İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuşuyor.
Akşener, özetle şunları söyledi:
-Geçtiğimiz hafta sonu Sayın Kılıçdaroğlu'nun evsahipliğinde yaptığımız toplantı ülke gündemine oturdu. Bu heyecanın sebebi son derece açık ve nettir. Milletimiz ortak akıl için bir araya gelebilen siyasetçiler istiyor. Ben yaptım oldu anlayışından bıkan milletimiz, istişare kültürünün önemini görüyor ve bunu talep ediyor. Kurumsal anlamda ve fikren farklılaştıkları noktalar da olsa da 6 partinin bir araya gelmesi önemlidir. Biz İYİ Parti olarak bu toplantıyı önemli bir başlangıç olarak görüyoruz.
Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere, toplantıya iştirak eden Genel Başkanlara teşekkür etmek istiyorum. Allah bizleri milletimize karşı utandırmasın.
-Aziz milletim son günlerde hata üzerine hata yapan, beceriksizlikte bir ekol olan bir iktidarın son çırpınışlarını izliyoruz. Her sıkıştıklarında yalana, hamasete ve kutuplaştırmaya sığınan AK Parti'nin elinde hiçbir bahanesi kalmadığını biliyoruz. Sayın Erdoğan geçtiğimiz günlerde her ayın bir önceki aydan daha iyi olacağını söyledi. Damat da ortadan kaybolmadan önce böyle söylüyordu. Sonunda damat paket oldu. Demek ki damadıyla aynı yolun yolcusu olduğunu kendisi de anlamış.
-Yalanların son kullanma tarihi geçti. Yalancılar için yatsı vakti geldi.
-Gerçekler ortadayken utanmadan çıkıp yastık altı diyor, dövizi ve altını bozdurma çağrısı yapıyor. Devletin tüm kaynaklarını tükettiniz, Merkez Bankası’nın rezervini erittiniz. Kadınların bileziklerine göz dikiyorsunuz, yazıklar olsun. Madem milletimize döviz ve altın bozdurma çağrısı yapacaktın, neden yandaşlarınıza dövizle garanti verdiniz? Milletimizden topladığın altınlarla yandaşların cebini doldurma peşindeysen bu kazığı millete atamayacaksın.
- AK Parti iktidarında üniversite mezunu gençlerimiz teknoloji şirketlerinde çalışmak yerine motokurye oldu. Günde birkaç paket fazla teslim edebilmek için çalışıyorlar. Pandemiyle birlikte e-ticaret şirketleri karlarını katladılar, ama bu gelişme motokuryelere yansımadı. Bu konuda bir hukuki standart getirilmesi gerekiyor. Kanunların etrafından dolanıp haksız rekabet yaratanların da gereken cezaları alması gerekiyor. Motokurye ücretleri de günlük 10 saati geçmeyecek şekilde ayarlanmalıdır. Bu gençlerimizin canı bize emanet. Derhal bu konuda bir hukuki düzenleme getirilmeli ve kurye arkadaşlarımıza sigortalı bir çalışma ortamı yaratılmaları gerekiyor.
Motokuryelerin yaşamını tehlikeye atan aşırı yük ve çalışma koşullarından kurtarmalıyız. Gençlerimizin köle gibi çalıştırılmalarına izin vermeyeceğiz.
-Kışın ortasında yapılan elektrik zammı bile iktidardakilerin gitmesi için yeterli bir sebeptir. Esnafa kiradan fazla elektrik faturası geliyor. Mağazalar, fırınlar, restoranlar isyanda. Ama Sayın Erdoğan da isyanda. Kim yaptı bu zamları? Muhalefeti suçlamakla meşgul. Esnafı gez, milletin halini gör. Nebati bakan gözler çok önemli diyor ya, bak milletin gözlerine. Gıdadaki KDV oranının yüzde 1’e düşürülmesini olumlu karşılıyoruz. Ama bu indirim bir defalık bir etkidir. Ancak bu yöntemle enflasyon düşmez.
-Enflasyonu düşürmek için polisiye timleri kuran bakan işbaşındayken enflasyonu düşürmek mümkün olmaz. Bu arkadaşların başında, geceleri uyku tutmayınca bakan ve bürokratları görevden alan, anı yaşamaya meraklı bir cumhurbaşkanı varken enflasyon düşmez. KDV iadeleri biriken firmalar bunu maliyetlerine yansıtacak. Bunun sonucu vergi indirimi ile ucuzlayan ürünler maliyet nedeniyle yeniden artacak. Tutarsız yönetim anlayışınızla gıdadaki KDV indirimi nedeniyle oluşacak vergi kaybını önlemek için başka ürünlere zam yapmanız da büyük ihtimaldir. KDV indiriminden olumlu sonuç almak için piyasayı elinde tutan firma ve zincir marketlerde fiyatları denetleyin. KDV indiriminden doğacak gelir kaybını telafi etmek için saray sefanıza ayırdığınız masrafı kısın, sakın zam yapmayın. Elektiriğe, mazota, gübreye zam yapmaya devam ederseniz bu döngü devam eder.
– Sayın Erdoğan Edison’u mezarında ters döndürdü. AK Parti’den önce hayatımızda sadece mum ve gaz lambası olduğunu iddia etti. Ampulü de bizzat Erdoğan ve arkadaşları keşfetmiş. Ama ampulü bulan adam Isparta’yı karanlığa mahkum etti. 30 santim karla mücadeleyi bile beceremeyen iktidara şahit olduk. İstanbul’da karda MOBESE peşine düşenlerin mesele Isparta olunca araziye nasıl uyum sağladıklarını izledik.
-Resmi rakamlara göre barajlar kralı Demirel'in şehri Isparta'da toplamda 113 bin 238 abone elektriksiz kaldı. Milletvekillerimizin aldığı şikayetler bu rakamın daha da büyük olduğunu gösteriyor. İktidar ne yaptı, hiçbir şey. Bir anne 2,5 yaşındaki çocuğunu ocakta su kaynatarak ısıtmaya çalışırken, iktidar mensupları '2-3 günlük sıkıntı bizleri rahatsız etmedi' diye açıklama yaptılar.
-Bu arkadaşlar enerji iletim hatlarındaki yoğun hasarı, elektrik direkleri devrilince tespit edebilmişler. Isparta'da yaşanan bu utanç verici olay sırasında biz de Ispartalı vatandaşlarımızla birlikteydik. Karantinada olduğum için bölgeye gidemedim. Arkadaşlarımızla Isparta için neler yapabileceğimiz için çalıştık, çözüm önerilerimizi hazırladık. Isparta'nın bir an önce afet bölgesi ilan edilmesi için kanun teklifimizi sunduk. Kesintilerin sebeplerinin belirlenmesi, vatandaşlarımızın mağduriyetinin giderilmesi, şirketlerin ihmallerinin araştırılması için araştırma önergemizi de sunduk. Madem Isparta'mızın karanlığa hapsolmasına engel olamadınız o zaman zararlara çare olun. Kesintiler sebebiyle elektronik cihazlar hasar gördü. Bu hasarları da iktidar olarak siz karşılayın.