Engelli çocukların ve ailelerinin; sağlık, eğitim, sosyal, kültürel, hukuki, mesleki vb hak ve menfaatlerini koruyup onların istihdam edilmesi sosyal yaşama uyum sağlamasını amaçlayan Engelsizsiniz Yaşam Eğitim Sağlık ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı yöneticileri basın mensupları ile bir araya gelerek engellilerin sorunlarını masaya yatırdı. Beylikdüzü Adnan Kahveci Mahallesi'nde bulunan Lochka'da gerçekleşen basın toplantısında Engelsizsiniz Vakfı Başkanı Bahattin Demir, Engelsizsiniz Vakfı Kurucusu Murat Kudret, Engelsizsiniz Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sanatçı Çılgın Sedat, gazetemizin ortaklarından Ali Tarakcı, Türkiye Yerel Basın Birliği Genel Başkanı Nezir Karayün, ve çok sayıda basın mensubu hazır bulundu. Toplantının açılış konuşmasını yapan Engelsizsiniz Vakfı Başkanı Bahattin Demir, "Vakıf olarak yıllardır engelli kardeşlerimizle içiçeyiz. Sevincimiz ve derdimiz hep bir oldu. Onlar bize biz onlara koştuk. Gönülsever arkadaşlarımızla beraber devletimizin engelli kardeşlerimize sunmuş olduğu imkânları göz önünde bulundurarak bizlerde engelli kardeşlerimizin yararına neler yapabiliriz, devletin tanıdığı imkânları nasıl arttırabilirizin cevabını aradık ve vakfımızı kurduk. Bizler yönetim olarak bu yola vakfolduk. Amacımız engelli kardeşlerimizin en büyük ihtiyacı eğitim. Engelli kardeşimizin eğitime daha çok ihtayacı olduğu bir gerçek. Onlar eğitime açtı bizde bu yola başkoyduk" dedi.
Mesele insanımızın duyarlı olması
Engelsizsiniz Vakfı Başkanı Demir, "Bizi eleştirenlerden bazıları örneğin bir tekerlekli sandalye verdiniz bunun da reklamını yaptınız diye eleştiriyor. Mesele reklam yapmamız değil, mesele bunları bilmeyen insanlarımızın bunları görüp bilmesi. Bunu en iyi basın aracılığı ile başarabiliriz. Bundan sonra etkinliklerimiz artarak devam edecek. Bölgede amacımız sadece kendi öğrencilerimizin faydasına yönelik çalışmalar yapmak değil. Amacımız sadece kendi öğrencilerimize faydalı olmak olsaydı bütçe ayırarak 30 tane çocuga aylık burs verebiliriz. Belki her ay 50 öğrencimizi giydirip erzak da verebiliriz. Ama bizim amacımız en başta bölgedeki kardeşlerimizin hepsine ulaşabilmektir. Bölgede bulunan yaklaşık 50 tane rehabilitasyon merkezi ile istişare halindeyiz" dedi.
Acırsanız eğitim veremezsiniz
Bir basın mensubunun zihinsel engelliler eğitim aldıktan sonra yalnız kaldığında kendilerine yetebiliyor mu sorusunu cevaplayan Engelsizsiniz Vakfı Kurucusu Murat Kudret, "Bu çocuklarımız rehabilite edilirken sosyal yaşam becerileri, kişisel yaşam becerileri eğitimi alır. Ülke olarak bu alanda biraz gerideyiz. Ama normal koşullarda çocuklar almış aldığı eğitimle bağımsız olarak yaşaması gerekir. Ama almış olduğu eğitimle bu ne derece gerçekleşir bir soru işareti olarak karşımızda duruyor. Sivil Toplum Örgütleri'nin temel amacı da budur. Çocuğa yılda bir iki defa giyim kuşam gıda vererek değil de bu tür örgütlerin temel hedefi bu çocuklarnın bağımsız olarak sosyal yaşam içinde var olabilmesini sağlamak için eğitim vermek. İkinci bir konu yaşam köylerinin içerisinde iyi bir yaşam sağlamak. Vakıfların bu tarz projeleri ile çocukların eğitim alıp istihdam çalışabilir. Bu engelleri daha fazla olan çocuklarımız için geçerli. Şu an devletimiz bunu yapıyor. Ama sadece bakım merkezleri adı altındaki kurumlarda toplum yaşamı becerileri gelişmeden çocuklar birilerine bağımlı olarak yaşamaya çalışıyor. Biz engelli çocuklara acıma duygusu ile bakarız ki bu çok yanlış. Bir çocuğa acırsanız ona eğitim veremezsiniz" ifadelerini kullandı.
Kimse cevap vermedi
İki evladından biri engelli olan ve insanların her anlamda duyarlı olması gerektiğinin altını çizen Sanatçı Çılgın Sedat, "32 yıldır sahnedeyim ve 12 yaşında engelli CP'li yani SerebralPalsi'li bir oğlum var. Birgün ambulansla oğlum hastaneye yetiştirilmeye çalışılıyordu. İnsanların yol vermemesinden dolayı emniyet şeridini kapattıkları için oğlumu kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kaldım. Metrobüs yolunda ambulansların kullanılması için yazdığım bir dilekçemi bakanlığa sundum. Belli bölgelerden ambulansların girip belli bölgelerden çıkış sağlanması için. Ama kimse cevap vermedi" diye konuştu.
Engelliler için lunapark projesi
Çocuğu ile yaşadığı zorlukları anlatmaya devam eden Çılgın Sedat, "Çocuğumu Lunapark'a götürdüm ama Siraç'ı hiç bir oyuncağa bindiremedim ve başka bir engelli çocuğun da ağladığını gördüm. Suyun içinde bir sandal vardı ve sorumluluk alamayız diyerek çocukları sandala bindirmediler. Ben de bununla ilgili bir Lunapark projesi hazırlıyorum. Ben evladımla alakalı bir mücadele veriyorum. Net 7 bin TL aylık gideri var oğlumun. Mücadele ediyorum ama mücadele etmekte benden daha fazla zorlananlar olduğunu da biliyorum" diye konuştu.
Kim olduğu bulundu
Engelli oğlu hedef gösterilerek internet ortamında saldırıya maruz kaldığını ve bu saldırının kamuoyunda büyük tepki çektiğini hatırlatan Çılgın Sedat, "Geçen sene bir sanal saldırı oldu oğluma. Eşimin instagramından biri bunları yazdı ve kim olduğu tespit edildi. Savcılık soruşturması devam ediyor. Çok ağır hakaretleri olmuştu. Ahlak, merhamet ve herşeyini yitirmiş bir kişi yazdı bunu. Ben isyan edip instagramdan bir video paylaştım. Bu isyanım üzerine cumhurbaşkanlığı bu konuyu araştırmaya başladı. O zaman bütün Türkiye tepki verdi. Cumhurbaşkanlığından beni aradılar ve savcılığa gittim. Dediğim gibi kim olduğu tespit edildi" şeklinde konuştu.
İlk gişe hakkı onların olacak
Vakıfta olmasının sebebini anlatan ve yeni film projesini ilk kez açıklayan Çılgın Sedat, "Bahattin beyin dostlarını ve çevresini araştırdım ve onlarla birlikte olmaya karar verdim. Amacımız sesimizi daha iyi duyurmak. 28 tane ünlünün oynadığı bir sinema filmi yaptım. 17 Ağustos'ta vizyonda olacak. Orada da bir kekeme genci oynuyorum. Ağabeyimin oğlu bir trafik kazası geçirdi ve kekeme kaldı. Onun yaşadığı zorlukları anlatan bir komedi filmi oldu. Yaklaşık 500 engelli kardeşimizle bu filmi izleyeceğiz. Daha sonra ise filmin ilk gişe hakkında toplanan paraları engelli kardeşlerimize sunacağız. 10 yıldır Beylikdüzü'nde ikamet ediyorum. 3 Eylül'de Beylikdüzü'nde bir konserim olacak engelli kardeşlerimiz de orada olacak" şeklinde konuştu.
Eğitim olarak gerideyiz
Engellilerin toplumla entegre olması ile ilgili bir soruyu cevaplayan Vakfın kurucusu Murat Kudret şunları söyledi: "Engelsiz Yaşam Köyü böyle bir proje. Eğitim sistemimiz Avrupa'nın gerisinde. Metrobüs duraklarında var olan engelli asansörünü kaç engelli kullanıyor. Bozulmasının nedeni ne? Bir kere bu çocuklara engelli gözü ile bakılması yanlış. Bir çocuğun bir problem yaşaması onun yaşantısına engel teşkil etmemeli. Engel bir insanın karşısına konulan settir. Eğer ben o sınıfta eğtim alamıyorsam bana konulan bir engel vardır. Öğretmen yetersizse yine Milli eğitim Bakanlığı engel oluyor demektir. Sağlıklı insan buna takılmayabilir ama dezavantajlı insan bu sorunu yaşar. Devlet bunun alt yapısını oluşturmalı. Eğitim olarak o kadar gerideyiz. Basına büyük görev düşüyor. İyi olan haberler ne kadar ön plana çıkarsa o kadar iyi olur, örnek olur. Bunu topulumda olumlu algı oluşturarak aşabiliriz" dedi.
İlaç alamazsanız ne yaparsınız?
Çılgın Sedat şöyle konuştu: "Engelliler acınmak istemiyor, kendillerine sıradan davranılmasını ve saygı gösterilmesini istiyor. Fransa'da engelli ailelerine elektrik, su bedava 2000 euro maaş işsizlik maaşı ile 4 bin euroya yakın bir para veriliyor. Yanı 20 bin TL yapar. Ben villada kirada oturuyorum. Ne şartlarda yaşadığımı Allah bilir. Ama sen lüks yaşıyorsun diye çocuğumun engelli maaşını ödemiyor devlet. Ben ayda 1500 TL ilaç parası veriyorum. Yurtdışından geilyor ilaç. Çocuğum o ilacı almazsa kriz geçiriyor. Devlet karşılamıyordu. İlk defa geçen ay karşıladı. Ben kendimi geçtim ama bir aile 2200 liranın altında bir maaş alıyorsa; devlet o aileye engelli maaşı ödemiyor. Evimi çocuğuma göre şekillendirdim. Haftada bir gün sahneye çıkıyorum. Sponsorlarım var ama herşeyimi o filme yatırdım. Gelirim kesilirse oğlumu yaşatmak için Fransa'ya giderim. Bugün Fransa'da öyle bir fırsatım var ama burası benim ülkem. Oğlunuzun ilacını almak için para bulamazsanız ne yaparsınız?"
UFUK ÇOBAN