Oruç tutmak İslam'ın 5 şartından biridir. Müslümanların Allah'a yakın olmak, dini görevlerini yerine getirmek için yaptığı oruç ibadetinde orucu bozan ve bozmayan durumların bilinmesi önemlidir. Kulak, göz, burun damlası kullanan kişiler bu durumun oruca engel teşkil edip etmeyeceğini araştırıyor. Peki kulak damlası kullanmak orucu bozar mı? İşte Diyanet açıklaması...
KULAK DAMLASI ORUCU BOZAR MI?
Kulak ile boğaz arasında bir kanal bulunmaktadır. Ancak kulak zarı bu kanalı tıkadığından, ilaç boğaza ulaşmaz. Bu nedenle kulağa damlatılan ilaç orucu bozmaz.
Kulak zarında delik bulunsa bile, kulağa damlatılan ilaç, kulak içerisinde emileceği için, ilaç ya hiç mideye ulaşmayacak ya da çok azı ulaşacaktır. Kaldı ki bu işlem yeme içme yani gıdalanma anlamı da taşımamaktadır. Dolayısıyla kulak damlası orucu bozmaz (DİYK 22. 09. 2005 tarihli karar; bkz. Merğînânî, el-Hidâye, II, 263; Kâsânî, Bedâî’, II, 98; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, III, 367, 376).
Yani kulağa sıkılan bu ilaç boğaza ulaşmayacağı için oruç bozulmaz. Öte yandan bu ilaç kulak içinde emilir, mideye ulaşmaz veya çok azı ulaşır. Bu durum ise yeme içme anlamı taşımadığı için oruç bozulmaz.
BURUN DAMLASI ORUCU BOZAR MI?
Tedavi amacıyla buruna damlatılan ilacın bir damlası, yaklaşık 0, 06 cm3 tür. Bunun bir kısmı da burun çeperleri tarafından emilmekte, çok az bir kısmı mideye ulaşmaktadır. Bu da, mazmazadan ( ağzı su ile çalkalamadan) sonra ağızda kalan rutubette olduğu gibi orucu bozacak düzeyde görülmemiştir. Kaldı ki bu işlem yeme içme yani gıdalanma anlamı da taşımamaktadır. Dolayısıyla burun damlası orucu bozmaz (DİYK 22. 09. 2005 tarihli karar).
Yani burna damlatılan ilacın bir kısmı burun çeperleri tarafından emiliyor ve çok azı mideye ulaşıyor. Bu durum, oruçluyken ağzı çalkaladıktan sonra ağızda kalan rutubette olduğu gibi orucu bozacak düzeyde görülmemiştir. Aynı zamanda burun damlası da kulak damlası gibi yeme içme anlamı taşımaz. Bu nedenle orucu bozmaz.
GÖZ DAMLASI ORUCU BOZAR MI?
Konunun uzmanlarından alınan bilgilere göre, göze damlatılan ilaç, miktar olarak çok az (1 mililitrenin 1/20’si olan 50 mikrolitre) olup bunun bir kısmı gözün kırpılmasıyla dışarıya atılmakta, bir kısmı gözde, göz ile burun boşluğunu birleştiren kanallarda ve mukozasında mesâmat (gözenekler) yolu ile emilerek vücuda alınmaktadır. Kaldı ki bu işlem yeme içme yani gıdalanma anlamı da taşımamaktadır. Dolayısıyla göz damlası orucu bozmaz. (DİYK 22. 09. 2005 tarihli karar; bkz. Kâsânî, Bedâî’, II, 98).
Yani göz damlası kullanmak da yeme içme anlamı taşımadığı için orucu bozacak bir eylem değildir.