Partisinin Meclis grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gezi davasına ilişkin şunları dile getirdi:
"Bugün önemli bir dava görüşülüyor. 16. duruşması bugün. Gezi olayları aslında bu ülkenin genç, yetenekli, hayatı sorgulayan gençlerin bir baskı rejimine karşı eylemidir. Biz düne kadar ya gençler acaba bu ülkenin sorunlarıyla ilgileniyorlar mı diye düşünürken bir baktık ki bizden daha çok sorguluyorlar. Gezi eylemini bir baskının ortaya çıkardığı bir aydınlanma hareketi olarak görmemiz gerekiyor.
Bir üst mahkemenin verdiği kararı bir alt mahkeme uygulamıyor. Bu günü nereden alıyor? Dönüp şu soruyu kendimize soramaz mıyız; bu ülkede adalet var mı? O zaman bu yargı hiyerarşisine ne gerek var? Kaldırın bunları. Saraydan birini oturtun kararı versin, mesele bitsin. AİHM'nin kararlarını uygulanmasını ön gören bizim Anayasamız. Aşağıdaki mahkeme diyor ki ben takmayacağım. Bunlar yanlış. Bunlardan zarar gören Türkiye ve Türkiye'nin itibarı. Siz bu saatten sonra Türkiye'nin hakları var diye dünyaya anlatamazsınız. Türkiye'nin imajını zedeliyorsunuz.
Bir insan düşüncesini açıkladı diye suç mu işler Allah aşkına! Her görüşten gençlerimiz vardı. Ortak bir eylemdi bu. Hak üzerine inşa edilmiş bir eylemdi. İstanbul'u bir beton ormanına döndürenler kim? Gezi'de bu işe yanlış yapıyorsunuz diyen gençlerimiz miydi? Kavgasız bir ortamda yaşamak istiyor bu insanlar. Bu talepler yargılanamaz. Bir Anayasamız var. 34. maddesi diyor ki herkes önceden izin almadan silahsız gösteri düzenleme hakkına sahiptir diyor. Ama Anayasa saray tarafından geçerli değil. Hepimiz bu davanın adalet içinde sonuçlanmasını bekliyoruz, her şeye rağmen.
Biz hep beraber bu ülkede demokrasiyi savunacağız, her düşünceye ve inanca saygı göstereceğiz. Her kimliğe, her yaşam tarzına saygı göstereceğiz. Siyasetteki kini, öfkeyi, intikamı bir tarafa bırakmalıyız. Yargıyı kullanarak gençlerden intikam alınmaz. Yazıktır günahtır. Hapiste tutsan, ellerine kelepçe vursan en olur? Sen mi kazanırsın, yoksa gençleri mi kaybederiz? Bize düşen gençliği hoşgörüyle karşılamaktır.''