CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Can Atalay seçim öncesi gitti, YSK'ya başvurdu, savcılıktan iyi hal kağıdı aldı, başvurusunu yaptı. Yargıtay ve Danıştay'dan ve gelen hakimleri dedi ki; "Bir sorun yok, sen seçime girip, milletvekili olabilirsin." Seçime girdim, milletvekili oldum, hapisteyim, çıkarmıyorlar. Yargıtay kalktı ceza verdi. Değerli arkadaşlar bu hukuku katletmektir. Bunu yapanlar, anayasa değişikliği için bizim kapımıza gelmesin" dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'de grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, Ankara'da meydana gelen bombalı terör eyleminde yaralanan 2 polis memuru ve ailelerine geçmiş olsun dileklerini iletti, teröristlerin Kayseri'de aracını gasbedip öldürdüğü veteriner Mikail Bozlağan'ın ailesine de başsağlığında bulundu. Teröre karşı durmanın herkesin görevi olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Pazar sabahı Sayın İçişleri Bakanı'nı aradım. Olay hakkında bilgi aldım. Öncelikle ivedilikle müdahale eden ve teröristlerin amacına ulaşmasını engelleyen, yaralanan ve orada görev yapan bütün emniyet mensuplarına da teşekkür etmek; bizim görevimizdir. Onlara yürekten teşekkür ederiz. Ayrıca İçişleri Bakanı'na uyuşturucu baronlarıyla ve çetelerle yaptığı mücadele dolayısıyla da tebriklerimi iletiyorum" diye konuştu.
'BİR KADIN DEVRİMİNİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ'
Türkiye'nin huzuru, kalkınması, kadın-erkek eşitliği için tüm vatandaşların ortak mücadele vermek zorunda olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Şunu ifade edeyim; CHP olarak üzerimize düşeni mutlaka ama mutlaka yapacağız. Bundan bütün vatandaşlarımın emin olmasını isterim. Kadın-erkek eşitliğinde CHP olarak bir devrim yapacağız. Kurultaya götüreceğim, kadın-erkek eşitliğini sağlayacağım. Fermuar sistemi gelecek, bir kadın-bir erkek. Hiç endişe etmeyin. Eğer bu ülkede, eğer bu ülkenin yarısını kadınlar oluşturuyorsa; neden siyasette kadın sayısı az? Onların önündeki bütün engelleri kaldıracağım, kararlıyım. Kurultaya götüreceğim, sizden destek istiyorum. Adaletse toplumun her kesiminin bu adaletten yararlanması lazım. Siyasete geliyoruz, kadınlar en arkada bir yerde duruyor. Seslerini çıkaramıyorlar. Çıkardıkları zaman başka şeyler oluyor. Dolayısıyla bunu bitireceğim. Bir kadın devrimini gerçekleştireceğiz" dedi.
Büyük devrimlerin, dönüşümlerin imzasının CHP'ye ait olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Milli Kurtuluş Savaşı'nı yapanlar, Kuvveyi Milliye'yi kuranlar, daha sonra TBMM'yi kuranlar CHP'dendir. Beraber, halkla beraber öncülük yapmışlardır ve bu mücadeleyi yediden yetmişe hiçbir ayrım yapmaksızın kimsenin bozmasına izin vermeyeceğiz. Sivas Kongresi, bizim ilk kurultayımızdır. Demokrasiye geçme, rahmetli İnönü döneminde olmuştur. Çok partili hayata geçirmiştir. Yine rahmetli İnönü döneminde uygar dünyanın bir parçası olmak için Avrupa Birliği'yle üyelik sözleşmesine imza atılmıştır. Şimdi kadın-erkek eşitliği var; ama siyasette bu yok. Kanun olarak kadın-erkek eşittir diyor; ama fiiliyatta yok. Dolayısıyla fiiliyatta da bunu sağlamanın imzasını, Allah nasip ederse CHP atmış olacak" diye konuştu.
'SİZ ÖNCE SORU ÖNERGELERİNE CEVAP VERİN"
Kılıçdaroğlu, TİP'ten milletvekili seçilen Can Atalay'ın neden hapiste olduğunu sorgulayarak şöyle konuştu:
"Can Atalay seçim öncesi gitti, YSK'ya başvurdu, savcılıktan iyi hal kağıdı aldı, başvurusunu yaptı. Yargıtay ve Danıştay'dan ve gelen hakimleri dedi ki; "Bir sorun yok, sen seçime girip, milletvekili olabilirsin." Seçime girdim, milletvekili oldum, hapisteyim, çıkarmıyorlar. Yargıtay kalktı ceza verdi. Değerli arkadaşlar bu hukuku katletmektir. Bunu yapanlar, anayasa değişikliği için bizim kapımıza gelmesin. 28'inci yasama döneminde 26 bin 817 soru önergesine hiç cevap verilmedi. Şimdi bize diyorlar ki; "Gelin beraber demokratik bir anayasa yapılım." Siz önce milletvekillerinin sordukları sorulara bir cevap verin. Vermemek ne demektir, eğer bir suç varsa suçu kabul etmek demektir. Erdoğan'ın Anayasa'ya sadakatine inanıyor musunuz? Hukukun üstünlüğüne inandığına inanıyor musunuz? Demokrasiye inandığına inanıyor musunuz? Atatürk ilke ve devrimlerine inandığına inanıyor musunuz? Laik cumhuriyet ilkesine bağlı kaldığına inanıyor musunuz? Ben de inanmıyorum."
'AİLENİ SİYASETE BULAŞTIRMA'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik eleştirilerine tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Erdoğan, aileni siyasete bulaştırma. Bir oğlun var, kalkmış bizim İBB Başkanımız hakkında laflar ediyor. Kimsin sen ya? Gücünü babandan alıyorsan sen, zaten adam değilsin. Eğer sen eleştirip de "Ben, İBB Başkan adayı olmak istiyorum" diyorsan; hodri meydan, çıkmazsan namertsin. Ayrıca şu soruyu da sormak zorundayım. Devlete ne kadar vergi veriyorsun ve gelirin nereden? Bir dönem Milli Eğitim Bakanlığı'nı yönetiyordu beyefendi. Bürokratları topluyor, talimat veriyordu. O nedenle bir daha söylüyorum, siyasiler ailelerini siyasetin dışında bırakmalıdır. Hanımefendi sosyal işlerle ilgileniyor, başımın üzerine" açıklamasında bulundu.