CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Muğla'da o güzel doğanın yaklaşık yüzde 75-80'ine maden arama ruhsatı verilmiş. Yani talana o kadar hazırlar ki. Utanmadan sıkılmadan ağacını koruyanı marjinal ilan ediyorsunuz" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, TBMM'de grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, CHP'nin Akbelen'de maden çalışmalarına ilişkin genel görüşme önergesi ile ilgili, "Coğrafyamızın, güzel Türkiye'mizin bir bölümünde yıllarını, emeklerini vermiş, çoluğunu çocuğunu büyütmüş, büyüklerin mezarlarının olduğu, güzel bir coğrafyada insanlar topraklarına sahip çıkmak istiyor. Eğer siz toprağınıza sahip çıkıyorsanız, bilin ki vatanınıza sahip çıkıyorsunuz. Toprağın olmadığı yerde vatan olmaz. Siz toprağınıza sahip çıkıyorsunuz, ağacınıza sahip çıkıyorsunuz, bahçelerinize sahip çıkıyorsunuz. 2019'dan beri mücadele ediyorsunuz. Hep seçimi beklediler, "Seçimden sonra gereğini yapalım" dediler. Seçimi hile ile hurda ile aldılar. Şimdi buldozerlerle ağaçların nasıl yıkıldığını, nasıl kesildiğini hep beraber gördük. Ve asıl yıkılan alanı yine beraber uzaktan izleme şansımız oldu" diye konuştu.
'AKBELEN AYNI ZAMANDA TÜRKİYE'DİR'
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin doğal gaz, kömür, akaryakıt için para ödediğini; ancak güneş panelleri kurulmadığını söyleyerek, "Allah'ın güneşi bedava, güneş panellerini kurarsınız ve istediğiniz kadar elektrik elde edebilirsiniz. Doğayı neden tahrip ediyorsunuz, kesiyorsunuz, yok ediyorsunuz? Aslında yapılanın adı bir canlı katliamıdır. Bu katliama "dur" demek de vatanını seven her birimizin görevidir. Böyle bir görevle yola çıkmamız lazım. Bakın Akbelen sadece bir Akbelen değil aslında. Akbelen aynı zamanda bir Türkiye'dir. Muğla'da o güzel doğanın yaklaşık yüzde 75, 80'ine maden arama ruhsatı verilmiş. Yani talana o kadar hazırlar ki. Utanmadan sıkılmadan ağacını koruyanı "marjinal" ilan ediyorsunuz. İnsanda biraz ahlak, erdem olur. Kendileri marjinal duruma düştü, siz değil. Bir avuç kişiye çalışıyorlar. Bir avuç kişi kazansın diye devletin bütün imkanlarını seferber ediyorlar. Orman aynı zamanda nefes almaktır. Kömür bacalarından çıkan dumanı koklamak mı daha güzel yoksa ormanın güzel havasını teneffüs etmek mi daha güzel? Vicdanı olan herkese bu soruyu sormak isterim. Siz eğer kömür bacasından tüten dumanı koklamak istiyorsanız sizin bu ülkede yaşamaya hakkınız yok. Bu ülkede yaşamak isteyenler ormanın o güzel havasını teneffüs etmek istiyor" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, 2013 yılında Akbelen ile ilgili Hacettepe Üniversitesi'nde bir rapor hazırlandığını belirterek, "Raporun konusunu aynen okuyayım; "Türkiye Kömür İşletmeleri Akbelen, Karacahisar, Milas linyit sahaları ve yakın dolayındaki hidrojeolojik koşulların mevcut verilere dayanılarak, linyit madenciliği ve Bodrum içme suları kuyuları açısından değerlendirilmesi sonuç raporu" diye. Raporda şunu söylüyor; "Sakın yapmayın, Bodrum susuz kalır." Su sorunu var, ben söylemiyorum; ama bu işin uzmanları var. Hacettepe Üniversitesi, Türkiye'nin saygın üniversitelerinden birisi" dedi.
'BU BİR TOPRAK, VATAN, SU, HAVA MESELESİ'
AK Parti, MHP ve Yeniden Refah Partili milletvekillerine çağrıda bulunan Kılıçdaroğlu, "Siz de gidin bakın, kimse size bir şey demeyecek. Köylüleri ben dinledim siz de dinleyin. Bakın bakalım ne oldu orada? Bu çağrıyı bugün Meclis Genel Kurulu'nda da yapalım; ama adım gibi biliyorum, Genel Kurul salonuna gelmeyecekler. Koridorda kapının önünde bekleyecekler. Meclis'te çoğunluk sağlanırsa koşa koşa içeri girecekler "hayır" demek için. "Hayır" diyene eğer oy verirseniz elim iki yakanızda olur. Ağacı seven, kurdu kuşu seven, vatanını seven bir kişi buna "hayır" diyemez. Bu sıradan bir olay değil. Bu bir toprak, vatan, su, hava meselesi" değerlendirmesinde bulundu.