Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Hafif yağmur
10°
Ara
Damga Gazetesi Gündem Kılıçdaroğlu: Yalan söyleyen devletin itibarı olur mu?

Kılıçdaroğlu: Yalan söyleyen devletin itibarı olur mu?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

Okunma Süresi: 5 dk

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuşuyor. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından başlıklar şöyle: 

"Umarız kavgasız gürültüsüz bir hafta geçiririz.

Geçen hafta diş hekimleri günüydü.

Bir şeyi unutamıyorum. Bir anne çocuğunu bulamazsa, 39 yıldır hasretini çektiği evladını bulamayan bir annenin dramını unutamıyorum. Zeycan Yedigöl. 10 Nisan 1981 gündür evladı alındı, 39 yıldır mezarını arıyor. Kendisi hayata gözlerini kapadı.  Bir anne evladına hasret toprağa verildi.

Demokrasinin olduğu bir ülkede bunlar olur mu?

Haksızlığa tahammül etmeyiz. O haksızlığı gidermek bizim görevimizdir.  Adaleti sağlayacak olanlar hâkimlerdir. Sadece hukuku değil, vicdanının da sesini dinlemelidir. Adalet önce vicdanında, ahlakında, düşüncesinde olmalıdır.

Bostancı-Dudullu metro hattında iki işçi yaşamını yitirmişti. Ailelerini ziyaret etmiştik, davalarını izledik. Dün tarihi bir karar çıktı. Beşli çete diye tabir ettiğimiz grubun yaptığı metro inşaatında bu firmaların yetkilileri ertelenmeksizin 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldılar.  Adalet bir şekliyle yerini buluyor.  Her şeye karşı bu memlekette hâkimler var.

Devlet dediğiniz kurumun temeli adalettir. Adaleti sağlayacak olan kurumlardır. Bir vali devlet adına konuşabilir, devleti temsil eder çünkü. 

Vali sıcak siyasetin içine girmez, devlet adamı gibi konuşur, herkese eşit mesafede davranır. Vali taraf tutuyorsa, bazı insanları azarlıyorsa bu olmaz. Valilik makamı sıradan bir makam değildir. Bu girişi şunun için yaptım: Diyarbakır Valisi işsizlikle ilgili açıklama yapıyor, iş var beğenilmiyor diyor. 

Dünya kadar işsiz var, yüzbinler işsiz, onbinler yatağa aç giriyor. Hak arayanların önüne baraj kuruyorlar.

Türk gemimiz usulsüz bir şekilde arandı. Ne oluyor arkadaş ne oluyor? Benzeri İsrail’de olmuştu. Açtıkları davadan vazgeçtiler. AK Partili kardeşlerim ne düşünüyor?

Almanya ve İtalya'yı şiddetle kınıyoruz. 

Bir ulusun, milletin en güçlü kaynağı yetişmiş insan gücüdür. Petrolü olan ülkeleri görüyorsunuz, yetişmiş insan gücü olmadığı için büyüyemiyorlar. Yetişmiş insan gücünü yetiştirenler öğretmenler. 

Öğretmenler dünyanın bütün saygın  ülkelerinde el üstünde tutulurlar. Öğretmenler sadece çocukları yetiştirmezler, toplumun kanaat önderleridir.

Öğretmen aynı zamanda hiçbir mesleğe nasip olmayan güven timsalidir.

Bizim aydınlanmamızın kaynağı öğretmen. Biz hep Türkiye’nin 5 temel sorunundan bahsederiz. Bunlardan birisi eğitim.  Bir ülke dünyada söz sahibi olmak istiyorsa eğitime önem vermek zorunda.  İktidar partisinin dahi yapmadığı bir şeyi biz yaptık, Finlandiya’da eğitim reformu yapan bakanı davet ettik, konuştuk. Eğitim bu kadar önemliyken, eğitimimiz gerçekten millî mi? Evrensel değerlerle uyum içinde mi?

Eğitim politikasını belirleyenler eğitimin önemini biliyor mu acaba. Yedi bakan değişti. En temel düzenlemeyi 5 AK Partili milletvekili tarafından verildi. Hiçbirisi öğretmen değildi. AK Partili annelere söylüyorum; ‘Senin çocuğunu 18 yıldır denek olarak kullanıldı.’ Biz bunu düzelteceğiz. Öğretmene cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren büyük önem verilmiştir.

1924 yılında çıkarılan kanunda öğretmenler devlet protokolünde yer alıyor. Şimdi bakın. 24 Kasım bugün, öğretmenler sevinmesi gerek mi? Öğretmenler gününde öğretmenlerin dertleriyle uğraşıyoruz, geldiğimiz nokta budur. Devlette liyakat çökünce eğitimi yönlendirmek için belli yerlere getirildi. Eğitim sistemimiz bir sorun yumağının içinde.

Öğretmenler geçinemiyor. Öğretmenin sanatı, kültürü, bilim dergilerini, kitapları okuması lazım, hangi parayla. 

Sözde bir FATİH projesi yapmışlardı. Öğretmenlere ücretsiz bilgisayar verilecekti, vermediler, nereye gitti paralar?

Bugün yüz binlerce öğretmen atama bekliyor.  Sayıştay’ın raporu yeni çıktı. 138 bin 393 öğretmen eksiği var, dışarıda da atama bekleyen öğretmenler var.

‘3600 ek gösterge’ vereceğiz dedi en yetkili kişi. Verilmedi, emekliliği gelmiş öğretmenler 3600 ek göstergeyi bekliyor. Köy okullarının açılması gerek, taşımalı eğitime son verilmeli. Yazık günah değil mi bu çocuklara, öğretmen var okul var. Neden açılmıyor?  Bir sınıfta 50-60 öğrenci var, bunlara son verilmesi lazım.

Doktora yapıp çekirdek satan, pazarda çalışan, kâğıt toplayan atama bekleyen öğretmenler var. Üniversiteyi bitirdikten sonra kâğıt toplayıp geçinen öğretmenin dramını biliyorlar mı? Bilmiyorlar. 

Bütün bunların tamamı bir siyasi tercih. Parayı eğitime mi harcayacaksın, Londra tefecilere vereceksin?

Biz neler yapacağız?

1-Öğretmenler meslek kanunu çıkaracağız.

Öğretmenler için de bağımsız bir kanun çıkaracağız. Öğretmeni toplumda en saygın konuma getireceğiz.

2- Hiçbir öğretmen yoksulluk sınırın altında maaş almayacak. Bir öğretmeni yoksulluğa mahkûm ederseniz ondan verim alamazsınız. 

3- Eğitim yatırımları için özel yasal düzenlemesi yapacağız. Okullarda ikili eğitim var. Para yok okullar yapılamıyor.

Köy okulları yeniden açılacak. Eğitimin bütün bileşenleriyle oluşturulacak bir politika ile eğitim üretime dönük olacak. Bütün organize sanayi bölgelerinde teknoloji liseleri kuracağız. Her okulun kendi bütçesi olacak, okul aile birliği yönetimi güçlendirilecek.

Hâlâ iktidarın peşinden giden öğretmen varsa kimse kusura bakmasın ben ona öğretmen demem. Öğretmen iradesini pazarlamaz. 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde öğretmenlere neden ikramiye vermezler? Bayram gününde sizin sevinmeye hakkınız yok mu? Bütçede para var, siyasi tercih…

Bunları iktidar yapamaz, iradesi yok. İradesi birilerinin ipoteği altında. Londra’daki tefecilerin, faiz lobilerinin ipoteği altında.

Beş tane maskeyi dağıtmaktan aciz olan bir iktidar Türkiye’nin sorunlarını çözebilir mi? Adalet ve ekonomi reformu yapamazsınız, böyle bir irade yok.

Covid’i terbiye ettiler herhalde, belirli saatlerde geziyor.

Bilim Kurulu’na eleştiri

Aranızda bir sözcü seçip ‘Şu önlemler alınmalı’ demediniz, siyasi iktidar size izin vermedi. Bir sözcü seçemediniz aranızda ya. Erdoğan Bilim Kurulu Üyesi mi?

Yalan söyleyen devletin itibarı olur mu? Gerçek ölümleri gizleyip göstermelik rakamları açıklarsanız dünya size inanmaz. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *