Kılıçdaroğlu, parti içinde yaşanan istifalara ilişkin bir soru üzerine, şunları söyledi:
"Demokrasi varsa her partinin içinde tartışmalar olur. Tartışma olmasın demek yanlış olur. Her partinin bir merkez yönetimi var. Dolayısıyla onlar kendi aralarında otururlar tartışırlar, biz de her hafta merkez yönetim kurulu toplandığı zamanTürkiye'nin en önemli sorunları neyse oturur tartışırız.
Herkes görüş birliği içinde mi? Hayır. Buradaki sorun şu, bazı arkadaşlar partinin dışında yer almak istiyorlar, yani partinin izlediği politikayı beğenmeyebilirler ve partinin dışında yer almak, ayrı bir parti kurmak ve kendi düşüncelerini geniş kitlelere aktarmak isteyebilirler. Eğer demokrasi varsa ve biz de demokrasiye de saygı duyuyorsak, bunlara da saygı duyacağız.
Burada üzerinde durulması gereken temel nokta şu, ayrıldıktan sonra kitle gerçekten ona hak verecek mi vermeyecek mi? Dolayısıyla bu kararı veren kişilerin oturup iyi düşünmesi lazım. Ayrıca şöyle de düşünmeleri lazım. Türkiye'nin içinde bulunduğu tabloya bakmaları lazım, bu tabloda Türkiye siyasal olarak iki ana eksene ayrılmış durumda, bir tarafta demokrasi isteyenler var ki bunun içinde çok farklı görüşlerde olan insanlar var. Bir tarafta da otoriter rejimi isteyenler var. Dolayısıyla ayrı parti kurmak, ayrışmak, demokrasiden yanaysa bir sorunumuz yok ama otoriter rejime destek çıkılıyorsa ve otoriter rejim bundan yararlanıyorsa o zaman burada sorunumuz var. Bu konudaki yorumu ben halka bırakıyorum, kendim bir özel yorum yapmak istemem."
"Eve dön çağrısı yapar mısınız?" şeklindeki soru üzerine de Kılıçdaroğlu, "Herkese yaparım. Bizim ayrışma, bölünme gibi bir lüksümüzün olmaması lazım. Eğer biz gerçekten demokrasiyi savunuyorsak, herkes düşüncelerini, inancını, kimliğini özgürce yaşamak istiyorsa ve biz buna destek veriyorsak niye ayrılıyoruz?" ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, her tartışmanın bir ayrılık getirmemesi gerektiğini söyledi.