CHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi'nde yapılan “Kadın Muhtarlarımızı Dinliyoruz” programında İstanbul'un kadın muhtarları bir araya geldi. Toplantıya, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da katılıyor.
Muhtarlık kanunu neden yok?
"Kadın muhtarların sayısının artması lazım. Kadın siyasette ne kadar ağırlıklı olursa siyasetin dili o kadar güzelleşir" diyen Kılıçdaroğlu, "Her alanda olduğu gibi muhtarlık konusunda da hedef koyan tek partiyiz. Bu topraklarda, Anadolu’da yapılan ilk seçim muhtarlık seçimidir. Muhtarları demokrasinin temel taşı olarak görürüz. Muhtarlık kanunu neden yok? Sizden isteğim, önünüze hangi partiden kim gelirse ilk şunu söyleyin; Neden bizim kanunumuzu çıkartmıyorsunuz? Neden sizin birleşik oy pusulanız yok? Bu demokrasi mi Allah aşkına?" diye sordu.
Büro görevlisi tahsis edilmeli
Muhtarların bütünleyici bir yasası olması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Muhtarlara mutlaka bir büro görevlisi tahsis edilmeli. Siz bağımsız olmalısınız. Yasayla size bir büro görevlisi tahsis edilmek zorundadır, ücretinin de genel bütçeden karşılanması gerekiyor. Siz seçimle geldiniz, bugün bütün bakanlar atamayla geldi. Kimse onların arkasında halkın desteği var diyemez. Ama sizin arkanızda bir mahallenin, köyün idaresi var. Sizin neden bütçeniz yok? Emlak Vergisi’nden bir kısım muhtara bütçe olarak tahsis edilmeli. Bütçesi olması demek, o parayı istediği gibi harcayabilmesi demek değil. O bütçenin yasaya uygun harcanması lazım" ifadelerini kullandı.
İşsize iş buldun mu?
Konuşmasında iktidarı eleştirmeye devam eden Kılıçdaroğlu, "Kanal İstanbul’u hangi parayla yapacaksın? İşsize iş buldun mu? İnsana hizmet ediyorsan en değerli siyasetçi sensin. Birilerine hizmet ediyorsan o iş olmaz" dedi. İstanbul Üniversitesi'nde devam eden öğrenci eylemlerine de değinen Kılıçdaroğlu, "Öğrencilerinin yemeklerini kesiyorlar. Tasarruf yapacaksan Saray’ında yap. Üniversite öğrencisinin yemeğinden yapma" diye konuştu.
Neden Libya’ya gidiyoruz?
"Neden Libya’ya gidiyoruz?" diye soran ve "Fizan Libya’daki bir çöldür. Bizim askerlerimizin orada ne işi var? Evet orada bir sorun var, bu sorun çözülmeli" cevabını veren Kılıçdaroğlu, "BM’ye gidersin, Barış Gücü’nü buraya gönder dersin. Çikolata kutusunda rüşvet alan birini büyük elçi yaparsanız, o ülkenin vatandaşı size nasıl bakacak? Türkiye’nin itibarı ne olacak? Ben buna itiraz ediyorum" açıklamasında bulundu.
Bu tabloyu değiştirmeliyiz
Programda konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, belediye muhtarlık ilişkisini güçlendireceklerini belirterek, "Kadınlarımızı muhtar adayı olarak çok göremiyoruz. Bu tabloyu değişmeliyiz" dedi
Kadın muhtarların azlığından şikayet eden Ekrem İmamoğlu, "Bu tabloyu değişmeliyiz. Kadınların görevlerinde ne kadar başarılı olduğuna şahit oldum Tabii ki bunu arttırmalıyız. Daha işin başındayız daha güçlü hale getireceğiz. Göreve geldiğimizde baktık ki hâlin içinde muhtarlık falan. Ama sizi içine katan sivil toplum kuruluşlarıyla iletişim halinde olan bir zinciri hazırlıyoruz. 5 yıldan, muhtarlık yapmaktan keyif alacağınız bir hale getireceğiz. Kurumsal bir ferahlık yaşadığımızı hissettim. Bunu önemsiyorum. 10 muhtarın 5i kadın" dedi. İBB'de son 6 ayda yüzde 35 civarında kadın çalışan tercihinde bulunduklarını ifade eden İmamoğlu, "Kıymetli muhtarlarım belediye muhtarlık ilişkisini güçlendireceğiz. Kurumsal bir modele dönüştürüp kim gelirse gelsin devam edecek bir şekilde yapacağız. Bu şehrin özel bir iradesi haline gelmenizi istiyoruz. Bunun da Türkiye'nin demokrasisine katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Sizlerde kendinizi bu şehrin değerli yöneticileri olduğunuzu bilerek hareket edin. İnanıyorum ki sizlerle birlikte çok güzel işler yapacağız. Her şeyin çok güzel olduğu işlerle birlikte olacağız" açıklamasında bulundu.
KOMEDİ FİLMİ GİBİ
İBB Başkanı İmamoğlu, Ulaştırma Bakanı'nın Kanal İstanbul'la ilgili yeğeninin kendisine ilettiği bir bilgiyi paylaşmasını, "Artık Ulaştırma Bakanı’na bu konularda cevap vermeyi de kendime sıkıntı olarak görüyorum. Çünkü üzülüyorum. Her defasında üzüldüğümü de dile getiriyorum. Ulaşım, hele hele deniz ulaşımı konusunda da mesleğini bilmiyorum yeğeninin, ama yeğeninin fikri ile İstanbul’un Türkiye’nin en büyük en önemli projesine kanaat getirdiğini söyleyen bir Bakan varsa, gerisinin yorumunu vatandaşa bırakıyorum" dedi. İmamoğlu, “Şehir hatlarında trafik yoğunluğu ile ilgili bir sıkıntı var mı” sorusuna da "Hiç öyle bir problem yok. Garip bir durum, anlatılan ortam garip. Biraz komedi filmi gibi. Onun için yorum bile yapmak istemiyorum. Çok üzüntü verici. Yani bu kadar mühim bir mesele, bu kadar önemli bir proje. Ve Ulaştırma Bakanı diyorsa ki, ’15 dakika yerine 30 dakika sürüyor ve bundan dolayı Kanal İstanbul gerekli’. Gerisinin kanaatini vatandaşa bırakıyorum" yanıtını verdi.