Fatma Müge Yücetürk - Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından yayınladığı videolarına bir yenisini ekledi. Bugün yayınlanan videonun başlığı ise eğitim oldu.
Kemal Kılıçdaroğlu, kişisel Twitter hesabından “Eğitim” başlığı ile sekiz dakikalık bir video paylaştı. Eğitimde gerçekleştireceği yenilikleri ve devrim yaratacak projelerini anlatan Kılıçdaroğlu, Türkiye’deki eğitim sistemini de eleştirdi. İşte Kılıçdaroğlu’nun “Türkiye'nin geleceği için çalışmaya devam etmek zorundayız. Bizi paramiliter hiçbir yapı yolumuzdan alıkoymamalı. Bugün Türkiye'nin en can yakıcı konusuna, devrimsel bir proje ile yanıt veriyorum.” açıklaması eşliğinde yayınladığı videoda bahsettiği konulardan satırbaşları:
“Eğitim hepimizin en hayati meselesi”
“Bugün sizlerle uzun süredir üzerinde çalıştığım hayati bir meseleyi konuşacağız. Eğitim meselesi, yani hepimizin en hayati meselesi. Kim olursak olalım, neye inanırsak inanalım, eğitim bu ülkede berbat olduğunu ve çocuklarımızı sakatladığını hepimiz biliyoruz. Eğitim sistemimiz çok uzun yıllardır sistematik bir biçimde tarumar edildi. Son yirmi yılın faturası ise çok ağır oldu. Bu iktidar 8 kez Milli Eğitim Bakanı değiştirdi. Eğitim sistemi 17 kez değişti. Sanki yapboz tahtası. Eğitim sisteminden ne öğrenciler, ne veliler ne de öğretmenler mutlu. Nasıl mutlu olsunlar. Böylesine hoyratça tüketilmiş bir eğitim sisteminden kim mutlu olabilir ki. İşin bir başka acı yönü daha var. Türkiye'de bir ailenin üstlendiği eğitim harcaması OECD ortalamasından iki katı fazla. Düşünün hem halkı fakirleştirdiler hem de eğitim harcamalarını OECD ortalamasının iki katına çıkardılar. Anneler babalar eğitim masrafının altında ezildi. Çocuklarına yetemiyor olmanın yürek burukluğunu yaşar oldular. Bakın bu ülkede fakir fukaranın makus talihini kırabilmenin tek yolu eğitimdir. Ben bu kendimden bilirim. Yoksulun elinden bu fırsatı alırsanız bir daha kendi hayatını değiştirme ihtimali bırakmazsınız.
“3,5 milyon çocuk eğitimin dışında”
Bakın Türkiye’de 3.5 milyon çocuk eğitimin dışında. Bu ülkede evini geçindirebilmek için eğitimden koparılan çocuklar var. Ekonomiyi batıranlar bu çocukları yoksulluk döngüsüne hapsettiler. O çocukların kendi anne babalarından daha iyi bir geleceğe sahip olma şansını ellerinden aldılar. Tüm sorunların farkındayım, çözümleri için de uzun süredir çalışıyorum. Millet İttifakı olarak ilan ettiğimiz Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nde eğitime dair çerçevemizi çizdik fakat çok daha fazlasını hayata geçireceğiz. Ben bugün o politikaları anlatmayacağım. Vaktiniz varsa siz onları okur, incelersiniz. Ben bugün eğitimde yapacağım en büyük devrimi açıklayacağım. Düşündüm, taşındım, iyi eğitimin en büyük düşmanı nedir diye, çok basit bir yanıtı var: Siyaset. Eğitimi siyasi saiklerle yönetmeye kalkarsan o sistem çöküyor. O zaman en önemli reform Milli Eğitim Bakanlığı’nı dünyada kabul görmüş, pedagojik kurallara göre yönetmek ve siyasetin etkisinden arındırmak.
“Eğitimde yapacağım en büyük devrim…”
Yani özetle eğitimde yapacağım en büyük devrim, Milli Eğitim Bakanlığı'nı Merkez Bankası gibi bağımsız bir yapıya dönüştürerek içine asla siyasetin girmeyeceği bir kurum haline getirmektir. Kapıları siyasi müdahalelere tamamen kapalı olacak bu yapı sayesinde eğitimin, eğitimin yıldız uzmanları ve onların oluşturduğu kurullar yönlendirecek. Bu kurullar eğitim politikalarını ortaya koyacak. Milli Eğitim Bakanlığı icracı bakanlık olacak ve teşkilatı yönetecek. Ekonomide şampiyonlar ligi takımı nasıl gece gündüz ülke ekonomisi için çalışacaksa bizim şampiyonlar ligi kadrosu da eğitimde gerçekleştireceğimiz büyük sıçrama için çalışacak.