Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Ara
Damga Gündem Kemal Kılıçdaroğlu 'dokunulmazlık' eleştirilerine yanıt verdi: 'Demirtaş’ı tutsak eden Erdoğan'ın kendisidir'

Kemal Kılıçdaroğlu 'dokunulmazlık' eleştirilerine yanıt verdi: 'Demirtaş’ı tutsak eden Erdoğan'ın kendisidir'

Kobani davasında kararların açıklanmasının ardından tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Anayasaya aykırı ama evet diyeceğiz” sözlerinin hatırlatılması üzerine yeniden açıklama yaptı.

Okunma Süresi: 4 dk

Aralarında eski HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ'ın da bulunduğu 18'i tutuklu 108 sanığın yargılandığı Kobani davasında karar açıklandı. Selahattin Demirtaş 42, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk 10 yıl, Yüksekdağ ise 30 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Kararlara sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla karşı çıkan CHP’nin önceki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da “Adalet terazisi bugün bir kez daha kırıldı…Hiç kimse unutmasın, bugün verilen bütün kararların geçerliliği otoriter hükümetin iktidar süresi kadardır. Vicdanlarda ve milletimiz nezdinde bu kararların hiç bir hükmü yoktur. " ifadelerini kullanmıştı.

Kılıçdaroğlu'nun bu açıklamasının ardından 8 Haziran 2016'da da milletvekillerinin yasama dokunulmazlığının kaldırılmasında “Anayasa’ya aykırı olmasına rağmen ‘evet’ diyeceğiz” ifadeleri hatırlatılmış ve bugün bu noktaya gelinmesinde sorumlu olduğuna dair eleştiriler yöneltilmişti.

DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş da sosyal medya hesabı üzerinden Kılıçdaroğlu'nun açıklamasını alıntılayarak "Adalet terazisi “anayasaya aykırı ama evet” deyip dokunulmazlıkların kaldırılmasına evet dediğinizde ilk kırılma gerçekleşti…" demişti.

Kılıçdaroğlu yeni açıklama yaparak "dokunulmazlıkların kaldırılmasına evet diyerek sen sebep oldun" tepkilerine yanıt verdi.

Kendisine yönelik dokunulmazlıkların kaldırması tepkilerini Erdoğan’ı eleştirmekten korktukları için denildiğini savunan Kılıçdaroğlu, "Sayın Demirtaş’ı tutsak eden iradenin en önemli ismi Erdoğan’ın kendisidir. Erdoğan’ın öncüsü olduğu irade tarafından tutsak edilmelerine karşı tek başıma kalsam da mücadele edeceğim." dedi.

Kılıçdaroğlu X hesabından yaptığı paylaşımında "Samimiyet ve Cesaret Gerek!" notunu düşerek şunları kaydetti:

Kobane davaları sonuçlanmış ve çıkan hukuksuz kararlara en üst perdeden karşı duran bir açıklama yayınlamıştım.

Gerek sosyal gerekse ulusal medyada, bazı kişilerin ve siyasetçilerin konuyu anlamadığını, anlayanların da işlerine gelmediği için attıkları “Dokunulmazlıkların kaldırılmasına evet diyerek sen sebep oldun” iftiralarını üzülerek takip ettim.

*Hiç lafı eğip bükmeden söylemek isterim ki: Mevcut iktidara benim dışımda “Diktatör” diyebilen bir siyasi lider görmediğim gibi, bırakın “Diktatör” demeyi; bu hukuksuz karara karşı çıkıyor olmanın yolunu, Erdoğan’ı eleştirmekten korktukları için, “Kılıçdaroğlu dokunulmazlıkları kaldırdı” diyerek bulanları acıyarak izliyorum.

"Demirtaş demokrasi ve barış savunucusudur"

1- Terör suçu dokunulmazlık kapsamında değildir. Ayrıca Sayın Demirtaş ve arkadaşlarının işlediği veya kendilerine isnat edilebilecek bir terör suçu da yoktur. Sayın Demirtaş savunmasında da vurguladığı üzere demokrasi ve barış savunucusudur.

2- Hal böyleyken Sayın Demirtaş, içerisinde AKP rejimiyle anlaşmalı bazı partililerinin de olduğu bir irade tarafından, yalan ve iftiralar manzumesiyle, dokunulmazlığın kaldırılması maskesiyle tutsak edilmiştir.

3- Ve aynı irade hukuksuz, etik dışı, vicdansız bir yargılamayla bu tutsaklığı hükme bağlamıştır.

4- Sayın Demirtaş’ı tutsak eden iradenin en önemli ismi Erdoğan’ın kendisidir. Sayın Demirtaş ve arkadaşlarının, kendi partileri içerisinde, kimilerinin her fırsatta göz kırptığı ve Erdoğan’ın öncüsü olduğu irade tarafından tutsak edilmelerine karşı tek başıma kalsam da mücadele edeceğim.

"Demirtaş ve Hatay halkının göz bebeği vekili Can Atalay bizimdir"

Sayın Demirtaş’ı yalnız bırakanlardan olmayacağım. Bugün, Sayın Demirtaş’ın da Sayın Can Atalay’ın da ve diğer bütün siyasi tutsakların da ödedikleri bedelin kaynağı dokunulmazlıkların kalkması değil, baskıcı hükümetin karşısında, halkın yanında dik durmalarıdır!

En başta kendi partileri olmak üzere, arka kapılarda adaletin değil de gücün yanında olmayı seçenlere tavsiyem; samimiyetle vatansever bir anlayışta siyaset yapmaları, yapılan bütün hukuksuzlukları cesurca muhatabına söylemeleridir.

Bütün siyasi partilerin içerisinde bedel ödemiş, müesses nizama karşı durmuş, milletin kötü talihi değişsin istemiş, bu uğurda mücadele etmiş bütün arkadaşlarımın haklarını savunmaktan asla vazgeçmeyeceğim.

Vatanperver Kürt halkının sevgili Başkanı Sayın Demirtaş ve Hatay halkının göz bebeği vekili Can Atalay bizimdir, timsah göz yaşlarıyla arka kapı pazarlıkçıları Erdoğan’ın olsun.

Bir Kürt atasözünün de dediği gibi Bila mirov kuştiyê şera be ne girtîyê rovîya be. İnsan; aslanın ölüsü olsun ama tilkinin tutsağı olmasın.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *