Taşeron işçilerine yönelik getirilen yeni düzenlemeyle, yılın ilk gününde işe alınan, yıl sonuna yakın işten atılan emekçiye, vere vere ne verdiler?
Kadro...
Devlet, kadro verdi vermesine de işçi, ne aldı mesela..
*
Çöp topluyordu, yine çöp toplayacak...
*
Ama durum bu kez farklı... Öyle kafasına göre çöp toplamak filan olmayacak. O yüzden de öteden beri çöp toplayan kardeşimiz, ille de kadrolu çöp toplayıcısı olmak istiyorsa, belediye başkanımızın kuracağı bir heyet, onun işiyle ilgili bir yığın soru soracak, o, doğru cevap verebilirse anca o zaman kadrolu çöp toplayıcısı olabilecek.
Misal, soru bir...
Armudun sapıysa, üzümün neyi?
İki...
Aşkı süpürürse, kim süpürür?
Üç...
Bir hatunla bir herif arasındaki gönül bağını kurana ne denir?
Dört...
İnce bacaklıları tarif etmek için hangi deyim kullanılır?
Beş...
Yeşilçam'ın klasikleri arasında yer alan Şaban, ne kralıdır?
Altı..
Zayıf, kuru insanlar ne gibidir?
Yedi..
Kuşbaşıyla, patlıcanın sarılarak yapıldığı kebap hangi kebapdır?
Sekiz...
Çürük işe ne denir?
Dokuz...
İki horoz aynı anda nerede ötmez?
On...
Diyelim, öttü, her horoz nerede öter?
On bir...
Horoz ölünce, gözü nerde kalır?
On iki...
İşe yaramaz şeylere ne denir?
Vs.vs.vs...
*
Aslında...
İşe alan, perde arkasındaki işveren, belediye başkanıydı, iş talimatı veren, çalıştıran belediye başkanıydı, maaşı, elden ele ödense de, kasa, belediye başkanıydı. İşten çıkartan, görünürde taşeron firma sahibi olsa da belediye başkanıydı, çalışacağı ücreti belirleyen belediye başkanıydı, maaşını ödemeyen belediye başkanıydı. O, hep başkası sandı...
*
Tüm bu sorunları yaşadığında, mutsuzdu, çünkü onun işçisiydi. Şimdi, onun sorduğu soruların en az yarısını bilirse "Sürekli işçisi" olacak.
Kadro, kulağa hoş geliyor ama, aslında, ortadan kaldırılmamış sorunların sürekli işçiliğe bağlandığı bir derdin resmiyete dönüşmüş hali. O ise bu durumu düğün-bayrama dönüştürüyor, iyi mi?
*
Tıpkı, imam nikahdan sonra kıyılan belediye nikahı gibi yani...
