Suç duyurusunda 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanuna Muhalefet’e ve ayrıca Erbaş’ın Anayasayı da ihlal ettiği iddia ediliyor.
Şüpheli Ali Erbaş'ın, 5816 Sayılı, Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanuna Muhalefet yasasını ihlal etmesinin yanı sıra, 633 Sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kanunu ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 2, 4 ve 136. maddelerini ihlal ettiği belirtildi.
Bu kapsamda, şunlar kaydedildi:
"Değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez bir şekilde, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda, laiklik ilkesine bağlı olarak, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalıp milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, İslam dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek ve din hizmetlerinin etkin ve verimli sunulması için gerekli tedbirleri almakla görevli olan şüphelinin bir Cuma hutbesinde “Vakfedenin şartını çiğneyen lanete uğrar” sözünü kullanması “görevlerini mevzuata uygun olarak yürütmek” yükümlülüğü ile bağdaşır mı?"
Erbaş hakkında kamu davası açılması istenen suç duyurusu şu ifadelerle tamamlandı:
"Aziz Türk milletinin kahir ekseriyetinin kabul ettiği üzere, bugün Ayasofya üzerinde haç değil, yanlarında minare varsa, Fatih'in fethettiği İstanbul'a İngiliz pasaportu olmadan girebiliyor ve ‘bizim' diyebiliyorsak bunu Kurtuluş Savaşımızın aziz ve eşsiz komutanı ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşlarına borçluyuz. 24 Temmuz 2020 tarihli cuma hutbesinde bu kahraman şehit ve gazilerimizin aziz ruhlarına dua etmek yerine lanet okuyan şüphelinin eylemi açıkça suç teşkil etmektedir."T24