Kayyumla yönetilen Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin Elazığ ile Silvan çevre yollarını birbirine bağlayacak bulvara Şeyh Said’in adını vereceğini duyurmasının ardından başlayan tartışmaya eski İYİ Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Salim Ensarioğlu da dahil olmuş ve açıklamaları nedeniyle hakkında disiplin süreci başlatılmıştı. Ensarioğlu da bunun üzerine sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla istifa ettiğini açıklamıştı.
Konuya ilişkin tartışmalar sürerken dün Meral Akşener Uşak'ta Ensarioğlu'na yönelik açıklamalarda bulundu. Ensarioğlu'nun Şeyh Said söylemlerini hatırlatan Akşener "Beraber bakanlık yaptığımız dönemde de ne Şeyh Said'in ne Seyit Rıza'nın ne sayılan diğer diğer isimlerin hiçbirinin hakkında, 'Şunların itibarlarına dair bir şey yapalım' diye merkez sağ bir partide söylemedi." dedi.
Akşener "Aradan yıllar geçti, bugün bu söylendi. Kürşad, kardeşim, bir soru önergesi verdi, ona karşılık uzun bir yazı yazıldı. Ama AK Parti cenahından tek kelime eden yok. Nerede kaldı bunların milliyetçiliği? Çakma milliyetçiler. Nerede kaldı milliyetçilikleri? Bu arada, daha komik bir şey oluyor, bizden ayrılan her arkadaşımız da diyorlar ki, 'Milliyetçi bir parti, yani merkez olacağını düşündük ama olamadı, tüh tüh.' Ya arkadaş, milletvekili oluncaya kadar fark edemedin mi milletvekili olunca mı fark ettin, hay Allah" ifadelerini kullandı.
Salim Ensarioğlu'ndan Akşener'in bu sözlerine yanıt geldi. "İstifa ettikten sonra İYİ Parti’ye yönelik bu minvalde herhangi bir açıklamam olmayacaktı" diyen Ensarioğlu, Akşener'in Uşak’taki kendisine yönelik yaptığı açıklamalarını 'hayretler içerisinde ve üzüntüyle' dinlediğini dile getirdi.
İYİ Parti'nin 3. Olağan Kongresinden sonra merkezden uzaklaşarak Milliyetçilik yarışına girdiğini iddia eden Ensarioğlu, "Ancak bilinmelidir ki; aslı varken kimse taklidin peşinden gitmeyecektir" dedi.
Ensarioğlu sosyal medya hesabından şu açıklamalara yer verdi:
"Meral Akşener’in partiye davetini kabul ettim"
Ülkemizde yıllardır merkez sağ ihtiyacının hissedildiği kanaatini taşıdığımı yakinen bilenler, İYİ Parti’nin bu ihtiyaca cevap olacağını benimle paylaştı. Sonrasında genel başkan sayın Meral Akşener’in partiye davetini kabul ettim. Ben de aile ve siyasi geleneğime dönüşen merkez anlayışımla partiye dahil oldum. Uzunca bir süredir partiyi merkeze oturtmanın mücadelesini verirken içimizdeki aşırı söylemleri sineye çektik. Ve önümüze baktık.
"Milliyetçi bir partide yer almak isteseydim MHP’de yer alırdım"
Milliyetçi bir partide yer almak isteseydim MHP’de yer alırdım. Ha keza MHP; Milliyetçilik üzerine politik kimliğini inşa eden, liderliğini Sayın Devlet Bahçeli’nin yaptığı ve bu alanı tek başına domine eden bir partidir. İYİ Parti 3. Olağan Kongresinden sonra merkezden uzaklaşarak Milliyetçilik yarışına girmiştir. Ancak bilinmelidir ki; aslı varken kimse taklidin peşinden gitmeyecektir.
"Hayretle izledim"
3. Kongre sonrası partideki aşırı sağın hakimiyeti; merkez sağ yörüngesinden çıkıldığı ve merkeze dair tutuma sahip olanların partide sindirilmesi veya sindirilemeyenlerin ihraç edilmesi üzerinden bir vizyon çizmiştir. Siyonistlerin Gazze’de işledikleri savaş suçlarına karşı Devletimizin refleks göstermesi için verdiğim soru önergelerinden ikincisi grup başkanvekilliği onayından geçmediği için Ticaret Bakanlığına yöneltilememiştir. Tarafıma uygulanan ambargo, şahsımdan öte merkez sağ çizgisine uygulanan bir ambargoydu. Şeyh Said efendiye dönük yapılan hakaretlere cevap oluşumdaki beyanlarım ilk kez tarafımca dile geliyormuş gibi değerlendirilmesini de hayretle izledim. Zira ben Doğru Yol Partisi döneminde de, Bakanlık yaptığım dönemde de ve İYİ parti içerisinde aktif olduğum süre içerisinde de Şeyh Said efendiye dönük gayri ahlaki tüm yaklaşım ve ifadelerin karşısında durdum. DYP de siyaset yaparken ve bakanlık dönemlerimde; adına ne derseniz deyin Kürt sorununun şiddet sarmalından çıkarabilmek, insanlarımızın akan kanının durdurulması için dönemin koşullarında Kürt sorunun çözümüne yönelik hazırladığım ve bugünkü tartışmaların da yer aldığı raporları 9. Cumhurbaşkanımız merhum Sayın Süleyman Demirel’e ve dönemin başbakanı merhum sayın Necmettin Erbakan’a ve Başbakan Yardımcımız sayın Tansu Çiller’e sunmam günlerce yazılı basınımızda yazılıp çizilmiştir. Ayrıca Şeyh Said efendi için kamuoyu ile paylaştığım ilk açıklamamda ‘…DAHA ÖNCE DE DEFALARCA DİLE GETİRDİĞİM ÜZERE….’ İfadesini de belirtmiştim