İYİ Parti #Tamam dedi

24 Haziran seçimlerinin üzerinden bir ay geçti. Muhalefet partilerinde kaynayan kazanlar ülke gündemini meşgul etmeye devam ediyor. CHP bir koltuk kavgası yaşıyor ki,akıllara zarar. Kendilerini demokrasi kelimesinin tek sahibi olarak görenler,kurultay kararı için imza  atan delegeye tahammül edemiyorlar. Eee tabi demokrasinin de bir sınırı var! Bu kavga yerel seçimlere kadar biter mi bilmem. Bir kavga da o zaman yaşanır. Kavgada kavga,kavgada kavga diyerek biter CHP’nin ömrü. Buna alıştık da asıl hengame İyi Parti’de..
 İyi parti girdiği ilk seçimde aslında küçümsenmeyecek bir oy aldı. Devletten hazine yardımı hakkı bile kazandı. Ama daha büyük hayalleri olduğu için başarısızlık parti içi kavgaya dönüştü ve ipler, Meral Akşener’in sosyal medya üzerinden partisinin ilk kongresinde genel başkanlığa aday olmayacağını duyurması ile koptu.
Diyelim ki,Meral Akşener  partisinden daha az oy aldığı için sorumluluk aldı ve istifa ediyorum dedi. Bu blöf ise parti içindeki ötekilerin ayrışması için olabilir. Yok eğer siyasi sorumluluk gereği ise istifa İyi Parti’nin yeni bir liderle yoluna devam etmesi gerekecek. Yeni bir lider tutar mı ? Lider endeksli siyasi parti alışkanlıklarımız buna pek uygun değil. Siyasi hafızalarımız kurucu liderden sonra kapatılmış bir yığın parti ile dolu. Meral Akşener tekrar aday gösterilse ne olur peki? Doğrusu İyi Partiyi iyi bir gelecek bekliyor demek mümkün değil. MHP ‘deki geleneksel yapıya itiraz olarak ortaya çıktığını iddia edenler,pek bir yenilenme yapamadıkları için toplumsal beklenti de istedikleri gibi oluşmadı. 
Fazla söze gerek yok, beyin fırtınası koparmaya da gerek yok. En nihayetinde İyi Parti bir proje parti olarak rolünü oynadı hepsi bu.
Meral Akşener için de,” olmadı ama böyle, daha karpuz kesecektik. İlk rauntta havlu atmak olmaz ki. Daha TİKA’yı kapatıp, TRT’yi satacaktın. Neyse bir hışımla geldi geçti diyeceğiz artık.” Latifesini yapma hakkımızı kullanabiliriz.
Muhalefet partilerine bir uyarı, Yeni Türkiye, Büyük Türkiye toplumuna sunacağınız bir vizyonunuz,alternatif bir gelecek projeniz yoksa kendi içinizde koltuk kavgasının ötesine gidecek  bir yeriniz de yok. Konuşmalarınız kısır döngü, çekişme içerisinde kendi kendinizi yok etmekten başka bir işe yaramayacaktır. Mesele yüz yıllık parti olmak meselesi değil. Yüz yıllık projeler, politikalar,stratejiler üretme meselesidir.
Yeni Türkiye’de var olmak ufku görebilmeyi gerektirir. Ufku görebilmek ise büyük rüyalar görmekle mümkündür.
Vakit Türkiye’ye değer katma vaktidir.