Müsavat Dervişoğlu, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Dervişoğlu, 8 yıl önce 15 Temmuz akşamı başlayan ve yıkıma doğru ilerleyen darbenin, milletin devleti sokaktan toplamasıyla "kalkışma" olarak kaldığını söyledi. D
ervişoğlu, "Eğer bu büyük millet olmasaydı, vatan evlatlarını harcayarak atama imzalarını bizzat bu hükumetin attığı hainler başarılı olacaktı. Bu vesile ile o meşum gece şehit olan vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Kendilerini siper eden gazilerimize de huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum. FETÖ ihanet şebekesi devleti ele geçirip, paralel bir yapı oluştururken, görevlerini yapmayanlar, onların her birinin atama kararını imzalayanlar, ne istiyorlarsa verenler, "bitsin bu hasret', "bitsin bu gurbet" diye canlı yayınlarda gözyaşı akıtanlar, milletin gözünde devleti küçük düşürmeye cüret edenler, şimdi suçu üzerine atacak başka sorumlular arıyor. Sayın Erdoğan diyor ki; Batı bunları 40 sene destekledi. El hak doğrudur. Hiçbir kuşkuya yer yoktur ki, bu hain örgüt emperyalist güçlerin piyonu ve maşasıdır. Türkiye düşmanı emperyalizmin uşağıdır. Bu aleni gerçeği bilemeyecek kadar cahil, olacakları göremeyecek kadar kör müydün? Evet batı bunları 40 sene destekledi, sen de 15 sene besledin. Yani onlar kadar vebalin var. Hangi tarihi milat kabul edersen et, ister 17/25'i, ister 15 Temmuz'u bu milletin başına açtığınız belanın mutlaka bir yaptırımı olacaktır. Siz unutsanız ve unutturmaya çalışsanız bile, Türk milleti kendine yapılanları asla unutmayacaktır. Buradan tarihe not düşüyorum; bizi kendinizle karıştırmayın. Bizde unutmak yok. Bir gün gelecek bütün yaşananlar tüm çıplaklığıyla ortaya çıkacaktır. Ve herkes geleceğini kararttığı bu millete ve tarihe karşı hesap verecektir. Sakın siz de unutmayın" ifadelerini kullandı.
Dervişoğlu, sokaklarda katillerin kol gezdiğini belirterek, "İnfaz yasasıyla salıverilen caniler, elini kolunu sallayarak cinayet işliyorlar. Kurye olarak ekmek parası kazanmaya çalışan üniversite öğrencisi Ata Emre Akman gibi gencecik insanlarımız hunharca öldürülüyor. Esenyurt'ta 23 yaşındaki genç bir kadının katilinin başka bir cinayetten yatarken şartlı salıverildiğini öğreniyoruz. İşte saray rejiminin infaz sistemi. Ve işte saray adaletinin terazisi. AK Parti iktidarı aynı zamanda bir duyarsızlık halidir. Sokakta katillerin, çetelerin kol gezdiği bir durumda saray rejimi köpekleri, kedileri toplayıp öldürmenin peşinde. Sokak hayvanlarının peşine düşeceğinize sokaktaki sapık ve katillerin peşine düşün. Çetelerin, uyuşturucu ve silah tüccarlarının, mafyaların, kaçakların peşine düşün" dedi.
'BELEDİYE AKP'Lİ DEĞİLSE DESTEK YOK'
Dervişoğlu, AK Parti iktidarının bir özensizlik ve ihmalkarlık hali olduğunu söyleyerek, "Kamu idaresinin içine düştüğü rezilliği sergileyen İzmir'de yaşanan olay yaşamanın çok pahalı, ölmenin bedava olduğu Türkiye'nin adeta acıklı bir özetidir. Hayatının baharında 2 insanımızı, 2 gencecik umut dolu vatandaşımızı, ihmaller zincirinin bir sonucu olarak göz göre göre kaybettik. Yaşanan vahim olay; şiddetli yağışla, doğal afet söylemleri ile açıklanabilecek bilindik sözlerle geçiştirilebilecek bir durum değildir. Bu olay ülkemizde yıllardır süre gelen ve artık olağanlaşan kötü yönetimin, tahrip olan kamu yönetimi kültürünün açık seçik göstergesidir. Merkezi yönetim yetkisini elinde bulunduran AKP yönetiminin; yerel yönetimlerle ilişkisi ve işbirliği sadece particiliğe ve partizanlığa dayanmaktadır. Eğer belediye AKP'li değilse, o yerel yönetim rakip olarak görülmekte, asla destek verilmemektedir. Tüm kanunlar ve devlet geleneği çiğnenmektedir. Bilerek ve bilinçli bir şekilde koordinasyondan kaçınılmaktadır. Peki bunun maliyeti nedir? İşte deprem ve sonrasıdır. Yaşanan sel felaketleridir. Çeşme'de Muğla'da, Aydın'da, Diyarbakır'da ve Mardin'deki yangınlardır. Kaybedense milyonlarca vatandaşımızdır" ifadelerini kullandı.
'DİKKAT ET TANIDIK ÇIKAR'
Dervişoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i de eleştirerek, "Gelelim en can yakıcı konuya ve onun kahramanı "Vergimatik Mehmet'e. Zat-ı muhterem demiş ki; "Ben İngiltere'de kredi kartına taksit görmedim." Haklıdır, görmemiştir. Bir İngiliz vatandaşı olarak pek iyi şartlarda yaşadığını biliyoruz. Onun gibi bir İngiliz, bilinen bir markanın cep telefonunu almak isterse, 267 sterlini vergi olmak üzere toplamda 1599 sterlin verecek ve alacak. İsterse de bunu ayda yaklaşık 66 sterlin ödemek şartıyla faizsiz olarak 24 ay taksitle edinebilecek. Aynı telefonu Türkiye'de almak isteyen bir vatandaşımız ise 46 bin 21 lirası vergi olmak üzere 108 bin liraya alıyor. Dahası bırakın faizsizini faizli taksit bile yok. Asıl bize şunu söyleyin; İngiliz yüzde 16 vergi verirken Türk neden yüzde 43 vergi veriyor? Kredi kartına taksit görmeyen Vergimatik Mehmet, sen İngiltere'de yüzde 45 vergi gördün mü? Sahi Vergimatik Mehmet, aylık 5 milyon harcayanların peşine düşecekti. 800 kişi tespit etmişler. Harcıyorlar ve ne kaynağı belli ne de vergisini veren var. Dikkat et bakıp da görmeyen Sayın Bakan; bu 800 kişinin içinde tanıdıklar çıkar da maazallah, affedenin bile olmaz" diye konuştu.
'EMEKLİLERİMİZE YÜZÜNÜZÜ DÖNÜN'
Emekli vatandaşların artık dayanacak gücü kalmadığını vurgulayan Dervişoğlu, "Emeklilerimiz sabrının sonundadır. Ülkemizin yerli ve milli tek ekonomi uzmanı Sayın Erdoğan; içinde bulunduğunuz hayal dünyasından bir an önce çıkın, milletin kendilerine verdiği makamlarda oturup ona tehditler savuran danışmanlarınız ve bakanlarınıza bir çeki düzen verin, nefes almak dışında hiçbir yaşamsal faaliyet gösteremeyen emekliklerimize yüzünüzü dönün, sesine kulak verin ve bir an önce gereğini yapın. Haziran 2024 açlık ve yoksulluk sınırı raporuna göre; 4 kişilik bir aile için açlık sınırı 19 bin lirayı, yoksulluk sınırı 65 bin lirayı aşmıştır. Tek başına yaşayan bir kişinin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapması gereken mutfak harcamaları ile yaşamını idame ettirmek için yapması gereken barınma, ulaşım, eğitim, sağlık gibi harcamaların toplamının ise en az 30 bin 604 lira olduğu tespit edilmiştir. Bu rakamlar hayatta kalma rakamlarıdır; bu rakamlar yediğinden içtiğinden arttırıp yatırım yapmanın değil, 2024 yılı için hayatta kalma, mevcudu koruyabilme rakamlarıdır" dedi.
'EMEKLİYE İDAM FERMANIDIR'
En düşük emekli maaşına yapılan zammı değerlendiren Dervişoğlu, "Sonunda 12 bin 500 lirada mutabık kalmışlar. Bu emekliye idam fermanıdır. Yıllardır haykırıyoruz; "en düşük emekli maaşı asgari ücretten az olmamalıdır" diye. Yazıkları olsun. Emekliye reva gördüğünüz bu artış, lüks ve şatafat meraklısı saray bürokratlarınızın, il ve ilçe yöneticilerinizin ödediği 168 binlik yemek hesabının bahşişi bile değildir. Buradan sesleniyorum; iktidar yetkisini elinde bulunduran gamsızlar, "kaynak yok" diyerek bu gamsızlıklarını meşrulaştırmaya çalışmaktadırlar. "Kaynak yok" demek, külliyen yalandır; aymazlıktır; milletimizin aklı ile dalga geçmektir. Kaynak vardır. 5 uçakla NATO toplantısına giderken, 3 uçakla Hollanda'da maç izlemeye giderken, saray danışmanlarını ve bürokratlarını beslerken var olan kaynak ne ise, emekli vatandaşlarımızın durumlarını bir nebze olsun iyileştirmek için kullanılacak kaynak da odur. Yerli ve milli ekonomi uzmanımız Sayın Erdoğan, senin kendince uyguladığın ekonomi politikaların çerçevesinde milletimize ödettiğin bedel çok ağır olmuştur. "Faiz sebep, enflasyon sonuç" diye başlattığın macera; "AKP sebep, yokluk sonuç" gerçeğinin artık komik olmayan bir fıkrasıdır" diye konuştu.