İstanbul Barosu Başkanı ve yönetim kurulu üyelerine “terör örgütü propagandası” ve “halkı yanıltıcı bilgi yayma” suçlamalarıyla soruşturma açıldı. Peki, bu soruşturmanın nedeni ne?
İstanbul Barosu Hedefte!
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, PKK bağlantılı oldukları belirtilen Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’e ilişkin açıklamaları gerekçe göstererek soruşturma başlattı. Söz konusu açıklamada, iki kişinin öldürülmesiyle ilgili "Uluslararası İnsancıl Hukukun ihlal edildiği" öne sürülmüş ve devletin savaş suçu işlediğine dair ifadeler yer almıştı.
Başsavcılık, yaptığı resmi açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“İstanbul Barosu tarafından yapılan açıklamalarda, terör örgütü üyeleri övücü ifadelerle anılmış ve devletin uluslararası hukuk ihlali yaptığına dair yanıltıcı bilgi yayılmıştır. Bu kapsamda, İstanbul Baro Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hakkında resen soruşturma başlatılmıştır.”
Kim Bu Nazım Daştan ve Cihan Bilgin?
Savcılık tarafından yapılan açıklamaya göre, öldürülen kişilerden Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in PKK ile bağlantıları bulunuyor.
Nazım Daştan, 1992 Ağrı doğumlu ve hakkında çeşitli yıllarda “terör örgütü propagandası” ve “silahlı terör örgütü üyeliği” suçlamalarıyla açılmış davalar bulunuyor.
Cihan Bilgin, 1996 Mardin doğumlu ve PKK/KCK üyeliğiyle ilgili suç kayıtları var. Ayrıca, hakkında arama kararı olduğu belirtiliyor.
İstanbul Barosu’nun Tepki Çeken Açıklaması
İstanbul Barosu, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, ölen kişilerin “gazeteci” olduklarını iddia ederek şu ifadeleri kullanmıştı:
“Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in öldürülmesi, Uluslararası İnsancıl Hukukun ihlalidir. Savaşa taraf olmayan sivillerin hedef alınması, Roma Statüsü’ne göre savaş suçu kapsamındadır. Bu olayın derhal soruşturulması ve sorumluların cezalandırılması gerekmektedir.”
Baro’nun açıklaması, devletin bu kişilere yönelik operasyonlarını uluslararası hukuka aykırı olarak nitelendirdiği gerekçesiyle eleştirildi.
Söz konusu açıklamanın ardından, İstanbul’da Şişhane Meydanı’nda bir basın açıklaması yapmak isteyen grupta yer alan avukatlar ve gazeteciler gözaltına alındı. İstanbul Barosu, bu duruma da tepki göstererek şu açıklamayı yaptı:
“Anayasal haklarını kullanan yurttaşların ve meslektaşlarımızın gözaltına alınması kabul edilemez. Sürecin takipçisi olacağız.”
Baro ve Başsavcılık Arasında Gerilim
İstanbul Barosu’nun yaptığı açıklamalar, ifade özgürlüğü sınırlarını mı koruyor yoksa terör propagandası mı içeriyor? Bu soruya yanıt aranan süreçte, kamuoyu ikiye bölünmüş durumda.
Soruşturma Nasıl İlerliyor?
Savcılık, baro üyelerinin ifadelerini alarak hukuki süreci hızlandıracak. Eğer baronun açıklamalarında suç unsuru bulunursa, İstanbul Barosu Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hakkında dava açılması söz konusu olacak.
SAVCILIK AÇIKLAMA YAPTI
Başsavcılık yaptığı açıklamada; "PKK terör örgütü mensupları Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’i övücü nitelikteki sözler ile ayrıca sözde gazetecilik faaliyetleri ve gazeteci kimlikleri nedeniyle öldürüldükleri, devletimizin sözde savaş suçu işlediği şeklinde yanıltıcı bilginin yayılması şeklindeki tespitler nedeniyle İstanbul Baro Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hakkında Cumhuriyet Başsavcılığımızca 'Terör örgütü propagandası yapmak ve halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak' suçlarından resen soruşturma başlatılmıştır" ifadelerini kullandı.
NEDEN SORUŞTURMA BAŞLATILDI?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 1996'da Mardin'de dünyaya gelen Cihan Bilgin'in, 2015 yılında Diyarbakır'da "PKK/KCK silahlı terör örgütü kurma, yönetme ve üye olma" suçlarından kaydının bulunduğu ve Mardin 1.Sulh Ceza Hakimliği tarafından da "PKK/KCK-PYD/YPG silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan hakkında aranma kararı bulunduğunu açıkladı.
1992 Ağrı doğumlu Nazım Daştan hakkında ise 2012 ve 2016 yıllarında Gaziantep'te "PKK/KCK silahlı terör örgütü kurma ve yönetme" ve "PKK/KCK terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından 2 suç kaydının bulunduğunu, Ağrı'da 2016 ve 2019 yıllarında, "PKK/KCK terör örgütü propagandası" yapmak suçundan 2 suç kaydının bulunduğunu, ayrıca Gaziantep 2. Ağır Ceza Hakimliği'nce "PKK/KCK-YPG/YDG-H silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan hakkında 1 adet arama kaydı, İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği, Gaziantep 2. Sulh Ceza Hakimliği ve Diyadin Sulh Ceza Hakimliği'nce de hakkında, "PKK/KCK terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 4 adet aranma kaydının bulunduğunu açıkladı.
Bilgin ve Daştan'ın ölümünün ardından İstanbul Barosu sosyal medya hesabı üzerinden şu açıklamayı yapmıştı:
"Basına yansıyan bilgilere göre, gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin, 19 Aralık'ta Suriye'de yaşanan gelişmeleri takip ederken uğradıkları saldırı sonucu yaşamını yitirmişlerdir. Basın mensuplarının çatışma bölgelerinde hedef alınması, Uluslararası İnsancıl Hukukun ve Cenevre Sözleşmesi'nin ihlali niteliğindedir. Dahası, savaşa taraf olmayan sivillerin hedef alınması, Roma Statüsü 8/2/b/ii. maddesinde savaş suçlarından biri olarak ifade edilmiştir. Dolayısıyla, silahlı çatışma bölgesinde görev yapan gazetecilerin korunmasına ilişkin kurallar, Uluslararası İnsancıl Hukukun bünyesindedir.
Yine, bahsi geçen olaya ilişkin Şişhane Meydanında yapılmak istenen basın açıklamasında, aralarında Baromuz üyesi dört meslektaşımız ile iki hukuk fakültesi öğrencisi ve onlarca gazetecinin olduğu yurttaşlar gözaltına alınmıştır. Uluslararası hukuku ihlal eden bu olaya ilişkin derhal soruşturma başlatılması ve sorumlulardan hesap sorulması gerekirken, Anayasal haklarını kullanan ve meslektaşları için yas tutan basın mensuplarının ve meslektaşlarımızın gözaltına alınması kabul edilemez bir durumdur.
İki basın mensubu yurttaşımızın öldürülmesi olayıyla ilgili olarak etkin bir soruşturma yürütülmesini ve Anayasal haklarını kullanarak basın açıklaması yaptıktan sonra gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını talep ediyor, sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz."