ABD, Bağdadi’nin öldürüldüğünü açıkladı ya; ortalık “güvenlik uzmanlarından” geçilmiyor. Peşinen söyleyeyim, şimdi yazıya böyle bir başlık attığım için, başınıza güvenlik uzmanı kesilmeyeceğim.
***
Türkiye Suriye’ye giriyor ya da Doğu Akdeniz’de petrol arama faaliyetlerinde gerilim artıyor veya benzer olayların akabinde ekranlarda bir harita, elinde bir çubuk ve bir güvenlik uzmanı, başlıyor anlatmaya. Bunları laf kalabalığından, bilgiçlikten ibaret olarak görüyor ve ayrıca çok da itici buluyorum.
***
Ne kadar çok güvenlik uzmanımız varmış! Pıtrak gibi üremişler ve tarlayı öyle sarmışlar ki… Pıtrak, yapışkan ve ekinler için zararlıdır. Devlet/iktidar aklının savunucuları olan bunlar da gerçeği çarpıtan zararlılardır!
***
Bu vesileyle medyanın afilli adıyla “güvenlik uzmanı” denilen karikatürlerine değinmiş olup konumuza geçelim.
Bağdadi ABD tarafından gizli ve derin bir operasyonla öldürülünce, medyada eski sürüm görüşler tekrar piyasaya çıktı.
***
Neymiş; El Kaide’yi ABD yarattı, sonra lideri Bin Ladin’i öldürdü. IŞİD’i ABD kurdu, lideri Bağdadi’yi ABD öldürdü. Bu ABD var ya, önce örgütü kuruyor, onu kullanıyor, işi bitince de liderlerini öldürerek örgütün posasını çıkarıp bir tarafa atıyor. Bu örgütler başta ABD olmak üzere dış güçlerin birer maşası! Bunlar emperyalizmin oyunları!!!
***
Açık, basit ve sağlam gibi görünen bir iddia değil mi? Böylece akıl yürütme, araştırma, okuma zahmetine de katlanmıyorsun. Zaten kafayı dış güce, emperyalizme, üst akla (Sahi bir zamanlar yandaş medyada üst akıl ifadelerinden, iddialarından geçilmiyordu. Bunca sorunların yaşandığı şu günlerde bu üst akıldan hiç ses seda yok, bir tarafa mı kaçtı?).
***
İkinci Dünya Savaşı sonrasında başlayan Soğuk Savaş koşullarında, ABD ile SSCB arasında dünya üzerinde bir egemenlik sahası mücadelesi vardı.
***
1979 yılında SSCB Afganistan’ı işgal etti. Böylece iki kutup arasındaki egemenlik savaşının odağı Afganistan oldu.
ABD, Afganistan’daki muhalif güçlere yardıma başladı. Afgan silahlı direniş güçlerinin arkasındaki güç ABD ve Pakistan’dı.
***
Bölgenin sosyolojisi, Afgan muhalefetinin savaş direncinin İslam ‘bayrağı’ ve sloganlarıyla daha güçlü bir şekilde sağlanacağını gösteriyordu. Nitekim ABD, derhal Yeşil Kuşak stratejisini uygulamaya soktu. Yeşil Kuşak, adında da anlaşılacağı üzere Sosyalist Blokun önünün Orta Asya’nın güneyinde ve Ortadoğu’da İslamcı politikalarla kesmekti.
***
SSCB 1989 yılında Afganistan’dan büyük kayıplar vererek çekildi.
Buna rağmen Afganistan’da çatışmalar bitmedi.
***
Afganistan, İslamcılar için büyük bir deneyimdi. Ve bu deneyim, İslamcı örgüt ve şiddeti savunan siyasetçilere İslami değerler üzerine yeni bir dünya inşa edilebileceği umudunu doğurdu. 1988’de El Kaide, 1994’de Taliban kuruldu.
***
El Kaide’nin lideri Suudi Arabistan’ın büyük inşaat şirketi sahibi bir ailenin ferdi Bin Ladin’di. 2 Mayıs 2011 tarihinde ABD operasyonuyla öldürüldü.
***
Afganistan olayı, İslami cihatçı örgütlerin doğumevidir! El Kaide, Taliban, IŞİD (Ad değiştirmiş olsa bile IŞİD’in açılımındaki içeriği örttüğü için DAİŞ demiyorum), Boko Haram, Eş Sebab, El Nusra gibi büyük ve bunların alt birimi sayılan birçok küçük örgütün ortaya çıkışının ideolojik, örgütsel ve militan veya sempatizan moral dinamiğinin referans kaynağı Afganistan’dır.
***
ABD’nin veya kimi devletlerin istihbarat örgütlerinin bunların içerisinde bulunmaları, onları eylem bazında yönlendirmeleri vs. mümkündür. Altını çizerek iddia ediyorum, bu çaplı örgütler bir dış ülke tarafından kurulup devam ettirilemez! Bu örgütlerin militan kadrosunu birçok ülkeden gelen cihatçılar oluşturuyor. Uluslararası bir yapıya sahip. Bir ülke tarafından bir başka ülkede küçük terör örgütleri kurulabilir, birkaç eylemde kullanılarak bitirilebilir. Örneğin 1970’lerin İtalya’sındaki Kızıl Tugaylar için böyle bir iddia vardır.
***
Fakat altını çizerek tekrar yazıyorum; bu denli büyük cihatçı örgütlerin bir ülke, ABD tarafından kurdurulması, yönlendirilmesi mümkün değildir. Bir ülkenin resmi gizli örgütü (yani CIA, MOSSAD vs.) bazı örgütlere el altından silah satışları yapılabilir, mali destekler sunabilir vb.
Asıl tehlikeye dikkat!
Cihatçı örgütlerin ABD tarafından kurdurulduğu, işi bittiğinde tasfiye edildiği ve hatta gerektiğinde liderlerinin de öldürüldüğü iddiası, asıl tehlikeyi gizlemeye yarar! Radikal İslamcı bu örgütler ABD’nin işidir denildiğinde, buradaki asıl tehlike, cihatçı örgütlerin şiddet yoluyla vaaz ettikleri İslami bir toplum kurma amaçlarının üzerinin örtülmesidir.
***
Bütün bu cihatçı örgütlerin militanlarını silahlı mücadeleye iten etmen nedir? Hangi amaç, on binlerce militanı ve ailesini ölüm kalım mücadelesine çeker? Bunların ideolojisi yok mu? Bunların tasarladıkları bir toplum sistemi yok mu?
***
Kendi yorumladıkları şekliyle İslam, bunların hem hareket noktası hem de kurmak istedikleri sistemin nizamını oluşturmuyor mu? İslam’ın kılıcıyla küffara karşı savaşmıyorlar mı?
Bütün bu maddi gerekçeleri ve amaçları yok sayacak ve bunlar ABD’nin işi diyeceksiniz! Propaganda amacıyla bu görüşü dile getirenler hariç, bunu inanarak söyleyenler, gerçekten kafalarını kuma gömenlerdir.
***
Biz tehlikeyi dış güçlerde falan değil, doğrudan toplumsal sorunlarımızda ve içyapımızda arayacağız. Çünkü sorunun kaynağı biziz! Neden bu işler Avrupa’da değil de bizim gibi ülkelerde oluyor? Örneğin ABD niye gidip de İsveç’te Polonya’da terörist bir örgüt kuramıyor yahut orayı karıştıramıyor? Bizim gibi ülkeler, çatışmacı ortamlara sahip. Çünkü hala kimlik, özgürlük, adalet, hak gibi temel insani sorunlarını çözememişler.
***
Bugünü en az 50-100 yıl öncesinden okuyarak anlayabiliriz. İkinci Dünya Savaşı, Soğuk Savaş, Ortadoğu’daki diktatörlükler, bizim gibi ülkelerin kendi iç sorunların çözemeyişi, kimlik bataklığında debelenmeler vb.
***
Sosyalist Blok’un çöküşüyle ortaya çıkan boşluğun İslamcılar tarafından doldurulma ataklarına bağlı olarak 80’lerle birlikte yükselen İslam’i değerlerin 2010’lardan itibaren hızla çöküşü. İslamcı siyasetlerin iktidara geldiklerinde demokrasi düşmanı oldukları, yolsuzluk ve adaletsizlik ürettikleri, toplumu kucaklayıcı bir kültürden yoksun oldukları vb. görüldü. Daha korkuncu, kimi İslamcı militanların pırasa doğrar gibi kafa kesmeleriydi ki, bu onların gerçek yüzlerinin ifşasıydı!
Hayat onların rengini daha net olarak gösterdi.
Okunma Süresi: 5 dk
Beyaz örtüyle kaplanan Kapadokya'dan kar manzaraları…
#Yaşam / 24 Kasım 2024
TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu istifa mı etti? İlk açıklama geldi
#Spor / 24 Kasım 2024
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *