İstanbul Sanayi Odasının (İSO) açıkladığı Türkiye’nin en büyük 500 sanayi şirketi listesinde yer alan fabrikalarda çalışan işçiler, düşük ücretlerden, sendikal haklarını kullanamamaktan ve meslek hastalıklarından şikayetçi.
Düzce’de bulunan Pekintaş’ta sendikalaştıkları için işten atılan işçiler, “Pekintaş’ın Düzce’de bir fabrikası varken şimdi beş fabrikası var, sırtımızdan büyüdüler” derken, Mutlu Akü işçisi, “Kurşun soluyoruz, ciğerlerimiz tükeniyor. Asgari ücretle çalışıyoruz” diyor.
Düzce’de kurulu Pekintaş güneş enerji sistemleri fabrikası 225 milyon liranın üzerindeki cirosuyla ilk kez girdiği ISO 500 listesinde 499. sırada yer aldı. Düzce’de beşinci fabrikasını açmak üzere olan Pekintaş geçtiğimiz yıl Türk Metal’e üye olan 40’ın üzerinde işçiyi işten atmış, hiçbir hakkını alamadan kapının önüne koyulan işçiler fabrika önünde direnişe başlamıştı. Verilmeyen hakları için 343 gündür direnen işçilerden biri olan Tansel Aydın, en büyük 500’den biri olan Pekintaş’ı anlatıyor. “Devletle patron el ele vermiş” diyen Aydın şöyle devam ediyor: “343 gün oldu fabrika önünde, Düzce’nin her yerinde uğradığımız haksızlığı duyurmaya çalışıyoruz. Dün yine jandarma çadırımızı söküp götürmüş fabrika önünde direnmemize dahi müsaade etmiyorlar. Bu jandarma Pekintaş’a mı bağlı? Bir güvenlik personeli gibi kapısında bekliyorlar.”
Sırtımızdan büyüyorlar
Pekitaş’ta 27 sene çalıştığını söyleyen Aydın, “Bunlar bizim sırtımızdan büyüdüler. Düzce’de bir fabrikası vardı, iki oldu, ikiydi üç oldu. Şimdi beşinci fabrikasını dikiyor. Pekintaş böyle büyürken işçiye ne oldu? Sendikalı olduk diye, insanca yaşayacak ücret istedik diye kapı önüne koyulduk. Sendikalaşmak yasal hak, benim özgürlüğüm sendikalı olmak ama Pekintaş bunu kabul etmiyor. Sendikalı olursan kapının önüne koyarım mahkemelerde sürünürsün diyor. Böyle bir hakkı yok ama işçilerin e-devlet şifreleri patronun elinde içerideki işçiyi ‘Sendikalı olursanız kapının önündekiler gibi olursunuz’ diye tehdit ediyor” diyor.
Bizim gibi değiller
ISO 500 listesinin, Pekintaş patronunun işçinin istediği ücreti verebilecek güçte olduğunu belirten Aydın, “Bizim sesimizi kısmak için yerel basına yedirdiği parayı işçiye verse bunlar olmayacaktı. Veremeyecek adamlar değiller, büyüyorlar ama sömürü sürsün istiyorlar. İşçi sendikalı olmasın, hakkını aramasın istiyorlar. Bu yüzden bizim meselemiz sadece Pekintaş meselesi değil, bizim gibi milyonlar var” diye anlatıyor.
Sağlığımızı kaybettik
İstanbul Tuzla’da üç, Eskişehir ve Manisa’da birer fabrikası bulunan beyaz eşya yan sanayi üretimi yapan, toplamda 3 binin üzerinde işçinin çalıştığı Konveyör AŞ’de de durum çok farklı değil. Listede 422. sırada yer alan Konveyör de sendikalı işçileri kapı önüne koymuş, işçilerin sendikalı olmasını engellemek için senelerdir vermediği zammı işçi sendikalı olmasın diye vermişti. Bir önceki yıla göre net satıştan elde ettiği geliri iki kat artıran Konveyör büyümeye devam etti. İşçilerse bugün de sendikalaşma mücadelesi veriyor. Mutlu Akü de listede 201. sırada yer alıyor. Petrol-İş İş Yeri Temsilcisi Yılmaz Erturan, Mutlu Akü büyürken sağlıklarından olduklarını ancak büyümeden paylarını alamadıklarını söylüyor. Ücretlerin asgari ücret seviyesine düştüğünü anlatan Erturan, “Ek zam talebimiz oldu ancak patron buna yanaşmıyor. Kurşun soluyoruz, ciğerlerimiz tükeniyor, ağır iş yapıyoruz. Birçok arkadaşımızın solunum yolu hastalığı, bel fıtığı gibi rahatsızlıkları var. Buna karşı asgari ücretin biraz üzerinde ücretlere çalışmak zorunda kalıyoruz. Firma bugün tazminatı verse işten ayrılacak birçok işçi var. Tazminatını bırakarak çıkıp giden çok işçi oldu. Çünkü sağlığımızdan oluyoruz ancak karşılığını alamıyoruz” diyor. Mutlu Akü patronunun maksadının sendikayı fabrikada bitirmek olduğunu söyleyen Erturan, şunları söylüyor: “İşçiler hâlâ tehdit ediliyor, ufacık şeyde ücretleri kesiliyor, mesai yerleri değiştiriliyor, işten atılıyor. Mutlu Akü nasıl büyüdü derseniz böyle büyüdü. İş sağlığı ve güvenliği gerekçeleriyle bir şey lazım olduğunda ‘Bütçe yok’ diyorlar. Bozulan makine için, ölüm riski olan makine için bütçe yok diyorlar. İşte böyle büyüyorlar, işçinin canını hiçe sayarak o listede kalıyorlar.”
Devlet denetlemiyor mu?
Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu HT Solar da 200. sırada yer aldı. Metal sektöründe olmalarına rağmen çıplak ücretlerinin 12-13 bin lira seviyesinde olduğunu söyleyen bir işçi, “Sözleşmeli işçi çalıştırıyorlar, İstedikleri gibi işten çıkarıp yerlerine işçi alıyorlar. ‘Devlet bunu denetlemiyor mu?’ diye düşünüyordum. Yok devlet buna çanak tutuyormuş. Eski işçiyim, yıllarca metalde çalıştım, metal işçisinin ücretinin bu seviyeye düştüğüne şahit olmamıştım. Tabii büyürler, işçiye asgari ücret veriyorlar, bir canını almadıkları kalıyor. böyle giderse o da olacak” dedi.