79 günlük direnişin ardından ETF Tekstil'in tüm mallarına haciz kararı çıkarılmıştı, işçiler bugün sabah saatlerinde avukatları Orhan Atan ve haciz memurları ile fabrika önüne gelerek haciz işlemini başlattı. Fabrikada kalan malları tespit eden avukat Atan, içeride patron Sanem Dikmen'in ve kızı Ece Dikmen'in kendilerine engel olmaya çalıştıklarını belirtti. Haciz işlemi sırasında fabrika önünde bekleyen işçiler, “Direndik, kazandık, bugün haciz işlemleri başlatıldı. Bize burada malların çıkarılmasına engel olduğumuzda müdahale eden polisler bu kez bizim kazanımımız adına fabrikaya girmek zorunda kaldı” dedi. Fabrika önündeki işçiler haciz tespit işlemlerinin ardından çifte telli ve halaylarla kazanımlarını kutladı. İşçiler fabrika önündeki direnişlerini haciz kararının çıktığı 79. günde sonlandırmıştı. ETF İşçileri bundan sonra eylemlerine üretim yaptıkları markalar önünde devam edecek.
Ne olmuştu?
ETF fabrikasının kapatılma kararı ardından patron Sanem Dikmen işçilerin kıdem ve ihbar tazminatlarını, ikramiye ve son maaşlarını gasp etmişti. İşçiler bu sebeple 79 gün boyunca fabrika önünde gece gündüz alacakları için direnişe başlamıştı.
Mücadelemiz sürecek
Haciz kararının kazanıma giden yolda büyük bir gelişme olduğunu söyleyen işçilerden Songül Baş, “Bu direnişi biz zaferle taçlandırdık. İşçilerin gücü bugün sermayeyi yendi. ETF’nin mal varlığına haciz koyuldu. Biz o emeklerimiz kaçırılmasın diye engel olduğumuzda bize zorluk çıkardılar, buraya çevik kuvveti yığdılar. Patron, sermayenin gücünü arkasına alarak işçileri yıldırmaya, ezmeye çalıştı ama biz yılmadık, yenilmedik. Bugün Sanem Dikmen kaybetti. Burada bir mücadele biter, başka yerde mücadeleler başlar. Mücadelenin olduğu her yerde biz varız artık. Sanem Dikmen’in gidebileceği bütün saraylarda olacağız. Giyim ve Sanayi Derneği önünde olacağız, onu evinde rahatsız edeceğiz ve buna destek çıkan, bizlere sahip çıkmayan markalara da sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” dedi.
Patronlar bizden korkacak
İşçilerin büyük bir dönüşüm yaşadığını söyleyen Baş, “Ben mücadele ediyordum, çadırı biliyordum, direnişi biliyordum, birlikte olursak beraber olursak kazanacağımızı biliyordum ama arkadaşlarımız bunu bilmiyordu. Başta bu işçilerin bunları görmeleri, yaşamaları, mücadeleyi, çadırı, direnişi, eylemi, sloganı, kimin kimden yana olduğunu görmesi beni çok mutlu etti. Bu en büyük zenginliğim çünkü şimdi çok daha fazla güçlü hissediyorum. Buradaki işçiler, kadınlar yarın başka yerlerde çalışmaya başladıklarında başka sorunlarla karşılaşabilir. Buradaki mücadele yarın haksızlık karşısında ses çıkarmalarını, kendilerini ifade etmelerini sağlayacak. Önceden bir arkadaşımıza mikrofon uzatıldığı zaman çok korkardı. Bugün bakıyorum ki kürsüye çıkıyor. Bu değişim çok şey anlatıyor, tüm işçilere çağrımdır, korkmayın, yılmayın, patronlar bizden korkacak!”
HABER:
ANIL BODUÇ
