Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Şiddetli yağmur
4°
Ara
Damga Gündem IMF’nin kapısı çalınacak mı?

IMF’nin kapısı çalınacak mı?

Bugünlerde yine sıkıntılar yaşadığımız ekonomi ile ilgili yaşadığım bir tartışmayı yazıya dökmek isterken 2016 yılında ele aldığım ama güncelliğini kayıp etmeyen üç başlıklı bir yazıma rastladım..

Okunma Süresi: 2 dk

Bugünlerde yine sıkıntılar yaşadığımız ekonomi ile ilgili yaşadığım bir tartışmayı yazıya dökmek isterken 2016 yılında ele aldığım ama güncelliğini kayıp etmeyen üç başlıklı bir yazıma rastladım..
Ve hiç dokunmadan ama bir iki güncellemeye ile sanki bugün yazmışım gibi yeniden yayınlamanın gerektiğini düşünerek, bugün kü köşeme de misafir ettim.
İşte o sanki bugün yazılmış 3 yıl önce ele aldığım o hala güncelliğini koruyan yazılarımdan biri daha.
Her geçen gün daha da daralan ekonomiyi düze çıkarmak için yoğun bir tempo ile mesai yapan Başkan Erdoğan ile emrindeki hükumet adeta dağa, taşa düşmüş bir dolar arıyor.
Gerçi daha bir kaç ay önce ve halen 1 doları olanın fetocu diye yakasından tutulup, içeri atıldığını da unutmadık ya neyse.
Evet, Başkan konuşmaları ile emrindekilerle birlikte bu günlerde harıl harıl 1 doları aradığı şu günlerde kimsenin dillendiremediği şu, 'İMF’nin ne iş yaptığını ve nerede olduğuna da bakmak gerekmez mi?'
Çünkü Başkan ve hükumette biliyor ki; doların bir büyük kısmını da aidatını öderken, ‘Borcunu ödedik’ diyerek hava attığımız İMF’nin verdiği akıl ve de paralar ile dünyanın bir çok ülkesinin ekonomisini ayakta tutmakta.
Durun, durun hemen de ‘Bak bak işte hain, güçlü ülkemizi götürüp, İMF’nin kucağına atmak istiyor’ demeyin hemen.
Vallahi bende ne ayakkabı kutusunu dolduracak dolar, nede fetonun diye sağa sola atılan 1 dolarlar yok.
Sadece bugünlerde harıl harıl aradığımız yeşilim dolarların kimde olduğunu ve bizim ülkemizin de buraya üye olduğunu, aidat ödediğini hatırlatmak istedim.
Çünkü Başkan Erdoğan’ın da bu gün, yarın dün borcumuzu ödedik dediği İMF’yi nasıl dillendireceğini sizde göreceksiniz.
Evet, ülkenin geçtiği şu dar boğazı geçmek için sağa, sola düşmeden, artık ekonomisiyle, siyasetiyle iç içe olunan ülkelerle ilişkileri bozmadan ve en önemlisi kendilerine hayrı olmayan Şengay, mengaylarla zaman kaybetmektense üyesi olduğumuz dünyanın dolar bankası olan bir kaç milyon doları borç almak en doğrusu bence.
Nasılsa güçlü bir başkan ve hükümet var. Borcumuzu yine öderiz de mi?
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *