İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Her sesi dinlemekle yükümlüyüz, ben 16 milyonluk kentin bir belediye başkanıyım aynı zamanda Türkiye siyaseti yönünde büyük bir mücadele vermiş birisiyim. Bu mücadelenin en öncüsü olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir ferdiyim dolayısıyla bütün bu eksende biz arkaya yaslanalım, uzaktan izleyelim modunda, formunda bir insan olamam" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Vakfı aracılığıyla bu yıl 4'üncüsünü düzenledikleri Kurban bağışından elde edilen konserveleri 90 bin aileye ulaştırdı. Hayırseverlerin yaptığı katkıyla hazırlanan konserve etlerin dağıtıma çıktığı etkinliğe İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da katıldı. İmamoğlu, etkinlik sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
GENÇLERLE SİYASET KONUŞAMAYACAK DURUMA GELECEĞİZ
İmamoğlu'na sosyal medya hesabından paylaştığı değişim anketi soruldu. İmamoğlu, "Hem akademik dünyada, hem siyasete meraklı dünyada ülkemizin geleceğini konuşuyoruz. İyi şeyler konuşuyoruz, Türkiye'nin ihtiyacı var. Siyasal anlamda çok güçlü ve farklı adımlara ihtiyacı var. Yoksa biz gençlerle siyaset konuşamayacak duruma geleceğiz" dedi.
Toplumun lider değişmeli mesajına nasıl karşılık verileceği sorulan İmamoğlu, "Bunları izliyoruz, takip ediyoruz. Her sesi dinlemekle yükümlüyüz ben 16 milyonluk kentin bir belediye başkanıyım aynı zamanda Türkiye siyaseti yönünde büyük bir mücadele vermiş birisiyim. Bu mücadelenin en öncüsü olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir ferdiyim dolayısıyla bütün bu eksende biz arkaya yaslanalım, uzaktan izleyelim modunda, formunda bir insan olamam. Süreci en üst seviyede ilgiyle, alakayla, neredeyse saniye saniye takip edip, analiz edip çalışan, gerektiğinde de sesini çıkaracak olan, parti içi meseleleri partide, kamuya dönük olması gereken süreçleri de kamuya açık bir şekilde paylaşmaktan asla geri durmam. Parti içi meseleleri konuşmaya daha var" ifadelerini kullandı.
UKOME İSTANBUL'U MAĞDUR ETME MERKEZİ
Dün gerçekleşen ve ulaşıma zammın ertelendiği UKOME toplantısına yönelik soruyu yanıtlayan İmamoğlu, "UKOME uzun süredir İstanbul Ulaşım Koordinasyon Merkezi değil. UKOME göreve geldiğimiz an itibariyle hükümetin İstanbul'u zapt etme, kontrol etme, mağdur etme merkezi. Ankara, Konya, Trabzon, Bursa Türkiye'de gördüğünüz otobüs, mazotla çalışıyor. Metro, elektrikle çalışıyor. Bu artı biz, enflasyon ortamında vatandaşımızın, çalıştırdığımız insanlara zam vermek zorundayız. Veriyoruz. Onların aldığı zamları yansıtmak durumundayız. Biz gökten zembille onlara yakıt sağlayamıyoruz. O bakımdan bugün ekonomik koşulların getirdiği oranların çok altında kalmamıza rağmen bizi daha da aşağıya çekmek, neredeyse hizmet veremez hale gelecek duruma getirme konusunda çaba gösteren bir kurum" ifadelerini kullandı.
BU ZAM, YAPMAK ZORUNDAYIZ
İmamoğlu, "Şu anda İstanbul Büyükşehir Belediyesi artık 14, 15 milyar liraya varan yıllık ulaşım sübvansiyonuna erişti. Bu zam, yapmak zorundayız çünkü kendilerinin seçimden bu yana akaryakıta ne kadar zam yaptığını, bugünlerde yine bekleniyor deniyor, zam geleceğini sizler biliyorsunuz. Böylesi bir ortamda biz mecburuz zam yapmaya. Ben kendim ticari alan değil ki bu. Sübvanse ediyoruz diyorum, sübvansiyonu aşağı çekmek zorundayız çünkü bütçemiz buna yetmez. Otobüs için de, metro için de, minibüs için de, taksi için de öyle. Taksici yüzde 100'e yakın fark istiyor. Böyle bir ortamdayız. Dolayısıyla kimse keyfinden zam yapmıyor. Zam yapılmasının sebebi bu ülkeyi çok kötü bir ekonomi yönetimiyle, 6-7 yıldır yöneten hükümetin sorumluluğundadır. Bugün tedbir almak zorunda kaldılar, kalıyorlar. Vergi yükleri, diğer hususlardaki değişik ekonomi politikaları, doğru atılan adımlar da var, liyakatli insanlar ekonomide olsun istiyoruz, görüyoruz da o tür adımları. Onlar daha da önemli ekonomik tedbirler almak zorunda" dedi.
SİYASİ RANT ELDE EDELİM ANLAYIŞI VARDIR
İmamoğlu, "Tabiri caizse kemer sıkmak zorunda, vergileri artırmak zorunda kalacaklar, e tüm bunlar ister istemez bizim de bir kamu kurumu olarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak ulaşımdan diğer hususlara kadar yansıtılmak zorunda sürece. O bakımdan burada UKOME kıskacı altında sözüm ona İstanbul'un nitelikli ulaşım hizmeti engellenmek hatta yapılmasın, buradan siyasi rant elde edelim anlayışı vardır. Oraya 5-6 tane usulsüz üye aktararak UKOME üzerinden kararları engelleyen süreçleri yaşıyoruz. Düşünün İstanbul'da taksi ihtiyacı vardır, yoktur. Gidin bin tane, milyon tane vatandaşımıza soralım. Yüzde 99.9'u vardır diyecek ama UKOME'dekiler yoktur diyor. Bu kadar net. Geçişler, değişimler zorlu olur bazen ama 8+1'i severler" dedi.