İkinci el otomotiv sektöründe yaşanan durgunluk döneminin Mart ayı itibariyle sona ermesi bekleniyor. Koronavirüs kısıtlamalarından olumsuz etkilendiği belirtilen satışların 1 Mart ayı itibariyle planlanan kademeli normalleşme adımları ile birlikte artarak hareketlilik yaşanması tahmin ediliyor.
Kocaeli Oto Ticaret Merkezi Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Otomobil Meclis Üyesi Fahrettin Batı sektörün pandemiden dolayı durgunlaştığını vurgulayarak hafta sonu kısıtlamaları kalkınca hızlı bir hareketlilik yaşanacağını söylüyor: “Pandemiden dolayı ve özellikle hafta sonu uygulanan kısıtlamalar satışları etkiliyor. Daha önceki dönemde de olduğu gibi haziran ayından sonra insanlar nasıl ötelenmiş araç ihtiyaçlarını çok hızlı bir şekilde ve çok yüksek bir taleple yaptılarsa, kesinlikle mart ayından itibaren hafta sonu kısıtlamaları kalktığı zaman aynı hareketliliği çok hızlı bir şekilde yaşamayı bekliyoruz. Fiyatlar zaten yeterince düştü, önceki fiyatlara göre yüzde 15 civarında bir düşüş var. Eskisi gibi haftalık, aylık bazda bir artış kesinlikle yaşanmayacak. Belki yüzde 5 puan bir artış olabilir, o da nisan ayında olma ihtimali var. Çünkü şu anda altın ve döviz yeterince düşmüş vaziyette. Artışı çok mümkün görmüyoruz."
"Ağır hasarlı araçların kesinlikle trafiğe çıkmasını istemiyoruz"
Batı ağır hasarlı araç alım ve satımına da değinerek, “Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Otomotiv Meclis toplantılarında en az 2 ayda bir toplantı yapıyoruz ve her toplantımızın gündem maddelerinden bir tanesi de yine bu ağır hasarlı araçlar oluyor. Ağır hasarlı araçlarımızın tamiri yetkili firmalarda yapılmadığı için çıkma parçalarla yeterince özen gösterilmeden yapıldığı için bu araçları satın alan kişiler, aldıktan sonra ciddi masraflarla karşılaşıyorlar. Bu bilerek alınan, karşılaşılan masraflar ve bir de vatandaşların ağır hasarlı olduğunu bilmeden aldığı araçlar var ve ilerleyen dönemlerde bunu öğrendikleri zaman iş işten geçmiş oluyor. Burada da ciddi kayıplar yaşanabiliyor. O nedenle biz özellikle otomotiv sektörünün içerisindeki yönetici ve yetkililer de bunun üzerinde duruyoruz. Ağır hasarlı araçların kesinlikle trafiğe çıkmasını istemiyoruz ya da çıkacaksa da yetkili otomobil bayilerinde tamir edilerek, toplanarak bunun yapılmasını ve bununla birlikte de yetkili ekspertiz raporuyla buna ilaveten de ruhsatlarına, ‘ağır hasarlı’ ibaresinin yazılmasını istiyoruz. Eğer bir vatandaş ağır hasarlı araç almak istiyorsa, onu bilerek alıyorsa yapacak bir şey yok ama önemli olan burada vatandaşların kandırılmaması” ifadelerini kullandı.
"Mahkeme kararı emsal teşkil edecek"
Geçen hafta Yargıtay’ın aldığı karara da değinen Batı, şu açıklamada bulundu:
“Bundan sonra sıfır otomobil alırken otomobil bayisinde boya ya da hasarlı kısım olursa, daha önce tamir ya da işlem görmüş araçlar muadiliyle yeni olarak değiştirilecek. Bir otomobil bayisinden alınan bir otomobil fabrikadan sahibine gelene kadar 7- 8 kişinin elinden geçiyor. Fabrikadan çıktıktan sonra toplanma alanlarına, limanlara, gemilere ve varacağı ülkeye gidiyor. Nihai kullanıcıya gelene kadar minimum 8 değişik şoförün elinden geçiyor bu araçlar. Bazı araçlarda da hasar oluşabiliyor. Bu hasarları bazen düzelterek, satıyorlar. Notlarını almayan, nihai kullanıcıyı bilgilendirip, imza attırmayan bu tip araçları teslim edenler, bu aracın yenilenmesiyle ilgili bu sorunlarla karşı karşıya gelecekler. Mahkeme bu kararı aldı, artık bu karar emsal teşkil edecek. Biz mutlaka yeni araç alan insanların bayilerde araç ile ilgili herhangi bir işlem olmadığına dair belge alsınlar. Ya da sıfır araçlara ekspertiz yaptırsınlar. Çünkü ülkemizde araç yalnızca ihtiyaç değil vergisiyle satın alınan bir mal olduğu için ve yatırım aracı olarak kullanıldığı için insanlarımız için çok önemli bir konu. Buna dikkat ederlerse çok iyi olur.”
DHA