Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Şiddetli yağmur
4°
Ara
Damga Gündem İdlib hangi ülkenin toprağı?

İdlib hangi ülkenin toprağı?

1 Eylül Dünya Barış Günü diye ilan edilen bir günde bile her gün operasyonlarla günde en az 10-15 teröristi öldürdüklerini haberleştiren ülkeme komşu Suriye'nin topraklarında meydana gelen iç savaşın bitme noktasına geldiği ileri sürülse de yeni saldırı ve çatışmalarla Irak ve diğer Ortadoğu hatta Afrika ülkelerin de olduğu gibi bölgedeki     çatışma ve savaşların devam ettiğini izlemeye     devam ediyoruz.

Okunma Süresi: 3 dk

1 Eylül Dünya Barış Günü diye ilan edilen bir günde bile her gün operasyonlarla günde en az 10-15 teröristi öldürdüklerini haberleştiren ülkeme komşu Suriye'nin topraklarında meydana gelen iç savaşın bitme noktasına geldiği ileri sürülse de yeni saldırı ve çatışmalarla Irak ve diğer Ortadoğu hatta Afrika ülkelerin de olduğu gibi bölgedeki     çatışma ve savaşların devam ettiğini izlemeye     devam ediyoruz.
Başkan Erdoğan'ın 'Güvenli Bölge' başlığı ile ABD ile Rusya arasında gidip, geldiği şu günlerde İdlip diye bir yerde de barış çağrılarına rağman çatışmaların yoğunlaştığını öğreniyoruz.
Ve bu bölgeye yapılan saldırıyı yapan o kentin, o toprakların resmi sahibi Suriye Ordusu sanki başka bir ülkenin asker ve ordusuymuş gibi basın ve havuz medyası kanalıyla sürekli olarak 'Rejimin saldırısı' başlığı ile pompalanıyor.
Ve bir kaç kez 'İdlip hangi ülkenin toprağı?' diye merak edip, yazılarımla ele aldığım ve hangi ülkenin olduğunu birilerine sorup, baktığım İdlip'in ayrı bir devletin olmadığını ve Suriye'ye ait bir toprak olduğunu ve o toprakta terörist olarak ilan edilenlerce yani dışarıdan gelenler değil, kendilerinin olan o toprakları Suriye Ordusu gibi dış mücadeleleri sonucu bölgeye yerleşmeye çalışan asıl teröristlerle mücadele     ettiklerini görüyorum.
Suriye'de yaşananları gayet doğal ve 'olması gereken de bu' derken bizim de kendi ülkemizi dış müdahaleden korumak için dakika başı yeni isimler verilen operasyonlarla aynı mücadeleyi ortaya koyduğumuzu da kabul ediyorum.
Yani ülkem Türkiye'nin kendi topraklarını yabancı güçlerin verdiği silahlarla bölmeye çalışanlar karşısında nasıl mücadele ediyorsa Suriye'nin de kendi toprağı olan İdlip ve diğer bölgelerini yabancı güçlerden temizlemek için gerek Rusya'dan gerekse, 'Suriye Irak gibi bölünürse sıra bana gelecek?' diye düşünen İran'dan gelen desteklerle topraklarına giren ve bölmeye çalışan güçler karşısında en doğal mücadeleyi verdiğini görüyorum.
Ama başta iktidara  yakın olanlar olmak üzere     iktidarın yaptığı yanlışlara rağmen gerçekleri     görmek istemiyorlar. 
Yani İdlib'in cihatçıların kontrolünde olduğu     kabul edilmiyor.
İnanmıyorsanız google amcaya 'İdlib hangi ülkenin toprağı?' diye yazın bakın karşınıza ne çıkıyor.
Çünkü Suriye'nin resmi bir toprak parçası olan İdlib bölgesi cihatçı örgütlerin oluşturduğu Heyet Tahrir el-Şam’ın (HTS) kontrolünde bulunuyor. Yaklaşık 25 bin militanı olduğu belirtilen HTS, cihatçı grupları yaz aylarında tek çatı altında topladı. HTS; Şam, İdlib ve Hama’da hem Suriye rejim güçleri hem de ılımlı muhaliflerle çatışıyor.
Yani Alevi yönetiminin ağırlıkta olduğu iktidarı göndermek ve yerine başka bir yönetimi getirmek     isteyenler bunu başaramayınca 'Güvenli bölge' adı     altında Suriyeyi bölme hesapları içinde olanların     teröristleri var, İdlib denen topraklarda ve sınırımız vede bizi rahatsız eden o bölgede..

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *