Adalet Bakanı Gül'ün "Aslolan tutuksuz yargılamadır. Tutukluluk istisnadır" açıklamaları ile 'yargı reformu'nun yeniden gündem geldiği dönemde Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK), aylardır tutuklu olan iş insanı Osman Kavala için harekete geçti.
HSK, hakkında bir kez beraat iki kez tahliye kararı verilen, AİHM kararına rağmen serbest bırakılmayan ve hakkında yine dava açılan Kavala'ya ait tüm evrakları, İstanbul Adli Yargı Komisyonu'ndan istedi.
AİHM kararına aylardır sessiz kalan HSK, AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmamasının hakim ve savcıların yükselme kriterlerini doğrudan etkileyeceğine yönelik kuralı hatırlatarak, Kavala ile ilgili iddianame, duruşma zabıtları, tutuklama ve tutuklamaya itirazın reddi kararlarının tümünün gönderilmesini talep etti.
Yazıda, birinci sınıfa ayrılan hakim ve savcıların çalışmalarının değerlendirilmesine yönelik Resmi Gazete'de 15 Ocak 2020'da yayımlanan ilk kararına atıf yapıldı.
Bu kararda "Yargı bağımsızlığı ve hakimlik teminatı ilkeleri temelinde, AİHM ve Anayasa Mahkemesince yapılan incelemelerde ihlal kararına sebebiyet verip vermedikleri, neden oldukları ihlalin niteliği ve ağırlığı ile ilgililerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve anayasa ile teminat altına alınan hakların korunması konusundaki gayretleri göz önünde bulundurularak yükselmeye layık olup olmadıklarına karar verilir" ifadesinin yer aldığı anımsatıldı.
Yazıda, bu karar uyarınca Kavala ile ilgili tutuklama kararının, bu karara karşı yapılan itirazları reddeden mahkemelerin kararlarının, soruşturma ve kovuşturma aşamasında tahliye taleplerinin reddedilmesine ilişkin kararların, iddianame ve duruşma zabıtlarının HSK'ye gönderilmesi istendi.