Bugün Kaz Dağları, dün İda yarın Biga. Elin Kanadalısı geliyor, elini kolunu sallayarak dağlarımızı mahvediyor, ağaçlarımızı kesiyor, insanlarımızı zehirliyor.
Oksijen depomuzu darmadağın ediyor.
Doğamızı zararlı insanlardan koruması gereken devlet susuyor.
Duyarlı insanlarımız devletimizin elinden doğayı alıp korumaya çalışıyor.
İyi de burada bir terslik yok mu?
*
O Kaz Dağları ki, ülkemizin hayat damarlarından birisi.
Dünyanın en güzel cennet köşelerinden birisi.
Tanrılar bile Kaz Dağlarının güzelliğine hayran oldukları için Olimpos'tan buraya gelirlermiş.
Afrodit burada sunmuş Helen'i Paris'in beğenisine.
Truva Savaşları'nın temelleri burada atılmış.
Benim de büyük hayalim, birgün bu dağların eteğinde toprakla buluşarak yaşamımı devam ettirmek.
Ve bu şahaser Kanadalı madenci tarafından yok ediliyor, bizler ise elimiz kolumuz bağlı bu yokuluşu izlemekle yetiniyoruz.
Firma 'AliCengiz' oyunu ile ruhsat almış ve 196 bin ağacı katlettiği söyleniyor.
Bu katliamın durdurulması gerekiyor.
Bu şirketin bir an önce durdurulması gerekiyor.
İnsanlığa karşı bu mirası korumak adına hepimiz sorumluyuz.
*
Evet şahitsiniz, bu günlerde Kaz Dağları'na yapılmak istenilen altın madenine karşı doğa ve yaşam için başlatılan Su ve Vicdan Nöbeti sürüyor.
Kanada firması Alamos Gold’un yerli ortağı Doğu Biga Madencilik şirketi tarafından yürütülen altın madeni projesine karşı Çanakkale Belediyesi öncülüğünde maden şantiyesinin yakın bir alanına kamp kurularak ‘Su ve Vicdan’ nöbetlerine başlandı. Birçok siyasi ve ünlü isim de Kaz Dağları’nda yapılan bu kesimin durdurulması için harekete geçti.
Çanakkale’de sürdürülen metalik madencilik faaliyetlerine karşı başlatılan su nöbeti, ülkenin dört bir yanından gelen vatandaşlara ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Ağaçların talan edilerek maden alanı açılmasına karşı çıkan vatandaşlar, orman katliamina dur demek için direniyor.
Tamam belki daha yeni ülkede gündem oldu ama katliam 2010 yılından bu zamana sürüyor.
Binlerce ağaç kesilip büyük bir doğa katliamına imza atılırken, devlet yetkilileri bu çevre katliamına dur demiyor.
*
Bu dağlar som altından oluşsa da o altınların çıkarılmaması gerekiyor; çünkü üstündekilerin değeri maddi olarak ölçülebilir değil.
Bir firma geliyor; izin alıyor; maden çalışması yapıyor falan.
Ormanlık alan için maden izni alması yeterince garip tamam peki iş ağaç kesmeye gelince buna dur diyecek bir yasa yok mudur?
Yaş ormanı nasıl ortadan kaldırabiliyor?
Orman Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, Tabii kaynaklar bakanlığı diye 3 bakanlık var. Hiçbirine takılmıyor mu bu olay?
Bu arada Çevre Bakanlığı'nın bu konudaki açıklamasını yazımızın sonunda vereceğiz.
Güler misin ağlar mısın, açıklamaya bakılırsa ortada ne ağaç kesimi var, ne katliam var, ne altın arama var.
Hatta adamlar ağaç kesmemişi ağaç dikmişler!
Hey Allahım ya...
*
II. Dünya Savaşı'nda tüm Avrupa'yı kana bulayan 'nazi' vahşetinin başında bulunan Adolf Hitler kamptan kaçanları siyanürle zehirleyerek öldürüyormuş.
Bugün ise o siyanir altın aranan maden sahası için kullanıldığından dolayı o bölgede yaşayanları öldürüyor.
Maden şirketlerinin siyanür havuzlarına drene edilen atıklar, yeraltı sularına karışarak şehirlerimizi, ilçelerimizi besleyen baraja karışarak insanlarımızın boğazına kadar ulaşıyor.
O siyanür havuzları bugün Çanakkale'de ama yarın bir bakmışsınız, Eskişehir'de, Gümüşhane'de, Uşak Eşme'de, Erzincan'da, Fatsa'da, Artvin'de.
Zira bu kentlerimizdeki altın madenlerinin yarattığı yıkımları unutmamak gerek...
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Kaz Dağları açıklaması:
Çevre ve Şehircilik Bakanlığından Çevresel Etki Değerlendirmesi İzni, Tarım ve Orman Bakanlığından Orman İzni ve yerel yönetimlerden Gayrisıhhi Müessese İzni almadan madencilik işletme faaliyetlerine izin verilmediği bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Mevzuatta yapılan son değişiklikle madencilik faaliyeti için kesilen ağaç sayısı kadar farklı noktalara ağaç dikilmesi ve madencilik faaliyetinin sona ermesiyle aynı bölgenin yeniden ağaçlandırılarak eski haline getirilmesi şartı getirildi. Söz konusu maden faaliyetlerinde bulunan firma, mevzuat gereği 2 farklı noktada hatıra ormanı oluşturarak, 14 bin fidan dikimi gerçekleştirdi. İddialarda yer alan alanda kesilen ağaç sayısı ortaya atıldığı gibi 195 bin değil, 13 bin 400'dür. Ayrıca, tüm maden faaliyetleri Bakanlığımız ve ilgili kurumlar tarafından periyodik olarak denetleniyor. Bu kapsamda Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü faaliyetleri yerinde incelemek üzere bir ekibi sahaya göndermiştir."
Açıklamada, Çanakkale’deki altın araması bölgesinin Kaz Dağları’nda olmadığı vurgulanarak, "Maden bölgesi Kaz Dağları’nda değil, Kaz Dağları’na yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Kirazlı Balaban Tepesi’ndedir. Orman izin sınırları dışında herhangi bir faaliyet söz konusu değildir. Ayrıca maden araması için ağaç kesimi tamamlanan alanlarda, madencilik faaliyetinden sonra sahanın rehabilitasyonunda kullanılmak üzere üst toprak sıyırma ve depolama işlemlerine başlandı” ifadeleri kullanıldı.