Narin Güran cinayetinde dava sürerken katilin kim olduğu ile ilgili gizli bir tanıktan şoke eden ifade geldi.
Son olarak yapılan soruşturma kapsamında, tutuklu 12 şüpheliden 4'ü hakkında, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, aracında Narin'e ait DNA ve kıl örneği bulunan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile gözaltına alınmıştı ve sonrasında cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar'ın HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre, olay anında aynı evde olduğunun tespit edilmişti. Ayrıca 'İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmişti.
Sabah Gazetesi'nin haberine göre davada yeni bir gizli tanığın ortaya çıktı. Yeni tanık soruşturmada gizli olan noktaları aydınlatabilecek önemli açıklamalar yaptı.
GİZLİ TANIK: KATİL AMCA OLMAYABİLİR
Yapılan açıklamalara göre tanık vermiş olduğu ifadede katilin amca olmayabileceğini söyledi.
Ayrıca minik Narin'in ölüm sebebinin tahmin edilenden farklı bir şey olduğunu aktardı. Gizli tanık ağabey Enes Güran hakkında da farklı bir konuya vurgu yaptı.
Narin Güran davasında tanıklardan, Narin'in dayısının oğlu Muhammed Kaya da dinlendi. Olay gününü anlatan Muhammed Kaya, "14.00-14.30 civarında köy yollarından Mardin'in Derik ilçesine gittik. Saat 20.00'de kuzenim Devran'a haber geldi, 'Narin kayboldu' diye. Kuyulara baktık, köyü aradık. Terliğin bulunduğu gün, yengem aradı, 'Araba var mı, süt alır mısın?' dedi. Ben de 'Var' dedim. Markete giderken terliği gördüm. Markete gidip gelirken, çingenelerin olduğu yerde terliğin üzerine basıp 'Geri geri gel' dedim, öyle bulduk.
Ben geçtim, gördüm. Çingenelerin olabilir diye takmadım, dönüşte aldım. Ne olur ne olmaz, yengeme gösteririm diye. Eve gittik, herkes bağırıyordu. Ben de komutana, 'Siz bağırmayın, ben herkesi çıkarırım' dedim. Sonra onu Hüseyin Güran'ın evine götürdüm. Sigaram bitmişti, markete gittim. Kargaşa vardı diye unuttum.
Ben onun için köye götürdüm. Unuttuktan sonra Baran'a attım, Baran 'Terlik onundur, neredesiniz' diye sordu, 'Ormanın oradayız' dedim. Sonra jandarma geldi. Dayım Arif geldi, 'Terliği ben aldım Narin'e' dedi" şeklinde konuştu.
Bu sırada söz alan Anne Yüksel Güran, "Terlik bana geldi. Ben ilk başta sevindim, sonra numarası farklı çıktı" dedi. İfadesine devam eden Muhammed Kaya, "Emir Dayı diye bir işçimiz vardı. 'Telim ve cinlerim var' diyordu, cinciydi. O tele üfleyip, yer buluyordu. Öyle kayıp şeyleri bulduğunu söylüyordu. Dicle Üniversitesi'nin oradaydı, biz de kalktık oraya gittik" diye konuştu.