CHP istanbul Milletvekili Özgür Karabat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Hakkında sosyal medya hesabından önemli iddialar dile getirdi. Bakanlığın pek çok usulsüz işlem yaptığını savunan Karabat, Bakanlık bürokratların bu duruma seyirci kaldığını belirterek usulsüzlükleri izleyenlerin de sorumluluktan kaçamayacağını vurguladı. Bakanlığın İstanbul’da paralel bir belediye gibi çalıştığı da ifade edildi. Karabat, “İBB’yi kaybetmenin derin acısını yaşayan AKP’ye önerim, Ulaştırma Bakanlığı’nı paralel bir belediye gibi konumlandıracağına yolsuzluk musluklarını kapatması ve halka hizmet etmesi” dedi. İhale yolsuzluklarına dikkat çekilen açıklamalarda dev bütçeli pek çok ihalenin adrese teslim yapıldığı iddia edildi. Karabat, “İhaleler on milyarlarca lirayı buluyor ama gizli! Anlaşılan bu ihalelere ilişkin bilgilere kamuoyunun ulaşması istenmiyor. Sayıştay’dan ve Kamu İhale Kurumu’ndan bile gizleniyor” ifadelerini kullandı.
İhale kanununa aykırı
“Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nda milyarlık rant sistemini deşifre ediyoruz” diyen Karabat, “İstanbul’a paralel bir belediye gibi görev verilen Bakanlık’ta dönen çarka hayret edeceksiniz.
Ulaştırma Bakanlığı, AKP’nin kilit kurumlarından birisidir. Devasa bütçesi ve yetkileriyle inşaat rantını yönetiyor. Halka hizmet olarak gösterilen projelerin arkasında bu rant iştahı yatıyor. Bakın, Sayıştay raporlarında neler tespit edildi. Kent içi raylı sistem hatları yapım işlerinde ihale dokümanı kapsamında elektromekanik iş grubunda bulunan iş kalemlerine ilişkin kesin projelerin grup (set/takım) fiyatlı teklif almaya uygun nitelikte olmadığı tespit edildi. İhale kanununun 62’nci maddesine açıkça aykırı. Bir yapım işinde idarece belirlenen iş kalemleri bazında isteklilerden teklif alınabilmesi için yapılacak imalat kalemleri açık bir şekilde belirtilmeli. Buna uygun birim fiyat tarifeleri hazırlanmalı. Ama yok. Neden? Çünkü adrese teslim. Burada 62’nci maddeye aykırılığın yanı sıra kamu ihale kanununun 60’ıncı maddesine göre de idari, mali ve cezai sorumluluk var. Ama AKP’nin Ulaştırma Bakanlığı bunu takmıyor. Bürokratlar da göz yumuyor. Yarın öbür gün bu bürokratlar da hesap verecek. Peki, bu kritik eksiklikler neye yol açıyor? Yüklenici şirkete rayiç fiyatlar üzerinden havadan para ödeniyor. Örneğin, 2020 yılındaki sözleşme fiyatını değil, 2022’deki rayiç fiyat alınıyor. Bu, bilinçli yapılıyor” ifadelerini kullandı.
Bakın buradaki cinliğe!
Aynı projelerde unutulan kalemler olduğunubelirten Karabat, “Evet yanlış okumadınız. Koskoca projelerde yüklenici şirketler bazı işleri yapmayı “unutuyor” ve nedense bu unutulan işler kâr marjı yüksek kalemler. Projelerde yangın ve drenaj sistemleri, elektromekanik ekipmanlar yok ya da eksik. Sık sık neden tren kazaları oluyor? İşte bu ihaleler yüzünden. Yüklenici şirket işini eksik yapıyor ve Bakanlık bunu görmezlikten geliyor. Onlarca insanımız hayatını kaybederken, kamu kaynakları da yağmalanıyor. Gelelim Yap-İşlet-Devret (YİD) işlerine. YİD modeli ile yaptırılan projeler için müşavirlik hizmeti alımı işleri ihalesiz yapılıyor. Adrese teslim verilen bu işlerde rakam sınırı da yok! 2021’de müşavirlik hizmetlerine ödenen para tam 529 milyon 870 bin 838 TL.
Bakanlık tarafından hazırlanan danışmanlık hizmet alımı ihale dokümanlarında, tekliflerin değerlendirilmesinde yeterlilik kriterlerinin puanlamasının ne şekilde yapılacağına dair bir belirlemede bulunulmadığı görüldü. Bakın buradaki cinliğe! İdare, bu tür kritik ihalelerde keyfi, sübjektif değerlendirmeler yaparak istekliler arasında farklı puanlamalar yapabilme imkanına sahip. Bir nevi, mülakatlarda AKP’lilerin, liyakatsizlerin kamu kadrosuna alınması gibi şirketler de ayarlanıyor” iddiasında bulundu.
Bakanlık tespit etmiyor
Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen ve teminat süresi geçtiği halde kesin kabulü yapılmamış yapım işleri bulunduğunu belirten Karabat, “Kamunun burada büyük zararı var ama Bakanlık tespit etmiyor. Bakanlık tarafından gerçekleştirilen ihalelerin ihale sonuç formlarının Elektronik Kamu Alımları Platformu (EKAP) üzerinden gönderilmemesi nedeniyle, bu ihalelere ilişkin bilgilerin EKAP üzerinden görüntülenemediği tespit edildi. Bu ihaleler on milyarlarca lirayı buluyor ama gizli. Anlaşılan bu ihalelere ilişkin bilgilere kamuoyunun ulaşması istenmiyor. Sayıştay’dan ve Kamu İhale Kurumu’ndan bile gizleniyor. Türkiye’nin deniz yetki alanlarında faaliyet gösteren kıyı yapılarına yanaşacak ve ayrılacak gemilere kılavuzluk ve römorkör hizmetlerini verecek özel sektör şirketlerinin seçimi bile usulsüz yapıldı. Burada ihale yapılması gerekirken, Denizcilik Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulan komisyon devrediliyor. Neden? Çünkü 1 milyar 765 milyon liralık bir iş var ve garanti para ödeniyor. Ulaştırma Bakanlığı, şeffaf ve başarılı hizmet nasıl yapılır öğrenmek istiyorsa, kamunun tüm engellemelerine rağmen projelerine aralıksız devam eden İBB’ye bakabilir” didye konuştu.