Kürsüye çıkan Osman Kavala'nın savunmasının bir kısmı:
''İddianamedeki hiçbir suç ile eylemle ilişki kurulamamış, delillere genel olarak bakıldığında suçlu olduğumu iddia etmektedir. Mehmet Ali Alabora ile telefon konuşmasından bahsederek, “Benim konuşmamdan iddia makamının çıkarımına varmak mümkün değil" dedi.
Bazı delillerin incelenmesini istiyorum. Bunu sonra konuşacağım ama şimdi tutukluluğuma ilişkin konuşacağım. Delil vasfı taşımayan bilgi ve belgelerin artırılması onları delil yapmaz. Karşılaştığımız sorun AİHM kararının gereğini geciktirme, boşa çıkarma değil, delilleri nesnel bir gözlemcininin gözüyle incelememesidir. Olaylara ve olgulara siyasi açıdan değil, tarafsız bir gözlemci gözüyle bakmaya davet ediyorum.
Mine Özerden:
Topyekün saçma bir kurgunun nesneleri olmaya devam ediyoruz. Bu davanın kurgu olduğu çok açık. Ortada kocaman bir fil var. Karar merciinin bu fili görmeye niyeti yok. 657 sayfalık iddianameyi belki bir şeyler anlarım diye okudum. Anlamadım. Metinler anlaşılamıyor. Noktası, virgülü, yüklemi, öznesi karmakarışık. Fiil yok, fail yok, delil yok, kanıt yok, algı yaratmaya yönelik muğlak ifadeler var.
Benim dava öncesi sürecim 16 Kasım 2018'de tanımadığm bir numaradan aranmamla başladı. Arayan ısrarlı olunca araştırdım ve Vatan Emniyet olduğunu anladım. Ertesi gün ifade verdim. Hukuksuz bir şey yapmadığımı bilen biri olarak ifade alınırken rahattım. Demokratik haklarını kullanan, şiddete başvurmayan bir hak savunucusuyum. Akşam 22.00'ye doğru emniyetten ayrıldım. bundan sonra her şeyi basından öğrendim. Nihayet 19 Şubat 2019'da bu absürt dava açıldı. Ne demekse tapeler yeniden kıymetlendirilmişti. Alenen kıymet kelimesine hakaret.
2013'te Topçu Kışlası'na dair Taksim'de başlayıp, 80 ile yayılan eylemlerin organizatörleri olduğumuz iddia ediliyordu. Piyango neden ve nasıl bize vurdu anlaşabilmiş değiliz. Kendi adıma bu saçmalıklara kızıp üzülemiyorum. Eskiden Uzay Yolu filmi vardı. Mr Spock karakteri, "Bu mantıklı değil" diyerek mantıklı yapmaya çalışırdı. Kurtar beni Mr. Spack diye bağırasım var. Eski heyetten bir hakimin bana karşı bakışını yakaladım, Bana bir pisliğe bakar gibi baktı. O güne kadar kimse bana böyle bakmadı. Ne anlatılıyor bu arkadaşlara? Hakkımızda herhangi bir karar yok. Bu durum benim için mahkeme heyetini reddetme gerekçem.
Gelinen noktada kendimi mütemadiyen "vah, vah" derken yakalanıyorum. Avukatlar, heyetinize tane tane hukuku anlatıyor. Herkes demokratik hakkını kullanmış, orantısız şiddete maruz kalmış, lakin şiddete başvurmamış. İnsan ister istemez mevcut hükümetin zamanında ekonomi bakanının sözlerini hatırlıyor: "Yargıya döner deriz ki arkadaşlar size bundan sonra kimse müdahale etmeyecek, size telefonlar gelmeyecek"
Mücella Yapıcı:
Beraat kararının gerekçesinde, "Sanıkların eylemlerinin barışçıl olması nedeniyle eylem sırasında kamu düzeninin bozulduğuna ilişkin veri olmaması nedeniyle kanunidir... Taksim Dayanışması altında örgütlenmeleri, Anayasal bir haktır ve koruma altındadır" yazıyor. Ben savunma yapmayacağım. Çünkü ben savunmamı beraat ettiğim mahkemede yaptım. Bu savunmayı da size verdim. Buradaki arkadaşlarım için süre istiyorum.
İstanbul 30. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararı hakkımdaki karardır. 1 Haziran 2015'te verilen kesinleşme kararına göre ben Toplantı ve Gösteri yürüyüşleri kanunu'na muhalefet etmedim, örgütü yöneticiliğinden de beraat ettim. Beraat ettiğim davanın gerekçeli kararı mahkemenize yollandı. İşte bu gerekçeli karardır benim savunmam sayın yargıçlar. İlk celsede bu davada yaptığımı savunmayı tekrarladım.
İddianamede suçu işlediğime dair emare olmadan savcılık sadece suçluyor, delilsiz olarak iddianameye çevirmiş. İddianamedeki tüm suçlamaları ve iddianameyi reddediyorum. Tuhaf ve trajik. Ben yerli yerimdeyim, ama sürekli savcılar hakimler değişiyor. Ben buradayım, hep yerimdeyim. Hep aynı savunmayı tekrarlıyorum. Beraat kararının gerekçesinde, "Sanıkların eylemlerinin barışçıl olması nedeniyle eylem sırasında kamu düzeninin bozulduğuna ilişkin veri olmaması nedeniyle kanunidir... Taksim Dayanışması altında örgütlenmeleri, Anayasal bir haktır ve koruma altındadır" yazıyor.
Savunma buydu, Gezi bu toplumun yüz akıdır, yargılamanaz. Sizindir karar, Ben burada sözlerime canlarını kaybeden 8 çocuğu ve gözlerinin nurunu kaybedenleri selamlayarak sonlandırıyorum.
Yapıcı'nın sözlerinin ardından izleyiciler alkışladı. Mahkeme başkanı da izleyicileri uyardı.