Gazi Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan

Seveniyle, sevmeyeniyle herkesin RTE’ye alıştığı bir dönemde, AK Partili vekil Metin Külünk işgüzarlığıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gazilik unvanı verilmesi teklifinin ardında yatan ana sebep bir hakedişten ötede, siyaseten değer yarıştırmaya filan benziyor.
*
Bi kere, Erdoğan’ın başkomutanlığı nereden geliyor? Cumhurbaşkanı oluşundan…Çünkü, savaş zamanında cumhurbaşkanı, doğal olarak TSK’nın da başkomutanı oluyor. Misal, merhum Özal, Demirel, Ahmet Necdet Sezer, Abdullah Gül de devletteki statüleri nedeniyle başkomutan idi, ama kimse başkomutanlıklarını öne çıkartmadı.
AK Partililer’in Erdoğan’ı ittire ittire başkomutan yapmaya çalışmalarının toplumda çok da karşılığı olacağını söylemek mümkün görünmüyor. Zira, savaş döneminde cumhurbaşkanlığına başkomutanlık sıfatının tanınmasının tek nedeni, devletin başı sıfatıyla temsiliyeti olan 1 numaraya verilen yetkiyle çokbaşlılığı ortadan kaldırmak, milli mücadeleyi tek elden yürütmek…Yoksa, savaş kararı almak cumhurbaşkanın değil, parlamentonun görevi.
Bir başka misal, 2019 başkanlık seçimlerinde zayıf bir ihtimal da olsa, adaylığı öne çıksa, seçimleri kazansa, CHP liderine de Gazi Başkomutan Kemal Kılıçdaroğlu şeklinde hitap etme seçeneği ortaya çıkar ki bu da sıfatlara yüklenen anlamın, kazanılmış haklardan ziyade, bağışlanmış, hediye edilmiş haklara dönüşmesine neden olur.
*
AK Partililer’in öteden beri, Erdoğan ile Atatürk’ü kıyaslama ve yarıştırma gibi anlamsız bir dertleri var. Bunun Erdoğan’ın iradesi dışında geliştiğini cümle alemin bilmesine rağmen, zırt diye bir siyasetçi çıkıyor bir şey ortaya atıyor, zart diye bir başkası afaki bir söylemle değerler üzerinden başlattığı yarışmanın fişeğini ateşliyor.
*
Aslında, dert, şu…
*
Madem  o, Mustafa Kemal Atatürk…
Bizimkisi de Recep Tayyip Erdoğan.
*
Madem o, Başkomutan Atatürk…
Bizimkisi de Başkomutan Erdoğan.
*
Madem o, Gazi Mustafa Kemal…
Bizimkisi de Gazi Recep Tayyip Erdoğan.
*
Madem o, Türkiye’nin lideri…
Bizimkisi de ümmetin lideri.
*
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a gazilik unvanı verilme teklifini ortaya atan AK Partili vekil Metin Külünk, farkında olmadan bir kez daha Erdoğan’ı tartışma konusu yaptığı gibi, toplumun önüne de atarak, değerini siz biçin demeye getirdi.
*
PKK, DAEŞ, DHKPC ve FETÖ gibi terör örgütleri bu topraklarda yıllardan beri vardı, halen var, aynı isimle ya da başka isimle olmaya da devam edecekler. Köklerinin tamamen kazınmasını beklemek saftiriklik olacağı gibi terör örgütleriyle her daim mücadele stratejisi devletin ajandasındadır.
*
Günübirlik siyasi şovlarla ahalinin kafasını karıştırmaya yönelik hamasetvari öneriler, ne Erdoğan’ın tercih edeceği ne de toplumun destekleyeceği görüşler olarak gündemdeki yerini alacaktır. Amaç, ortaya bir şey atıp ahalinin tepkisini refleksini ölçmek değilse, AK Partili vekil Metin Külünk’ün hazırladığı kanun teklifi, hem meclisteki siyasetçileri hem de partilileri zorlar niteliktedir.
*
Kıbrıs çıkartmasını gerçekleştiren, göğüs göğüse bir savaşın emrini veren merhum Bülent Ecevit için bile gazilik unvanı gündeme gelmediyse, ki, gelmemesi normaldi, terror örgütlerine yönelik gerçekleştirilen bir sınır ötesi operasyonunu da bir yığın gerekçeye ekleyerek Erdoğan’a gazi unvanı verilmesini istemenin, ne zamanı, ne de yeri…
*
Kanaatimce, böyle bir teklife Erdoğan’ın bile sıcak bakacağını zerre kadar aklımdan geçirmem. Zira, siyasete girdiğinde kefenle yola çıktığını her daim belirten Erdoğan’ın tercih edeceği en üst ve yüce unvan, şehadet mertebesi olacaktır, diğerleri gölgede kalır, yani…
*
Erdoğan’ı kendi kazanımları ve değerleri üzerinden öne çıkartmak yerine, başka kimliksel değerlerle yarıştırarak terazinin diğer kefesinde tartmaya kalkışmak ne akılla ne de siyasi hamlelerle bağdaşır, gerisi, faso fiso…
*
Önerimdir, vekil Metin Külünk, içinde siyasetin magazinliğini barındıran bu teklifinden bir an evvel vazgeçmeli, Erdoğan’ı, halkın yüreğiyle başbaşa bırakmalıdır.
*
Ahali, tüm samimiyetiyle Reeecep- Tayyyipp- Erdoğaaan diye bağırırken duyduğu hazzı, samimiyeti, Gazi Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan derken hissetmez, bilesiniz istedim.
Ahali, onu, bazen Reis, bazen ümmetin kaderi, bazen de abisi, babası, kardeşi gibi görüyor, yetmez mi?