ANIL BODUÇ - Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ile Agence France-Presse (AFP) Türkiye bürosuyla yürütülen toplu iş sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamadı. 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde AFP Türkiye bürosu çalışanları greve çıktı. AFP çalışanları, AFP İstanbul Bürosuna “Bu iş yerinde grev vardır” pankartını astı, grev halayı çekildi. TGS, gerçek enflasyonu görmezden gelen AFP işverenin, gazetecilerin taleplerine kulak tıkadığı ve tüm yapıcı çabalarına rağmen masaya makul bir öneriyle gelmemesi üzerine 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde greve çıktıklarını belirtti. Türkiye Gazeteciler Sendikası ile Agence France Presse (AFP) Türkiye bürosu arasında süren toplu pazarlık sürecinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine AFP çalışanları greve çıktı.
Haklarımızı istiyoruz
TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, "Bugün 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü günü. Dünyanın birçok ülkesinde 1993 yılından beri basın özgürlüğü günü olarak kutlanan bugün de bizler greve çıkıyoruz” diyerek sözlerine başladı ve ekledi: “Basın özgürlüğü sadece gazetecilerin haberlerini özgürce verebilmesi, yaptıkları haberler nedeniyle yargılanmamaları, tutuklanmamaları, şiddet görmemeleri değil aynı zamanda güvenceli çalışabildikleri, geçinebilecekleri bir ücrete de sahip olmalarını gerektiriyor. Özgürce yazabilmek için çıktığımız bu yolda haklarımızı da almak istiyoruz. Yaklaşık 5 ay önce başladığımız toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde Türkiye’deki ekonomik durumu, kaygılarımızı işveren temsilcilerine kalem kalem anlattık.”
Teklifimiz kabul edilmedi
Toplu sözleşme görüşmeleri boyunca bu sürecin masada sonlanması için ellerinden gelen çabayı sarf ettiklerini söyleyen Durmuş, “Ancak ücretlerimizin erimesini engelleyecek önerimizi işverene kabul ettiremedik. Toplu sözleşme görüşmeleri boyunca bu sürecin masada sonlanması için elimizden gelen çabayı sarf ettik. Ancak ücretlerimizin erimesini engelleyecek önerimizi işverene kabul ettiremedik. Türkiye ağır bir ekonomik kriz ile karşı karşıya. Hemen her gün temel tüketim maddelerine gelen zamlar ağır bir geçim sorununu da beraberinden getiriyor. Son bir yıl içinde en temel tüketim maddelerine, ev kiralarına gelen zamları yüzde 300’lerle ifade ediyoruz. Kuru soğanın kilosunun 30 TL olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Türk Lirası her gün dolar ve avro karşısında değer kaybediyor. AFP’deki üyelerimizin de ücretleri erimeye devam ediyor. Bizler AFP işvereninden ücretlerimizi avroya çevirmesini talep ettik, bu teklifimizin kabul edilmeyince en azından Türk Lirasındaki erimeyi karşılayacak bir koruma mekanizması istedik. Ancak bu teklifimiz de kabul edilmedi” diye konuştu.
Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz
Durmuş sözlerine söyle devam etti: “Arkadaşlarımızın ücretlerini avro bazlı olarak düşündüğümüzde 3 yıl öncesine göre bile yarı yarıya düştü. Bir taraftan bunu telafi etmeye çalışırken diğer taraftan yeniden bu erimelerin yaşanmamasını istiyoruz. 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü gününde AFP işverenini çalışanlarının taleplerine kulak vermeye, onların geleceğe daha güvenle bakabilmelerini sağlayacak isteklerini karşılamaya davet ediyoruz. AFP’de grev uygulamasını başlatırken, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü gününde şu kararlılığımızı da tüm kamuoyuna duyurmak istiyoruz; gazetecilerin özgürce yazabildikleri, sansüre, baskıya maruz kalmadıkları, haklarını alabildikleri günlerine getirene kadar bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. AFP grevimiz tüm basın emekçilerine AFP çalışanlarına hayırlı olsun." Durmuş’un konuşmaların ardından AFP İstanbul bürosuna grev pankartı astı. Grev halayları çekildi.