Libya’daki MİT şehidi haberleri nedeniyle tutuklanan gazeteciler Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu ve Murat Ağırel’in tutukluluk incelemesi, kendilerine bilgi verilmeden yapılmıştı. Avukat Onur Cingil, 4 Mayıs 2020’de Twitter hesabı üzerinden gazetecilerin tutukluluk incelemesinin haberleri olmadan yapıldığını “Şu an haberleri olmadan tutuklular! Şöyle anlatayım: Tutukluluk incelemesi avukat ya da kişinin kendisinin huzurunda yapılır. Peki bu ahlaksızlar ne yapmışlar? Ne bize ne Müvekkillere haber vermişler. Barodan CMK avukatı istemişler” diyerek açıklamıştı.
Gazeteci Alican Uludağ ise Cumhuriyet gazetesinde çalıştığı dönemde, Cingil’in paylaşımını alıntılayarak, “Bir dönem Zekeriya Öz’ler Beşiktaş Adliyesi’nde kumpaslar kurmuştu. Yeni kumpasların adresi ise Çağlayan Adliyesi oldu. Aktörler değişse de hukuksuzluklar hep aynı” mesajıyla eleştirmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Alican Uludağ hakkında yargı görevlilerine hakaret iddiasıyla soruşturma başlattı. Başsavcılık, bu kapsamda Uludağ’ın ifadesinin alınması amacıyla soruşturmadan 11 ay sonra Ankara’ya talimat yazdı. Talimattan, konuyu eleştiren diğer kişiler hakkında da toplu bir soruşturma yürütüldüğü anlaşıldı.
Uludağ ifadesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İnsan Hakları Eylem Planı’nı tanıtım toplantısındaki “İfade ve basın özgürlüğüne ilişkin standartları yükseltmek için gazetecilerin mesleki faaliyetlerinin kolaylaştırılmasına yönelik tedbirler geliştiriyoruz” sözünü hatırlatarak, şunları belirtti:
“Ceza Kanunu basın özgürlüğü üzerinde tehdit aracı olarak kullanmak demokratik hukuk devleti ilkesine aykırıdır. Söz konusu paylaşım güncel bir tartışmaya katkı sunmak amacıyla yapılmıştır. Buna yönelik soruşturmak açmak ise demokratik toplum gereklerine aykırıdır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en son açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı’nda da yargı mensuplarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kararlarına uyması, basın özgürlüğü ile gazeteci güvenliğine işaret etmiştir. Bu soruşturma insan hakları eylem planının ruhuna aykırıdır. Sonuç olarak tamamen Anayasa’da güvence altına alınan basın ve ifade hürriyeti kapsamında ve hakaret kastım olmadan yaptığım eleştirel bir paylaşımla ilgili açılan bu soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini arz ve talep ederim.”