İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları
Afrika seyahatimizde FETÖ’nün ülkemize ne kadar zaman kaybettirdiğini gördük.
Fransa, bize belli noktada akıl vermeye kalkanlar sadece Cezayir’de 5 milyon insanın katlini icra ettiler. İnşallah bu kıta ile ilişkilerimizi her alanda ileriye taşıyarak sürdürmeye kararlıyız. Bize yıllarca kara diye öğretilen Afrika’nın aslında ne kadar renkli aydınlık olduğunu gördükçe, kıtayı sömürenlerin vicdansızlıklarını ahlaksızlıklarını çok daha iyi anlıyoruz. Bu algının Senegal’deki Gore adasında se4mbolleştiği şeklinde eşya gibi alınıp satılan, işe yaramayanların da denize atılarak insanlara zulmü örtme gayretleri olduğu açıktır.
Bu anlayışla ilk fırsatta bu defa Afrika’nın en güneyine ineceğiz. Güneyini kapsayan bir seyahati daha planlıyoruz. Kıtada ayak basmadığımız yer kalana kadar durmayacağız.
Bir süredir güvenlik önceliklerimizin en başında Suriye’deki gelişmeler yer alıyor. Bugün 46’ncı gününe giren Zeytin Dalı harekatında görev alan tüm güvenlik güçlerimize rabbimden muvaffakiyetler diliyorum. Şüphesiz ki sefer bizden zafer Allah’tandır. Şu ana kadar 700 kilometre karenin üzerindeki bir alan teröristlerden temizlendi ve bizim kontrolümüz altında. Etkisiz hale getirilen terörist sayısı son aldığım rakam, 2872. TSK’mız ve Jandarma personelimizden 41 askerimiz ile ÖSO’dan 159 kardeşimiz şehit oldu. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum.
“RACO VE ŞEYH HADİD, BÜYÜK ÇARPIŞMALAR SONUCU TERÖRİSTLERDEN TEMİZLENDİ”
Kime hizmet ettiği belli olmadan geberip giden teröristleri kimse hatırlamayacak. Ama biz şehitlerimizin hatıralarını ilelebet kalbimizde ve destanlarımızda yaşatacağız. Terör örgütünün sınırlarımızla olan irtibatı artık tamamen kesilmiş durumdadır. Örgütün ciddi yığınak yaptığı ve direniş gösterdiği yerler arasındaki Raco ve Şeyh Hadid, büyük çarpışmalar sonucu teröristlerden temizlendi.
“CİNDERESİ’NE BASKI CİDDİ DERECE ARTMIŞ BULUNUYOR”
Yine önemli direnç noktalardan olan Cinderesi’ne baskı ciddi derece artmış bulunuyor. Hem havadan hem karadan teröristler sıkıştırılıyor. Çok yakında burası da temizlenecek. Ve böylece Afrin kuşatmasının önünde bulunan en büyük engellerden birisi aşılmış olacaktır.
“HAREKATIN BUNDAN SONRASINDAKİ KISMININ ÇOK DAHA HIZLI İLERLEYECEĞİNE İNANIYORUM”
Bundan sonraki sıra Afrin şehir merkezindeki orada yuvalanmış olan teröristlere geliyor. Harekatın bundan sonrasındaki kısmının çok daha hızlı ilerleyeceğine inanıyorum.
Kahraman askerlerimizin nasıl sevinçle karşılandıklarını sizler de görüyorsunuz. Askerlerimizin diktikleri şanlı bayrağımızın dalgalandığı her yer adeta bir güven ve huzur yuvası haline dönüşüyor.
Ana muhalefetin başındakiler veya temsilcileri, ÖSO’ya bir terör örgütü yakıştırmasını yapıştırmasını yapacak kadar densiz olsalar da bizim için onlar bizim o mücadeledeki en önemli kardeşlerimizdir. Beraber bu mücadeleyi verdiğimiz kardeşlerimizdir. Afrin’de attığımız her adımda karşımıza çıkan manzara, yaptığımız operasyonun ne kadar haklı olduğunu gösteriyor. Bugüne kadar bizim operasyonlarımızda kasti olarak bir sivilin zarar gördüğünü ispatlayamaz. Sosyal medyada bize mal etmeye çalışanların maskesi anında düşüyor. Hakikatler ortaya çıktığında, yalanlar güneşe maruz kalmış kardan adam misali hızla eriyip buharlaşmaya mahkumdur.
Dünyanın herhangi bir yerindeki tek bir kişinin bile bu yalanlara inanarak ülkemizle ilgili yanlış kanaatlere sahip olmasına gönlümüz razı gelmez. Biz doğruları söyleyelim, yalanların peşinden gitmek isteyenler varsa da kendileri bilir. Türkiye’nin DEAŞ ve PKK PYD terör örgütlerine yönelik operasyonları pek çok kesimin gerçek yüzünü de ortaya koyuyor. Amerika’da yaşayan bir kişi devletinin Afganistan’da Suriye’de Irak’ta okyanusların derinliklerinde yani binlerce kilometre ilerde yaptığı operasyonları kendi güvenliğinin bir gereği olarak görüyor. Benzer bir anlayış Avrupa’da da var. Türkiye sınırlarının sıfır noktasında terör tehditlerine karşı harekete geçtiğinde ise, karşımıza hayret bambaşka bir görüntü çıkıyor.
Amerika’nın Afganistan’daki operasyonları 17’nci yılını geride bıraktı. Irak’taki operasyonları da 18 yıla ulaştı. Kimsenin Amerika’ya ‘ne işin var burada’ diye söyledi mi? Bunlarla komşu mu? Değil. 10 bin kilometreyi aşkın bir yerden kalkıp buraya geliyorsun. Benim 911 km sınırım sadece Suriye ile var, 350 km sınırım Irak ile var. Oradan sürekli biz taciz edileceğiz. Biz sessiz kalacağız öyle mi? “Bulunduğunuz yerden hemen çekilin gidin” dediklerini duydunuz mu? Ama Türkiye’ye her gün hemen bitirip çekilin çağrısı yapılıyor. Bunu8 söyleyenler diğer ülkelerin hissettikleri tehditlerden daha mı önemsiz?
Terör örgütlerinin saldırılarında hayatlarını kaybeden, yaralanan vatandaşlarımızın canı, onların insanlarının canından daha mı kıymetsiz? Suriye’de katledilen bir milyon çocuğun, kadının, sivilin, topunun birden hayatının değeri onlar için ne ifade ediyor? Kapılarını kapattıkları mültecilerinin niçin ülkelerini terk ettiklerini hiç düşünüyorlar mı acaba? Türkiye 4 milyon mülteciye, hiç yüksünmeden, elinde avucundakini paylaşırken onlar üç beş mülteciyi alıp almamayı tartışıyorlardı.
Siz böyle bir şey yapabildiniz mi ya? Hanginiz Ege’de Akdeniz’de ölümle baş başa olan insanları topladınız? Siz orada ancak olsa olsa 6’ncı Filo ile gelirsiniz, savaş uçaklarınızla gelirsiniz. Avrupa ülkelerinin sahil güvenlikleri sığınmacıların botlarını delerken, biz hiç ön şart aramaksızın biz her masumun canını kurtarmanın peşindeyiz. Biz şunu biliyoruz, bir canı kurtarmak tüm insanlığı kurtarmak gibidir. Bu bizim aynı zamanda itikadi bir yaklaşımımızdır. Ama onlarda böyle bir anlayış yok. Aramızdaki fark bu.
Türkiye’nin Afrin’de El Bab’da ne yaptığını, Suriye sınırları boyunca her yerde ne yapmak istediğini milletimiz de dostlarımız da gayet iyi biliyor. Bizim bölgeyi asli sahibi olan Suriyeli kardeşlerimizin yaşayabileceği güvenli huzurlu, her bakımdan insani şartlara sahip bir yer haline getirmek istediğimizi herkes biliyor. Amerika, rusya onlarla da konuştuk. Tabi terör örgütlerinin ve arkalarındaki güçlerin derdi Suriye halkının esenliği ve geleceği olmadığı için bu çaba onların işine gelmiyor.
"BATSIN SİZİN KARARINIZ"
İşte buyurun. En son gelişmeler. Doğu Guta’daki gelişmeler yenilir yutulur mu? İnsanlığa sığar mı? BM Güvenlik Konseyi’nde karar alıyorlar, batsın sizin kararınız. İşleme konulmayan kararın insanlık için ne anlamı var ya? Siz insanları kandırıyorsunuz ya. Biz boşu boşuna dünya 5’ten büyüktür demiyoruz.