Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
Ülkemizi de etkileyen koronavirüs salgınını hamdolsun büyük ölçüde kontrol altına aldık. Normalleşme çalışmamız da işlemeye başladı. Sosyal alanlarla ilgili kararımızı bayram sonrası vereceğiz.
Genel sağlık sigortamızın kapsayıcılığından dolayı hiçbir vatandaşımızı mağdur etmedik. Üzüntü verici görüntülerin hiçbiri ülkemizde yaşanmadı. Salgın sürecinin yönetiminde tarihi başarılara imza atıldı. Alınan tedbirlerin yol açtığı sıkıntıların giderilmesi konusunda başarılı bir süreç yönetimi gösterdik.
"EN KÜÇÜK BİR İHMAL, SALGINI HORTLATABİLİR"
İstihdamı sürdürmek için pek çok destek paketi gerçekleştirdik. Gelişmiş ülkelerin bile ilerisinde olduğumuzu görüyoruz. Ülkemizde ve dünyada bir müddet daha günlük hayat yeni kurallara göre işlemek durumundadır. En küçük bir ihmal salgının tekrar hortlamasına yol açabilir.
Bunun ne derece ekonomik ve sosyal sonuçlara neden olabileceğini son iki ayda yaşadıklarımız açıkça göstermiştir. Sizlerden illerinizde, maske, mesafe, temizlik konularındaki uygulamanın tavizsiz yürütülmesini takip etmenizi istiyorum. Salgın sürecinin de bir imtihan olduğu bilinciyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Var gücümüzle gayret gösteriyoruz.
"GÖNLÜ VE KAFASI KARARMAMIŞLAR TAKDİRİNİ DİLE GETİRİYOR"
5,5 milyon dar gelirli vatandaşlarımıza verdiğimiz 1000'er TL'lik karşılıksız nakit desteği ile insanlarımıza sahipsiz olmadığını gösterdik. Gönlü ve kafası kör düşmanlıkla kararmamış olan herkes ne yaptığımızı ve neyi amaçladığımızı gayet iyi biliyor, görüyor ve takdirini de her fırsatta ifade ediyor.
"CHP'NİN HER AKTÖRÜ FESAT PEŞİNDE KOŞUYOR"
Buna karşılık ülkenin önüne takoz olmayı, milletin tarihine, kültürüne, değerlerine husumeti devleti yıpratmayı temel siyaseti haline getiren CHP, yine o bildiğimiz çirkin yüzünü sergilemekten geri durmuyor. CHP'nin her aktörü başka bir cephede bozgunculuk fesat peşinde konuşuyor.
"CHP YÖNETİCİLERİ ZEVKTEN DÖRT KÖŞE"
İzmir'de camilerin hoparlörüne sızan alçaklar, saygısızca yayınlar yaparken, o ildeki CHP yöneticileri zevkten dört köşe bu rezilliği aktarıyor. Yaptığımız hastanelere çamur atıyorlar. Hiç kusura bakmasınlar ülkemizin ve milletimizin aydınlık geleceği için, bunları rahatsız etmeyi daha çok sürdüreceğiz.
Ağızlarından köpükler saçarak, kalemlerinden kan damlatarak bize saldıranların hepsinin de foyaları birer birer ortaya dökülüyor. Meğer bunların hepsi de bize yönelttikleri ithamların çok daha beterini kendileri bilfiil istiyorlarmış. Bu ülkenin ortak değerlerini, yaptıkları hırsızlıkları örtmek için bir kalkan gibi kullanarak istismar ettiklerini artık herkes görüyor. Bunların hiçbiri bizleri ilgilendirmiyor. Hukukun konusu olan işlerini yargı, idarenin konusu olan konuları ilgili kurumlar takip edecek.
KILIÇDAROĞLU'NUN 'BUHRAN' AÇIKLAMASI
'Buhran' ithamına kısaca değinmek istiyorum. Türkiye için buhran yabancı bir kavram değildir. Bu ülke CHP döneminde ekmeği karne ile dağıtma buhranını yaşamıştır. Yaşatan kimdi? CHP. Bu ülke geçmişte demokrasiyi açık oy gizli tasnif olarak gören faşist kafanın yol açtığı nice baskı ve zulüm buhranı yaşamıştır. Yaşatan CHP. Bu ülke temel gıda kuyrukları buhranı yaşamıştır. Hastane kapılarında yığılan insanlarının muayene olacak doktor, şifa için alınacak ilaç bulamama buhranı yaşamıştır. Yaşatan kim? Başta bay Kemal ve CHP. Evlatlarını gönderecek yükseköğretim bulamama buhranı yaşamıştır.
Salgında dünya çapında 5 milyar insan evde kalırken, 2.7 milyar insan da çalışmaya devam etmiştir. CHP kanadının salgın sırasında garip bir heyecana kapıldığını herkes gibi sizler de fark etmişsinizdir. Ekonomi yerle yeksan olacak, millet isyan edecek. Böylece hükümet yıkılacak meydan da kendilerine kalacak. Kendilerine felaketten iktidar çıkarma hevesi bir kez daha tüm benliklerini kapladı tabii yine hüsrana uğradılar. Salgın krizini en az hasarla geride bırakıyoruz. Aslında biz ülkemiz için hayırlı olan ne teklif varsa hepsine açığız ama CHP Genel Başkanı'nın 'Buhrandan çıkış' diye dillendirdiği hususların hiçbiri şifa içermiyor.
Biz TL'den 6 sıfır attığımızda bunlar ona da karşı çıkıyorlardır. Küresel krizin bizi teğet geçeceğimiz söylediğimizde saldırıyorlardı. Enflasyonu tek haneli rakamlara düşürdüğümüzde anlamsız bir karın ağrısı ile eleştirmeyi sürdürüyorlardı. Faiz çift haneli rakamdayken bunu da tek haneli rakamlara düşürdüğümüzde yine aynı şekilde zil takıp oynuyorlardı.
Ülkemizi IMF'nin boyunduruğuna sokmak için beyhude çabaladıklarını CHP'lilere bir kez daha hatırlatmak istiyorum
"BAŞBAKANLIĞIM DÖNEMİNDE BAKANIM DURUMUNDA OLANLAR FARKLI BİR ŞEKİLDE BİZE SALDIRIYOR"
Başbakanlığım döneminde bakanım durumunda olan bazı isimler şimdi farklı bir şekilde bize saldırıyorlar. Kalkıp ben, ben, ben. Ne beni ya? Kalkıp Youtube'larla netice almanız mümkün değil. Kötü olan her şeyi bize yıkma hesabında olanlar milletim hesabını sorar.Vefa Sosyal Destek gruplarına bir PKK'nın bir de CHP'nin saldırmış olması ispatıdır. Bunların birbirinden farkı yok.
"27 MAYIS'TA DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜKLER ADASI'NIN AÇILIŞINI YAPACAĞIZ"
Bu yıl 27 Mayıs'ta inşallah Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın açılışını yapacağız. Şimdi orayı çok farklı bir konuma taşıdık. 27'sinde böylece adını da Yassıada olarak değil, Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak anacağız.