Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'yi güney sınırları boyunca kuracağı bir Teröristan'la dize getireceğini düşünenlere yeni kabuslar yaşatacak hazırlıklarımız var. Ülkemizin ve milletimizin terörle mücadele hususundaki kararlılığını hala anlayamamış olanlara bu gerçeği kabul ettirene kadar şartları zorlamaktan geri durmayacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşen ve yaklaşık 2,5 saat süren Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Mart ayının ilk gününü artık dünyanın önemli uluslararası etkinliklerinden biri haline dönüşen Antalya Diplomasi Forumuna ayırdıklarını kaydederek, "Bu sene 3'üncüsü düzenlenen formumuza 148 ülkeden yaklaşık 4 bin 700 kişi katıldı. Forum kapsamında 11 devlet ve hükümet başkanı ile bir araya geldik. Gerek forum açılışındaki hitabımızda gerekse görüşmelerimizde ikili konularımızın yanı sıra en önemli gündem maddemiz Gazze ve Filistin'di. Türkiye'nin başarılarının dünyanın farklı köşelerinde ilgiyle karşılandığını Antalya Diploması Forumu vesilesi ile bir kez daha görmüş olduk. Takip eden günlerde Antalya ve Muğla mitinglerimiz de yine vatandaşlarımızla buluştuk. Ayrıca Antalya'da Şehir hastanemizi ve bağlantı yolunu hizmete açtık, Muğla Marmaris'te sivil toplum kuruluşlarımızın temsilcileri ile bir araya geldik. Aday tanıtımlarından başlayarak seçim gününe kadar yaklaşık 50 şehrimizde vatandaşlarımızla buluşmaya hedefliyoruz. Bu takvimin yaklaşık yarısını önümüzdeki haftalarda hayata geçireceğiz" diye konuştu.
'SEÇİM SONUÇLARININ ŞİMDİDEN HAYIRLI OLMASINI DİLİYORUM'
Erdoğan, konuşmasının devamında, "Bakanlıklarımız ve kurumlarımız 31 Mart Mahalli Seçimlerinin huzur ve güven içinde gerçekleştirilmesi için gereken hazırlıkları yaptılar. Seçim takviminin en sağlıklı şekilde işletilmesi, yargı ile birlikte yürütme olarak bizim görevimizdir. Her seçim gibi 31 Mart'ın da bir demokrasi şöleni havasında geçmesini sağlamakta kararlıyız. Seçim sonuçlarının şimdiden ülkemize, milletimize ve şehirlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Diğer gelişmeler ne olursa olsun bizim hep zihnimizde ve kalbimizde en üst sıralarda tuttuğumuz değişmez gündem maddelerimiz var. Depremde yıkılan şehirlerimizin ayağa kaldırılması bunlardan biridir. Yerleşim yerlerimizi yıkıntılardan önemli ölçüde temizleyerek, geçici barınma alanlarının standardını yükselterek, hayatın normal ritmine kavuşması için çalışmayı sürdürüyoruz. Şimdiye kadar 46 bin konut ve köy evini hak sahiplerine teslim ettik, nisan ayının başı itibari ile bu rakamı 75 bine çıkarıyoruz. İnşallah yıl sonuna kadar da 200 bin konutu ve köy evini hak sahiplerine teslim edeceğiz. Kendi evini yapmak isteyenlere hibesi ve kredisi ile her türlü kolaylığı gösteriyoruz. Amacımız tek bir vatandaşımızın bile mağduriyetine meydan vermeden, hiç kimseye mahcup olmadan bu süreci suhuletle tamamlamaktır" ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE'Yİ TERÖRİSTANLA DİZE GETİRECEĞİNİ DÜŞÜNENLERE YENİ KABUSLAR YAŞATACAĞIZ'
Erdoğan, bir diğer gündem konularının terör olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
"Terörle mücadeleyi; sınırlarımız içinde ve dışında önümüze çıkan engelleri aldırmadan kararlılıkla devam ettiriyoruz. Irak sınırlarımızı güven altına alacak çemberi tamamlamak üzereyiz. İnşallah bu yazın, Irak sınırlarımızla ilgili meseleyi kalıcı olarak çözüme kavuşturmuş olacağız. Suriye sınırlarımız boyunca 30-40 kilometre derinliğinde bir güvenlik koridoru oluşturma irademiz bakidir. Daha önceki harekâtlarımızda bir kısmını zaten tesis ettiğimiz bu koridordaki boşlukları yeni adımlarla doldurmakta kararlıyız. Bölgedeki herkesi kendilerine de açıkça söylediğimiz bu güvenlik stratejimize saygılı olmaya davet ediyoruz. Aksi takdirde ortaya çıkacak gerilimlerin sebebi kendileri olacaktır. Türkiye'yi güney sınırları boyunca kuracağı bir Teröristan'la dize getireceğini düşünenlere yeni kabuslar yaşatacak hazırlıklarımız var. Ülkemizin ve milletimizin terörle mücadele hususundaki kararlılığını hala anlayamamış olanlara bu gerçeği kabul ettirene kadar şartları zorlamaktan geri durmayacağız."
'SAHİP OLDUĞUMUZ HER ŞEYİ TIRNAĞIMIZLA KAZIYARAK KAZANDIK'
Erdoğan, Türkiye'nin sadece kendi sınırlarından ibaret bir ülke olmadığını vurgulayarak, "Türkiye Balkanlardan Orta Asya'ya, Ege'den Güney Asya'ya kadar çok daha büyük bir coğrafyanın kalbidir. Bu kalp hem bize güç sağlıyor hem de orayla bağlantılı tüm dostlarımıza, kardeşlerimize umut veriyor. Şayet bir yerde "bize ne şuradan, buradan" diye bir ifade duyarsanız bilin ki bunu söyleyen ya zırcahildir ya da gönüllü veya görevli bir 5'inci kol elemanıdır. Bizim sömürgemiz yok, hiç olmadı. Bizim karşılıksız gelir getirecek kaynaklarımız yok, hiç olmadı. Bizim bunların üzerine kurulu bir siyasi ve ekonomik düzenimiz yok, hiç olmadı. Peki, bizim neyimiz var? Binlerce yıllık devlet tecrübemiz var. İnsanlığı kendimize hayran bırakacak milli hasretlerimiz var. Alın teri ve azimle çalışma vasfımız var. Milletçe asırlara sarih varlığımızın hiçbir döneminde dikensiz bir gül bahçesinde yürümedik. Sahip olduğumuz her şeyi dişimiz ve tırnağımızla kazıyarak gerektiğinde canımız ve kanımızla yoğurarak kazandık. Özgürlüğünüzü bu şekilde elde ettik. Geleceğe güvenle bakabilmemizi sağlayan, özgüvenimizi yine bu şekilde inşa ettik. Şimdi önümüzde çözüm bekleyen 3-5 mesele var diye bu muhteşem mirasa sırtımızı mı döneceğiz. Birkaç yıl sabredeceğiz diye sahip olduklarımızdan vaz mı geçeceğiz? Daha çok mücadele etmemiz gerekiyor diye diz çökmemizi bekleyen emperyalistlere ve araçlarına teslim mi olacağız? Hayır, asla" diye konuştu.
'TÜRKİYE GAZZE VE FİLİSTİN İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPMAKTADIR'
Erdoğan, Türk milletinin en zor şartlarda bile istiklaline sahip çıkıp, en meşakkatli yolları aşıp, en ihtimal verilmeyen zaferleri kazanmış özellikli bir millet olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Bugün de öyle yapacağız. İşte etrafımızda yaşananları görüyorsunuz. Azerbaycanlı kardeşlerimizin uzun bir mücadelenin ardından hem işgal edilen topraklarını hem Karabağ'ı nasıl özgür hale getirdiklerine hep beraber şahit olduk. Kuzeyimizdeki Rusya-Ukrayna Savaşı'nın tahrikler ve zafiyetler zincirinin sonucu olarak nasıl başladığını, bugüne nasıl geldiğini ve nereye gittiğini hep birlikte takip ediyoruz. Suriye'nin gözlerimizin önünde nasıl parçalanmaya çalışıldığını, hangi sinsi niyetlerin sahası haline getirildiğini gayet iyi biliyoruz. İsrail'in Gazze'de sürdürdüğü katliama kimlerin yol verdiği, destek sağladığı, seyirci kaldığı, hatta içten içe sevindiği açıkça ortadadır. Türkiye olarak diplomatik girişimlerimizle, insani yardımlarımızla, samimi haykırışlarımızla Gazze'li kardeşlerimize destek olmaya çalışıyoruz. Şunu açık ve net ifade etmek isterim ki Türkiye, Gazze ve Filistin için elinden geleni yapmaktadır, yapmaya da devam edecektir. Ancak sorunun çözümü uluslararası düzeyde etkin ve kararlı bir anlayış birliğinin sağlanmasından geçiyor. Bilhassa İslam âleminin tıpkı bir duvarın tuğlaları gibi yekvücut olmasına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuluyor."