Gayrettepe -İstanbul Havalimanı Metro Hattı'nın ilk kaynak töreninde konuşan Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kanal İstanbul projesine ilişkin yürütülen tartışmalara değinerek, "İstanbul'da yapılan her hayırlı işin yanında yer alırken, bizim yaptığımız hayırlı işlerin önünün kesilmesine de izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, Erdoğan'ın 'hayalim', İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 'cinayet' dediği Kanal İstanbul için hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu'nun onaylandığını duyurmuştu.
Fatih'in torunlarıyız
Erdoğan, "9 istasyondan oluşan bu metro hattı İstanbul’daki diğer ulaşım ağlarıyla da bağlantılı olacak. Amacımız 24 saat çalışmayla günde 470 metrelik ray montajını gerçekleştirmektir. Rayları ve bağlantı malzemelerini ülkemizi üretiyor. Bu hattın sinyalizasyon sistemi ve vagonu da inşallah yapılmış olacaktır. Şu kritik dönemde ülkemizde üretimi mümkün olan hiçbir işin dışarıdan getirilmesine rıza gösteremeyiz, bu konuda varsa yapılan yanlışlar, hepsinin de derhal düzeltileceğine inanıyorum. Ülkemizin en hızlı metro araçları burada faaliyet gösterecek. Havalimanı ile Gayrettepe arası 35 dakika olacak. İstanbul'a ulaşım konusunda çağ atlattık. Önce Marmaray... 'İstemezük' diyordu bu CHP zihniyeti. Allah'tan denizin altından geçiyor da göremediler. Onların hayalleri bile bizim ulaştığımız yerlere ulaşamaz. Biz kadırgaları karadan geçiren Fatih'in torunlarıyız" diye konuştu.
Mahalli yönetimlere bırakılamaz
Erdoğan, "Marmaray’dan sonra Avrasya Tüneli’ni yaptık. Düşünebiliyor musunuz İstanbul ve İzmir arasını 3 saat 15 dakikaya indirdik. Bay Kemal İstanbul milletvekili, kalk bir gün teşekkür et. İstanbul inşallah dünyanın mega kenti olarak bu namını daha da yayacak. Kuzey Marmara Otoyolu’nun bir kısmını trafiğe açtık, kalan kısımları da önümüzdeki aylarda açıyoruz. Büyük İstanbul Tüneli’nin etüt çalışmalarını bitirdik. Hattı günlük 6,5 milyon yolcu kullanacak. İstanbul Tüneli’nin ihale süreci de başlayacak. İstanbul'un projeleri bu şehrin mahalli yönetimlerine bırakılamayacak kadar hayatidir, büyüktür" ifadesini kullandı.
Hizmet vermekle yükümlüyüz
Erdoğan, "Ülkemizin adeta vitrini ve gözbebeği olan Istanbul’a ibadet şevkiyle hizmet ediyoruz. 81 ilimizin tamamında büyük projeleri hükûmet olarak üstleniyoruz. Bizim için hizmette rekabet, siyasi rekabetten önde gelir. Faizleri indirdik, daha da inecek. Faizler indikçe her sektörde talep artacak. Bizim amacımız kimseyi dövmek, rencide etmek, hizmetten alıkoymak değildir. Halka hizmet eden herkese hizmet vermekle görevli olduğumuzu biliyoruz" dedi.
En büyük marifetleri yalan
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şehrine hizmet getirmek isteyen her belediyeye partisine bakmasızın destek veriyoruz. Belediyeler görevlerini yerine getirmiyor diye halkımızın mağduriyetine göz yumacak da değiliz. Söz verdiler de yerine getirdiler mi? Suyu ucuzlaştıracağız, ulaşımda indirim yapacağız dediler, yaptılar mı? Çünkü bunların en büyük marifeti yalandır. Bunlar ilk günden beri bu anlayıştan sapmadılar. İstanbul’da yapılan her hayırlı işin yanında yer alırken, bizim yaptığımız hayırlı işlerin önünün kesilmesine de izin vermeyeceğiz.”
Kalkmış Montrö diyorlar
İsim vermreden İmamoğlu'nu eleştiren Erdoğan, “İstanbul’da bir Kanal İstanbul tartışması yaşanıyor. Bugün de bir toplantı yapmışlar hani bunların bir Millet İttifakı var ya. Millet midir zillet midir belli değil ya. Aslında bizim açımızdan ortada tartışılacak bir şey yok. Kalkmışlar hâlâ Montrö diyorlar. Biz bunun adını Kanal İstanbul olarak koyduk, 2011 seçimlerinde milletimizin takdirine sunduk. Milletimiz destek verdiğini gösterdi. Hatırlasanız Yavuz Sultan Köprüsü için de kısmi yürütmeyi durdurma kararını yanlış anlayıp ‘Üçüncü Köprü iki kuleden ibaret’ manşetleri atmaya kalkmışlardı. Bu hastalıklı zihniyetin o kadar çok örneği var ki hangi birini sayacağımızı şaşırıyoruz. Sonuçta ne oldu Marmaray yapıldı ve hizmete girdi. Bugün buraya Galataport projesine bakmaya gittim. İnşallah mayıs sonu ilk etabı, yıl sonu tamamı bitecek. Burası dünyanın büyük gemilerinin yanaştığı, turizmde atak merkezi olacak. Dünya turizmine açık, otelleriyle, alışveriş mekanları ile gerek kendi vatandaşlarımızı gerekse dünyayı hayran bırakacak bir proje. İstanbul'a yakışan neyse sağ olsun özel sektörle yapıyoruz. Kanal İstanbul’a çıkanların hiçbirinin bu projenin ne olduğu konusunda en küçük bir fikirleri olmadığından eminiz. Bir kez daha tekrar ediyorum. İstanbul Boğazı’ndan yılda ortalama 45 bin gemi geçiyor. Boğaz’ın üzerindeki yük ve insan baskısı her geçen yıl artıyor. Montrö Sözleşmesi’ne göre ticari gemileri geçirmeme hakkımız yok. Kanal İstanbul’u Montrö Sözleşmesi’yle yakından, uzaktan bir alakası yoktur. Bu böyle biline” ifadelerini kullandı.
Kanal İstanbul'da geç kaldık
Kanal İstanbul konusunda geç kaldıklarını vurgulayan Erdoğan, “Kanal İstanbul'u yapmakta geç bile kaldık. 200'ün üzerinde bilim insanı çalışmalarda yer aldı. Kanal İstanbul için güzergâhı tespit ettik. Kanal İstanbul’un modellemesine geçildi. Kanal İstanbul’un maliyeti birilerinin söylediği gibi 125 milyar lira değil, 75 milyar lira. Kanal etrafında büyük bölümü kentsel dönüşüm çerçevesinde sadece 500 bin kişilik konut alanına izin verilecek. Kanal İstanbul’u kör düşmanlık yapanlara rağmen tamamlayacağız. Hâlâ bizim Suriye’de ne işimiz var diye sorabilen bir kafa, Türkiye ve Türk milleti ile tüm gönül bağlarını kapormış demektir. Türkiye’nin Suriye’de ne işi olduğunu bütün dünya anladı, bizim muhalefet liderleri anlayamadı. Akdeniz'de Libya ile yaptığımız anlaşma ile tüm dünyayı hayran bırakan bir denklem kurduk. Bay Kemal bunu görmedin mi?” şeklinde konuştu.