Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Burada gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan, yerli aşı ile ilgili tarih verirken, dünyanın ürettiği aşılar ile ilgili de girişimlerini başlattıklarını söyledi. Erdoğan, aralık sonundan itibaren aşılamanın başlamasını beklediklerini bildirdi, en geç nisanda da yerli aşıda uygulamaya geçileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üzerinde durduğu bir diğer isim ise eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tahliye olabileceğini ve iş insanı Osman Kavala'nın tutuklu kalmasına hayret ettiğini söyleyen Eski TBMM Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'tı.
'BENİ RENCİDE ETTİ'
İsim vermeden bu açıklamalara bir kez daha ateş püsküren Erdoğan, "Hadi yeminli Türkiye düşmanlarını anladık, hadi CHP gibi onların içindeki tetikçilerini de anladık. Peki yıllarca bu mücadeleyi birlikte verdiğimiz kimilerinin de aynı trene binmesine ne demeli. Neymiş, filancalar filancalar niye hala hapisteymiş. Bunları herhalde ödüllendirecek halimiz yok" diyerek sözlerine şöyle devam etti:
"Bu teröristlerden birinin yazdığı kitabı herkesin okumasının tavsiye edilmesi hakikaten beni rencide etmiştir. Kitabını herkes okusun dediği kişi, elinde binlerce Kürt kardeşimin, askerimin, polisimin, öğretmenimin kanı olan, bölücülük peşinde koşan bir terör örgütünün siyasetçi maskesi takmış savunucusudur."
'GEREKEN ADIMLARI NİYE ATMIYORSUNUZ?'
Arınç'ın Kavala ve Demirtaş açıklamalarını bir kez daha hatırlatan Erdoğan, Anayasa'nın 138. maddesini hatırlatarak yargıya seslendi, "Anayasa'nın 138. maddesi beni ne kadar muhatap alıyorsa, benim dışımdakileri de alıyor. 138. maddeyi eze eze kullananlara karşı gereğini niye yapmıyorsunuz, gereken adımları niye atmıyorsunuz?" diye sordu.
ANAYASA'NIN 138. MADDESİ NE DİYOR?
Anayasa'nın 138. maddesinde, "mahkemelerin bağımsızlığı", 139. maddesinde "hakimlik ve savcılık teminatı", 140. maddesinde de "hakimlik ve savcılık mesleği"ne ilişkin özel düzenlemelere yer verilmiştir. Anayasa'nın 138. maddesinde, "Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler" denilerek yargıçların bağımsızlığı ilkesi kabul edilmiş ve böylece, yasama yetkisinin, yargıçların bağımsızlığına aykırı biçimde kullanılması önlenerek, yargıçların bağımsızlığı yasakoyucuya karşı da korunmuştur.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"2005’te Diyarbakır’daki konuşmamda söyledim, bu ülkede Kürt sorunu yoktur, varsa bunun sorumlusu benim ve bunu da biz çözeceğiz dedim; Allah hamdolsun bunları çözdük. Neymiş filancalar neden hala hapisteymiş. Herhalde bunları ödüllendirecek halimiz yok.
Hadi yeminli Türkiye düşmanlarını anladık, hadi CHP gibi onların içindeki tetikçilerini de anladık. Peki yıllarca bu mücadeleyi birlikte verdiğimiz kimilerinin de aynı trene binmesine ne demeli. Neymiş, filancalar filancalar niye hala hapisteymiş. Bunları herhalde ödüllendirecek halimiz yok.
Dağa kaçırılan o yavruların annelerinin, Diyarbakır'daki HDP binasının önünde yaz-kış demeden oturan annelerin hakkını kim teslim edecek?
Devlet niye var? Biz niye varız? Arkadaşlar biz bunun için varız. Biz bunu halledeceğiz. Hatta daha da ileri gidip bu teröristlerden birinin yazdığı kitabı herkesin okumasının tavsiye edilmesi hakikaten beni rencide etmiştir.
Bu teröristlerden birinin yazdığı kitabı herkesin okumasının tavsiye edilmesi hakikaten beni rencide etmiştir. Kitabını herkes okusun dediği kişi, elinde binlerce Kürt kardeşimin, askerimin, polisimin, öğretmenimin kanı olan, bölücülük peşinde koşan bir terör örgütünün siyasetçi maskesi takmış savunucusudur.
Yargı mensuplarına sesleniyorum. Değerli yargı mensupları Anayasa'nın 138. maddesi beni ne kadar muhatap alıyorsa, benim dışımdakileri de alıyor. 138. maddeyi eze eze kullananlara karşı gereğini niye yapmıyorsunuz, gereken adımları niyet atmıyorsunuz. Size birilerinin talimat verme hakkı var mı? Benim nasıl yoksa CHP'nin de yok. Benim ne kadar talimat verme hakkım yoksa ana muhalefetin de talimat verme hakkı yok ama bu talimatlar verilirken niçin gereğini yapmıyorsunuz?"