Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde;
Tabi ki kongrelerimizi çok daha farklı biçimde yapmayı hayal ediyorduk. Salgın şartlarından dolayı ekim ve Kasım aylarındaki bir kaç il dışında maalesef bu ziyaretlere imkan bulamadım.
AK Parti milletin kurduğu, bugüne kadar da milletin getirdiği bir partidir. AK Parti seçimden seçime millete giden bir parti olmadı. Yılın 365 gününü, günün 24 saatini milletimizin hizmetine adayan bir partiyiz.
"BU ÜLKEDE TATLI SU SİYASETÇİLERİ VAR"
Bu ülkede tatlı su demokratları vardır. Bir de tatlı su siyasetçileri vardır. Yüzleri seçimden seçime görülür. Partimiz kapatma dahil pek çok tehditle yüzleşirken de vesayetin cenderesinde mücadele ederken de hep bu anlayışla hareket etti.
Başlattığımız yatırımları, projeleri en küçük bir kesintiye uğratmadık. Kuru kuruya demokratlık yapmadık. 81 vilayetimizin tamamında eğitimden sağlığa ulaşımdan enerjiye her alanda yüzümüzü ağartan hizmetlere imza attık.
Sıkıntılı dönemi en az kayıpla tamamlamanın gayreti içinde olduk. Vatandaşlarımızın kendisini sahipsiz hissetmemesi için ne gerekiyorsa yaptık. Ülkemizi yeni döneme hazırlayacak çalışmalara yöneldik.
"TÜRKİYE, HAMLELERİYLE ASIRLIK DÜZENİ KÖKÜNDEN SARSIYOR"
Dışarıda da tarihi bir dönüşümün altyapısını oluşturuyoruz. Doğu Akdeniz'den Karabağ'a kadar kritik meselelerde ortaya koyduğumuz güçlü irade ile kararlılığımızı tüm dünyaya gösterdik. Türkiye yaptığı hamlelerle sömürü üzerine kurulu asırlık düzeni kökünden sarsıyor.
"TARİH KENDİ HÜKMÜNÜ VERİYOR"
Artık bölgemizde kapalı kapılar ardında yapılan planlar masumların kanı pahasına uygulanamıyor. Terör olayları körüklenemiyor. Bu düzeni bozan bir ülkenin hedef tahtasına oturtulmaması mümkün mü? Kim ne derse desin ne yaparsa yapsın tarih kendi hükmünü veriyor.
"SIKIŞINCA DEMOKRASİ ADINA EN UTANÇ VERİCİ PRATİKLERE İMZA ATMAKTAN GERİ KALMIYOR"
Bize demokrasi üzerinden eleştiri yöneltenler, sıkışınca demokrasi adına en utanç verici pratiklere imza atmaktan geri kalmıyorlar. Bizi insan hakları konusunda eleştirenler en küçük bir sıkıntıyla karşılaştıklarında dünyanın en faşist uygulamalarına yöneliyorlar. Terör örgütlerini başka yerde desteklerler, kendi topraklarında en ufak bir eyleme izin vermezler.