Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Ara
Damga Gazetesi Gündem Ekrem İmamoğlu'nun davasında gerekçeli karar açıklandı

Ekrem İmamoğlu'nun davasında gerekçeli karar açıklandı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen hapis cezası için 17 sayfalık gerekçeli karar açıklandı.

Okunma Süresi: 3 dk

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, 31 Mart 2019’da yapılan yerel seçimlerin iptal edilmesinin ardından yaptığı basın açıklamasında, Yüksek Seçim Kurulu başkan ve üyelerine “alenen hakaret” ettiği gerekçesiyle 4 yıl 1 aya kadar hapis cezası talebiyle yargılanmıştı.

İmamoğlu'nun YSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle yargılandığı davada karar 15 Aralık'ta açıklanmıştı. İmamoğlu'na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak kararı verilmişti.

Mahkemenin gerekçeli kararını İmamoğlu'nun, kendisine verilen hapis cezası ve İBB'ye açılan "terör" soruşturmasıyla ilgili yaptığı basın açıklamasının ardından paylaşması dikkat çekti.


YSK ÜYELERİNİN ONUR, ŞEREF VE SAYGINLIĞINI RENCİDE EDEREK HAKARET ETTİ

Mahkeme, İmamoğlu'nun YSK üyelerine karşı hakaret suçunu basın önünde işlediği, suçun yüksek yargı mensuplarından oluşan Yüksek Seçim Kurulu üyelerinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek şekilde hakaret ettiği için alt sınırdan uzaklaşarak ceza verdiğini açıkladı. kaydedildi. Kararda, "İBB Başkanlığı sıfatı bulunan ve söylediği her söz Türkiye'de ve yurt dışında basın aracı ile kolaylıkla duyulan ve takip edilen sanık tarafından bu şekilde hakaret suçunun işlenmesi nedeniyle temel ceza alt sınırdan uzaklaşarak belirlenmiştir" denildi.


'YARGILAMAYI CİDDİYE ALMADI'

İmamoğlu'nun Ordu Valisi'ne hakaret suçundan adli para cezası aldığı da hatırlatılan gerekçeli kararda, "Sanığın geçmişi ile ilgili mahkememizde olumsuz bir kanaat oluşturmuş olup, mahkemenizde devam eden yargılama sürecinde 21 Eylül 2022 tarihli duruşmadan sonra basın mensuplarına devam eden davayla ilgili 'olmaması gereken bir daha sürdürülüyor, boş işler bunlar' şeklinde açıklaması, 11 Kasım 2022 tarihli duruşmadan sonra 'şu mahkemeden utanç duyuyorum böyle bir yargılama olamaz, şaka gibi, trajikomik bir durum, beni zerre ilgilendirmiyor' açıklamaları, yargılama sürecindeki davranışları ile mahkemece yapılan yargılamayı ciddiye almamış, bu olumsuz davranışlarından dolayı lehine indirim uygulanmamıştır" ifadeleri kullanıldı.


'CEZADAN KURTULMAYA ÇALIŞTI'

Kararda ayrıca, "Sözün muhatabının YSK üyeleri olduğu duraksanmayacak şekilde açıktır. Sanığın savunmasında sözlerinin muhatabının İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olduğunu ileri sürmesi karşılıklı hakaret nedeni ile cezadan kurtulmaya yönelik geliştirilen bir savunma olarak değerlendirilmiştir" denildi.

İmamoğlu' nun suça konu "Tam da işte 31 Martta seçimi iptal edenler ahmaktır" sözüne yer verilen gerekçeli kararda, "Ahmak sözcüğünün cümle içinde kullanış biçimi ve yapılan vurgu dikkate alındığında aptal, gerizekalı anlamında kullanıldığı kanaatine varılmıştır" denildi.


'ÖNCEKİ HAKİM GEREKSİZ TALEPLERDE BULUNDU'

Davaya bakan hakimin değişmesiyle ilgili de değerlendirmelerde bulunulan gerekçeli kararda şu ifadelere yer verildi:

"Davanın ilk hakimi davaya 28.05.2021 tarihinden 01.06.2022 tarihindeki beşinci celsede kadar yargılamayı yapmıştır. Sanık avukatları doğal yargıçlık ilkesi gereğince baktığını belirttikleri ilk hakimi 23.03.2022 tarihli duruşmada taleplerinin kabul edilmemesi nedeniyle hakimin tarafsızlığından şüphe duyduklarını ileri sürerek hakimi reddetmişlerdir. Hakimin yaklaşık 1 yıllık sürede davaya baktığı, delillerin toplanmış olduğu, iddia makamından esas hakkındaki mütalaanın alındığı, ancak sanık avukatlarının karar aşamasına gelen dava dosyasına sürekli bilimsel mütalaa, hukuki mütalaa adı altında 3 ayrı mütalaa sunduğu, her şey kameralar önünde cereyan ettiği halde tanıklar dinletme yoluna giderek, önceki hakimin çalıştığı dönemde bitirip karar verebileceği dava dosyasını gereksiz taleplerle meşgul ederek duruşmaların sürekli ileri atıldığı anlaşılmaktadır. Dava dosyası önceki hakim tarafından sonuçlanmış olsa da yine aynı şekilde hakimin tarafsız olmadığını ileri sürerek yargılamaya itiraz edecekleri ortadadır. Bu nedenle dava dosyasına bakan iki ayrı hakim hakkında da hakimlerin tarafsız olmadığı savunmaları yerinde görülmemiştir."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *