İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşüp görüşmeyeceğine ilişkin, "Biz, önceki dönem genel başkanımızla buluşuruz, buluşacağız. Bugün olur, bir hafta sonra olur. Bizim böyle bir derdimiz yok" dedi.
İmamoğlu, Ankara'da Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ev sahipliğinde düzenlenen "Avrupa Hareketlilik Haftası 2024 Lansmanı'na katıldı. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürü Burak Aykan da programda yer aldı. TBB ve İBB Başkanı İmamoğlu, lansmanda yaptığı konuşmada, "Toplu taşımanın teşvik edildiği, yürüyüş ve bisikletle ulaşımın erişilebilir olduğu, temiz, sakin ve güvenli bir şehirde yaşamak her vatandaşımızın hakkıdır prensibiyle hareket eden yöneticiler olmalıyız. Vatandaşlarımıza yakışır bir yaşam kalitesi sunabilmek için, kamusal alanları elbette daha erişilebilir ve kullanışlı hale getirerek, toplumsal uyum ve dayanışmayı bütün ülkemizdeki şehirlerimizde güçlendirmeliyiz. Örneğin; İstanbul'umuzda çok hızlı büyüyen bir raylı sistem ağına sahibiz. Ama bir bölgeye raylı sistemi getirdikten sonra, oradaki insanların hızlıca raylı sistem kullanımına geçişte alışkanlıklarından ötürü, ciddi bir zaman kaybediyoruz. Bunun bazen hak ettiği seviyeye ulaşması, 2-3 yılı bulabiliyor" dedi.
İmamoğlu, metro, bisiklet yolları, yürüyüş yolları gibi çevreye duyarlı, hızlı ve vatandaşın yaşam kalitesini arttıracak ulaşım modellerini yaygınlaştırmaları gerektiğini kaydederek, "Özellikle gaz salınımını düşürecek, farklı yakıt türleriyle ya da enerji takviyeleriyle farklı araçların kullanımını da kentlerimizde artırmak zorundayız. Kentlerin hareketinin arttırılması ve daha sağlıklı bir toplum için çalışmalarımıza da hız kesmeden devam edeceğiz. Görüldüğü üzere İBB ve TBB olarak, sürdürülebilir kentsel hareketliliğe ve Avrupa Hareketlik Haftası'na çok önem veriyoruz. İstanbul Türkiye'nin, ama aynı zamanda Avrupa'nın en büyük ve en kalabalık şehri. Başta İstanbul olmak üzere, büyükşehirlerimizde ortaya koyacağımız bu kabiliyetler hem ülkemizin şehirlerine hem Avrupa'nın, hatta bütün dünyanın şehirlerine ilham verici hamleler olmalıdır diye iddiamızı ortaya koymalıyız" diye konuştu.
'EKONOMİ DAHA ÖNEMLİ'
İmamoğlu, programın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. İmamoğlu, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya gelip gelmeyeceğine yönelik soru üzerine, "Ben hayretle izliyorum bu yemeğe olan ilgiyi. Aslında hem hayretle izliyorum hem de yanlış anlamayın ama hangi yemekte buluştuğumuz değil de yani toplumumuzun yemekte neleri yemediğiyle ilgili bence daha fazla odaklanılmalı. Kaldı ki biz, önceki dönem genel başkanımızla buluşuruz, buluşacağız. Bugün olur, bir hafta sonra olur. Zaten benzer şeyleri kendileri de ifade etti. Ben de söylemiştim. Yani bunun böyle bir olaya dönüşmesi, gerçekten bence Cumhuriyet Halk Partisi camiasını, örgütünü rahatsız ediyor. Bizim böyle bir derdimiz yok. Biz hem genel başkanımızla, Sayın Özgür Özel'le hem önceki dönem genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'yla, haksızlık yapmayalım; Sayın Hikmet Çetin'le, Sayın Murat Karayalçın'la buluşuruz, çay kahve içeriz, yemek yeriz. Parti kültürümüzde ve insani diyaloğumuzda bu vardır. Bence, lütfen artık buna bu kadar merak göstermeyiniz. Bence gerçekten merak edilmesi gereken, bizim buluşacağımız yemek değil de vatandaşlarımızın, toplumumuzun yemeklerinde neleri yiyemedikleri konusu. Ekonomi ve başka hususlar daha önemli diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
'MÜLTECİ KONUSUNDA ŞEFFAF OLSUNLAR'
"İlçelerde yüzde 20’sini geçtiği için o ilçelerde iskan durdurulmuş durumda. O ilçelerdeki nüfusu çarpınca 1 milyon 200 bin insan yapıyor. Kişi başı su tüketimi 225 metreküpe kadar çıkmış durumda.
2.5 milyona yakın insanın İstanbul’da yaşadığını ifade ediyor. Sayın Bakan Yerlikaya’ya sesleniyorum, gelen göçmenler ortada duruyor. Şeffaflık yok. Öyle rakamlar var ki Türkiye genelinde 10 milyon diyenler var.
Daha dün evime metro ile giderken bir çocuğun 'milyonlarca mülteci var huzursuz oluyoruz' demesi bizi rahatsız ediyor. Bu mesele şeffaflıkla ele alınmalı. Her şeyi biz yapıyoruz verileri bize vermiyorlar. Neyi kimden saklıyorlar. Şeffaf olsunlar bu önemli bir meseledir."