Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Dış politikamız, devletimizin ve milletimizin çıkarlarını esas almaktadır. Türkiye, bu anlayış tahtında, güçlü tarihi ve kültürel bağlarının bulunduğu Orta Doğu'da barış, istikrar ve refahın tesisini hedeflemektedir. Bu siyasetin oluşturulmasında uluslararası hukuk, insani değerler ve küresel adalet arayışı temel prensiplerimizdir. Türkiye, Suriye'deki iç kargaşa neticesinde yaşanan insani trajedi karşısında da başlangıçtan bu yana ilkeli bir tutum sergilemiştir. Dış politikasını milli menfaatleri doğrultusunda güncelleyen ülkemiz, ulusal güvenliğimize yönelik tehditlere karşı gerekli önlemleri almaktan da çekinmemektedir" denildi.
'TEMEL TARİH BİLGİSİNDEN DAHİ YOKSUN'
Demokrasilerde yapıcı eleştirilerle dış politikaya katkı sağlamanın mümkün olduğu belirtilerek, "Bununla birlikte, siyasi rant uğruna gerçeklerin çarpıtılması ve ideolojik bağnazlığa dayalı ithamlarda bulunulması bu kapsamda değerlendirilemez. Orta Doğu ve Suriye politikamıza yönelik ortaya atılan iddialar, herhangi bir analitik nitelik taşımadığı gibi temel tarih bilgisinden dahi yoksundur. Türkiye, yıllardır taammüden ateş çemberine dönüştürülmüş bir coğrafyada huzur ve istikrar adası olmayı başarmıştır. Ülkemiz bölgede yaşanan savaşların dışında kaldığı gibi milletimizin huzur ve güvenliğini perçinlemiş, refahını artırmıştır. Bu süreçte savunma yeteneklerini de geliştiren ülkemiz, kendi coğrafyasında akamete uğrattığı terörle sınır ötesinde de mücadele edebilir hale gelmiştir. Tüm bu gerçekleri görmezden gelerek salt siyasi rant amacıyla mesnetsiz ithamlarda bulunan kesimlerin, bölgemize nüfuz etmeye çalışan egemen güçlerin vekilleri haline geldikleri de gözden kaçırılmamalıdır. Dış politikadaki adımlarımızı, devletimizin ve milletimizin çıkarları doğrultusunda atmaya devam edeceğiz" ifadelerine yer verildi.