Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı az bulutlu
8°
Ara
Damga Gündem Devlet Bahçeli, İYİ Parti lideri Dervişoğlu'nun fırlattığı idam ipini istedi: Makam odasına asacak

Devlet Bahçeli, İYİ Parti lideri Dervişoğlu'nun fırlattığı idam ipini istedi: Makam odasına asacak

Dervişoğlu'nun Meclis'te idam ipini yere atmasının ardından Bahçeli'nin İYİ Parti'den fırlattığı ipi istediği ve makam odasına asacağı öne sürüldü.

Okunma Süresi: 4 dk

MHP lideri Devlet Bahçeli dünkü grup toplantısında yaptığı konuşmada, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan'ı Meclis'te DEM Parti Grup toplantısında konuşmaya çağırmıştı.

Bahçeli "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin, TBMM'de DEM Grup Toplantısı'nda konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın" demişti.

Bahçeli'nin çağrısı dünden bugüne siyaset gündeminin en çok konuşulan konuları arasında yer almayı sürdürüyor. Bahçeli'nin beklenmedik çıkışının ardından İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, TBMM’de partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bahçeli'nin çağrısını gündemine alan Dervişoğlu, Meclis kürsüsüne urganla çıkarak Bahçeli'ye yanıt verdi. "Hatırlıyorsunuz değil mi? Ben asamadım asabiliyorsan sen as deyip Tayyip Erdoğan'a ip atmıştı" diyerek Bahçeli'nin geçmişte Erdoğan'a ip fırlatmasını hatırlatan Dervişoğlu, "Bizim cesetlerimizi çiğnemeden o canibaşı bu meclise giremez." dedi.

Dervişoğlu'nun geçmişe gönderme yaparak verdiği yanıtla salonda büyük alkış koptu ve "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" sloganları atıldı.

Dervişoğlu'nun Meclis'te idam ipini yere atmasının ardından Bahçeli'nin İYİ Parti'den fırlattığı ipi istediği ve makam odasına asacağı iddia edildi.

Bengü Türk Genel Yayın Yönetmeni Ünal Kayar yaptığı açıklamada "MHP Lideri Devlet Bahçeli, İP Grubundan o İP'i istedi ve Genel Merkez'deki makam odasına asacağı öğrenildi" ifadelerini kullandı.

idam-ipii.webp

DERVİŞOĞLU NE DEMİŞTİ?

Cumhuriyetin kuruluş felsefesinin, yani Türk Milliyetçiliğinin düşürülmek istendiği bu durumun başka bir izahı olamaz. Bebek katili terörist meclise başı gelip de, DEM’in grup toplantısında konuşsunmuş, terörün bittiğini ilan etsinmiş. Hadi oradan. Burası, Mustafa Kemal Atatürk’ün Meclisi, burası, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu yer, burası, Milli Egemenliğin yegane tecelligahı. Bizim cesetlerimizi çiğnemeden o canibaşı bu meclise giremez.

"SİZ BU MİLLETİN VEFASINI ASTINIZ"

Hatırlıyorsunuz değil mi? Ben asamadım asabiliyorsan sen as deyip Tayyip Erdoğan'a ip atmıştı. Siz bu milletin vefasını astınız. Ondan sonra çıkıp diyorsunuz millattır o zaman hatırası olsun, al şimdi bu köşede bu ipi başının ucuna as.

Üç Hilal’i bu ihanete araç kılanlar gibi, Altı Ok’u da bu gayri milli mutabakata katmak gafletinde olan, 31 Mart’ta seçmenin gösterdiği teveccühün ve verdiği mesajın mahiyetini anlamadan, Mustafa Kemal’in aziz hatırasını, Cumhuriyeti ve üniter devleti kumar masasında bir miras yedi gibi harcamaya yeltenen bir CHP yönetimiyle karşı karşıyayız. İmralı’da ittifak kuranları görünce iktidar trenine binmek telaşına kapılmış ve Diyarbakır’a gitmek için Edirne’den izin alacak kadar şaşırmış ve küçülmüştür. Adeta toplumda gözlenen cinnet halini yakalayıp, hatta geçerek, Mustafa Kemal Atatürk’ün ve aziz yüzbinlerce şehit ve gazimizin fikirlerini ve ömürlerini her bir tuğlasına harç diye kattığı bu devleti, Cumhuriyeti, babalarının bahçesinden kopardıkları bir meyve gibi ikrama kalkışarak, kurbanda dağıtılan et misali pay etmeye girişerek, unuttukları zekatı verir gibi üleştirmeye çalışarak, nihai yıkım planının yeni birleşeni olduklarını ispat telaşına girmişlerdir.

BAHÇELİ’YE DESTEK VEREN ÖZGÜR ÖZEL'E TEPKİ

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın günlerdir haftalardır havaya bakıp ıslık çalması ve bugün bölücübaşına imtiyaz yarışında ben de varım hezeyanı lanet okunacak bir iktidar hırsıdır. Devlet Bahçeli’ye verdiği cevaba bakın, el yükseltiyormuş. Türkiye kumar masası mıdır? İşte görün, neden merkez siyaset istediğimizin gerekçesi burada gizlidir. Kişiselleşmiş siyasi hırslar ve hedefler, ortak aklı devreden çıkarmış, siyaset bir uçtan diğer uca savrulmuştur.

Devlet, işbaşındakiler yüzünden acz içine düşürülmüştür. Cumhuriyet kurumları çalışamaz hale getirilmiştir. Dün, demokrasi ve açılım süreçlerinin banisi dışarıdaki dostlarıyla iktidara taşınanlar, bugün, o makamlarda kalmak için yine aynı kapılara başvurmakta, bu sefer de tehdit ve korku davulları çalarak, sözde bir işgal tehdidiyle aklımızla ve gurumuzla alay etmektedirler. Biliyoruz ki o dış güçlerle, bu iç cephe her zaman birlikteydi, ortaktı ve işbirliği halindeydi. Şimdi ise Cumhuriyet’in tamamen ilgasına ve Türk milletinin azınlığa düşürülerek yok edilmesini amaçlayan bir yolda omuz omuza ve kol koladırlar. İşte tam da bugün olan biten her şey açıkça göstermektedir ki Türk milleti, bir karar verecektir. Ya tarihiyle ve kimliğiyle, Mustafa Kemal’den miras, Cumhuriyet ülküsüyle var olacak ya da tek adam, ortağı ve işbirlikçileri tarafından cebren ve hile ile yok edilecektir. Eğer “Ben, var olacağım kararını” veriyorsa bu mücadelesine cehd edecek ve bundan asla taviz vermeyecektir. Bu mücadelenin tarafları bellidir. Aklında ve kalbinde Türk milleti olanlarla onu kesin olarak ortadan kaldırmaya yemin edenler karşı karşıyadır. Varlığını, varlığına armağan edecek başka bir milleti olmayanlarla türlü kisve ve vesikalar içerisinde Türk Cumhuriyeti’ne kastedenler karşı karşıyadır. Kayıtsız ve şartsız olarak önümüzdeki seçenek budur.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *