MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kurban Bayramı mesajında, bayramların milli ve manevi dayanışmanın, birlik ve dirlik halinde yaşamanın, barış ve kardeşlik ruhuyla bezenmenin kutlu dönemleri olduğunu vurguladı. Bahçeli, Türkiye’ye her cepheden saldıran iç ve dış odakların kanlı ve kalleş tertiplerine karşı, tıpkı bayramlarda görüldüğü gibi, birlik ve beraberlik şuuruyla duruş ve direniş göstermenin milli mecburiyet ve vatan görevi olduğunu vurgulayarak, “Rehavet ve zaaf anımızı kollayan, fırsatçılık peşinde koşarak sırtımızı yere getirmek için pusuda bekleyen namertlere karşı İsmaili bir adanmışlıkla mücadele etmek lazımdır. Bilhassa Türk ve İslam coğrafyaları üzerinde hesap ve plan yapan, hassasiyetleri kaşıyarak devlet ve toplum istikrarını dinamitlemeyi amaçlayan mihrakların boş durmadıkları da ortadadır. Kazakistan'dan sonra Özbekistan'ın Karakalpak Özerk Bölgesi'nin karışması ve halkın sokaklara dökülmesiyle ölümlere ve yaralanmalara sebep olan çatışmaların ortaya çıkması sistematik tahrik ve tezvirat sürecinin dip dalga halinde tezahürüne bir kez daha işaret etmiştir. Dost ve kardeş ülke Özbekistan'ın Karakalpak Özerk Bölgesi'nde sular durulmuş olsa da tedirgin ve kuşkulu bekleyişler devam etmektedir. Bu nedenle Türk Devletleri Teşkilatı'nın bir üyesi olan Özbekistan'la, siyasi ve toprak bütünlüğüne saygı esası çerçevesinde destek ve dayanışma irademizi hassaten paylaşmayı yararlı görüyoruz. Nitekim Milliyetçi Hareket Partisi ayrılıkçı ve bölücü emellere karşıdır, karşı durmayı kararlılıkla sürdürecektir” dedi.
Ön şartsız kınıyorum
Bahçeli, Konya Şehir Hastanesi'nde Dr. Ekrem Karakaya’nın öldürülmesiyle ilgili de şu ifadeleri kullandı: “Bayramı karşılamaya hazırlanırken Konya Şehir Hastanesi’nde bir doktorumuzun katledilmesi de acı verici ve milletimizi derinden yaralayan hunhar bir vaka olarak hafıza kayıtlarına geçmiştir. Sağlık çalışanlarımızı ve toplumun farklı kesimlerini hedef alan şiddet dalgasını ön şartsız kınıyor, suçluların çok ağır bedeller ödemelerini ümit ediyor, sürecin takipçisi olacağımızın da bilinmesini arzuluyorum. Fakat Türkiye düşmanı ellerde itibar ve inandırıcılığını kaybeden, bölücülüğün aparatı haline gelen Türk Tabipleri Birliği'nin maksatlı kışkırtmasıyla doktorlarımızın 2 gün süreyle boykot yapmalarını çok yanlış buluyor, muayenelerin iptalini de mahsurlu ve gayrimeşru bir eylem olarak değerlendiriyorum. Geçmişte PKK'nın şehit ettiği doktor, ebe ve hemşirelerimize sesi çıkmayan, bölücü terör örgütüne tepki göstermeyen Türk Tabipleri Birliği'nin sağlık sistemimizi kundaklama, doktorlarımızı istismar ve tedavi süreçlerini aksatma girişimi rezalettir, art niyetliliktir. Kardeşliğimizi kurban etmeye çalışanlara, iç barış ve huzur ortamımızı yağmalamaya heveslenenlere kurban ibadetinin vakar ve asaletiyle cevap vermek, aynı zamanda habis amaçlarına engel olmak hakkımızdır ve milli haysiyetimizin gereğidir.”