Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Türk Tabipleri Birliği (TTB) yönetiminin görevden alınmasına ilişkin, "Bunlar, siyasi bölücülerle ve Türkiye karşıtı yabancı kuruluşlarla ve yerli gözüken yersizlerle ilgililer. Nihayetinde yargı bunlarla ilgili kararı verdi. İnşallah bundan sonra gelecek yönetimlere bu iyi bir uyarı ve ders olur. Aynı şekilde devam edecek bir yönetim gelirse artık orayı kapatmaktan başka yol kalmamış demektir" dedi.
BBP lideri Mustafa Destici, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyeleri ile basın toplantısı düzenledi. Destici, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin, "7 günlük ateşkes ve rehine takası süreci biraz bizleri umutlandırmıştı. Lakin terörist İsrail 7'nci günün sonunda Hamas'ın, Filistin'in ve barıştan yana olan Türkiye, Katar başta olmak üzere diğer ülkelerin girişimlerine rağmen tekrar vahşice bombardımana başladı. Sadece insanların yaşadığı alanları değil tedavi için gidilen hastaneleri de okulları da ibadet yerlerini de kurdu. Ve bütün bunlar yaşanırken Amerika Birleşik Devletleri Başkanı ve yönetiminden biz ne duyuyoruz? "Kalıcı ateşkese karşıyız" cümlesini buyuruyoruz. Bütün bunlar terörist İsrail'i cesaretlendiriyor. Aslında bütün bunlar bize şunu gösteriyor; Amerika Birleşik Devletleri yönetimiyle, devletiyle, İsrail yönetimi, devleti aslında bir. Yani isimleri farklı olsa da aynı zihniyet, her ikisini de Siyonist Yahudiler yönetiyor. Gazze yardım bekliyor. Gazze barış bekliyor, Filistin yardım bekliyor. Filistin barış istiyor ve her şeyden önemlisi Filistin hür ve bağımsız bir devlet ve yine burada Filistin fedakârlık yapıyor. Ne diyor? Bakın "1920 haritasına dönelim" demiyor. "1948 haritasına dönelim" demiyor. "İkinci Dünya Savaşı haritasına dönelim" demiyor. 1967 sınırlarına razı olmuş. Ve 1967 sınırlarını esas alacak. "Başkenti Kudüs olan Bağımsız bir Filistin Devleti" diyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve biz de bunu sonuna kadar destekliyoruz. Hizbullah'ın başındaki zat Türkiye'yi, Türkiye Cumhurbaşkanı'nı hedef alan açıklamalar yapıyor. Peki ona sormak istiyorum. Kendilerinde neredeyse İsrail ordusunun sayısı kadar, aktif ordusunun sayısı kadar silahlı güç var. Sen bunları kim için besledin? Yıllardır İslam dünyasına ve dünyaya ne diyordun? "Biz Siyonist İsrail'le mücadele için buradayız" diyor. Peki neredesin? İsrail her gün Gazze'de çocukları öldürüyor, Müslümanları öldürüyor. Uyuşturucu ticareti daha mı sıcak geliyor? Oradan daha güzel Amerikan doları mı geliyor? Dolayısıyla biz bütün gerçekleri biliyoruz" diye konuştu.
'İNSALLAH BUNDAN SONRA GELECEK YÖNETİMLERE UYARI OLUR'
Destici, Türk Tabipler Birliği'ne ilişkin, "Bunlar, siyasi bölücülerle ve Türkiye karşıtı ne kadar yabancı kuruluş varsa, yerli gözüken yersizlerle ilgililer. Ve nihayetinde yargı bunlarla ilgili kararı verdi. Ve bunların tamamının görevlerine son verdi. İnşallah bundan sonra gelecek yönetimlere bu iyi bir uyarı ve ders olur. Aynı şekilde devam edecek bir yönetim gelirse artık orayı kapatmaktan başka yol kalmamış demektir. Mesleki siyasi bölücülerin dokunulmazlıkları süratle kaldırılması lazım. Ve yargıya gitmesi lazım. Hatta bizim gerekiyorsa yasamızda, yasalarımızda hatta anayasamızda bir değişiklik yaparak terörden yargılananlar, yargılama sonuçlanmamış dahi olsa milletvekili ya da belediye başkan adayı olamamalılar. Onun için bu düzenlemenin de yapılması lazım. CHP'nin yeni genel başkanı da siyasi bölücülük dili kullanır. "Kürtler bu ülkede az eşit demek" ne demek? Bu büyük bir bölücülüktür, siyasi bölücülük. Bu milletin bir grubunu devletine karşı, ülkesine karşı harekete geçmeye davet etmektir. CHP'nin çiçeği burnunda yeni genel başkanı sayın Özgür Özel olmak üzere herkesi bu siyasi bölücülük dilinden uzak durmaya davet ediyorum" ifadelerini kullandı.
'ASGARİ ÜCRET YA YILDA İKİ DEFA TESPİT EDİLMELİ YA DA YÜZDE 100 OLMALI'
Destici, asgari ücrete ilişkin, "Bu emeklilerimizin mağduriyeti giderilmelidir. Ve en düşük emekli maaşı minimum 15 bin TL'ye çıkarılmalıdır. Asgari ücret biliyorsunuz, 2 sene önce biz ısrarla, yılda bir tespit artış, efendim bu kadar enflasyonun yüksek olduğu bir ülkede işçi kardeşlerimize haksızlık oluyor. Ve yılda 2 kez yani ocak ve temmuzda tespit edilmesini teklif ettik. O dönem hükümetimiz bunu değerlendirdi ve uygulama öyle gerçekleşti. Şimdi yılda bir kez tespit edileceği söyleniyor. Gördüğümüz kadarıyla burada Sayın Cumhurbaşkanımıza da yanlış bilgiler veriliyor. Şimdi nasıl yılda bir kez tespit edeceksin, bunu da açıklamaları lazım. Bir, 6 aylık enflasyon var, yüzde 50 civarında. Bunu vereceksin. Peki bir kere tespit edeceksen, 2024 enflasyon beklentisi de yüzde 50. O zaman onu da vereceksin. Ve dolayısıyla da en az yüzde 100 arttırıyorsan tamam eyvallah. Ama yok sadece 6 aylık enflasyonu verip bir yılı belirlemeye çalışırsan bu işçinin alın terine el atmaktır. Yüzde 50 öngörülen enflasyon gerçekleşse bile ilk 6 ay bittiğinde ne olacak? Asgari ücretlinin maaşı yüzde 25 erimiş olacak. Onun için böyle bir haksızlığa biz "evet" diyemeyiz, uyarmak zorundayız. Eğer tamam bir kere belirleyeceksen 6 ay enflasyon farkını verirsin, 2024 yılının beklenen enflasyonunu verirsin yüzde 100 arttırırsın. Yani öbür taraftan hala 5 siyasi partiye 10 milyara yakın parayı vereceksin; ama burada emekliden, asgari ücretliden ne kadar kısabilirim bunun hesabını yaparak, bununla bütçeyi dengelemeye çalışacaksın, Sayın Şimşek böyle olmaz, bu adaletli olmaz. Eğer bütçeyi dengelemek istiyorsanız çok basit. Vergi dilimlerini düzenlersiniz. Çok kazanandan çok vergi alırsınız. Vergi ödemeyenlerin peşine düşersiniz. O zaman gör bak bakalım kasa nasıl oluyor. Bütçe açığı diye bir şey kalıyor mu bakalım o zaman?" dedi.
İTTİFAK AÇIKLAMASI
Destici, Yüksek Seçim Kurulu'nun seçim takvimini açıkladığını anımsatarak, "Büyük Birlik Partisi olarak bu takvime göre hazırlıklarımızı gerçekleştiriyoruz. Büyük Birlik Partisi, bütün şehirlerimiz, ilçelerimiz ve beldelerimizde seçime katılma yeterliliğine de ve buraların hepsinde aday gösterme teşkilat gücüne de üye sayısına da karanlığına da sahiptir. Büyük Birlik Partisi yerel seçimlere hazırdır. Biz bütün hazırlıklarımızı Türkiye'nin tüm seçim çevrelerinde seçime katılacakmış gibi yaptık ve hazırız. Lakin, biz aynı zamanda Cumhur İttifakı'nın bir parçasıyız. Elbette ki Cumhur İttifakı'yla ilgili hassasiyetimizi de koruyoruz. Ve tabii ki bu bir yerel seçimdir. Bir genel seçim değil. Ama bakıyoruz Cumhuriyet Halk Partisi'nin başını çektiği PKK'nın partisinin müdahil olduğu ve İYİ Parti'nin de önce "81 ilde kendi adaylarımızla gireceğiz" dedikten sonra şimdi sayın Akşener'i, sayın Özel ile yaptığı görüşmeden sonra, "bu konuyu yeniden değerlendireceğiz" açıklaması orada bir ittifak olacağını gösteriyor. Bunu da önümüzdeki günlerde göreceğiz. Elbette Cumhur İttifakı'nın da bu konuda bir çalışmaları var. Bu çalışmalar da sürüyor. Ve yine biz elbette ki neyi arzu ediyoruz? Biz bir taraftan Büyük Birlik Partisi olarak bütün seçim çevrelerinde adayımızı göstermek, oyumuzu yükseltmek, kazandığımızdan çok daha fazla belediye kazanmak için uğraş verirken, bir uğraşımız da İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere tüm belediyelerden PKK'lı, HDP'li Türk düşmanı, İslam düşmanı, devlet, vatan düşmanı, bölücüleri söküp atmak olacak. Bunun için de elbette ki bazı büyük şehirlerde ya da seçim noktalarında Cumhur İttifakı olarak iş birliği gündeme geldiğinde elbet Büyük Birlik Partisi olarak bu hususu da divan heyetimizle, başkanlık divan heyetimizle görüşür ve bir karar veriniz" dedi.