Zirveye IKYB’den Yatırım Bakanı Dana Abdurrahim, Bölgeler Bakanı Aydın Maruf, Süleymaniye Valisi Heval Ebubekir, Sanayi ve Ticaret Bakan Yardımcısı Server Kemal Raham ile Ali Otman Ali, milletvekilleri Çiya Şerif ile Eşhed Lolani, Musul Ticaret Odası Başkanı Mukbil El Dabbagh ve Duhok Ticaret Odası Başkanı Ş. Eyad Hesen, Duhok Yatırım Birliği Başkanı Darar Zebari, Musul Serbest Bölge Başkanı Mahmut Sultan Hüseyin ve çok sayıda iş insanı katıldı.
Türkiye’den çok kişi katıldı
Zirveye Mersin’den TISAD adına ev sahibi olarak Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet ÖZER, Yüksek İstişare Kurulu Başkanı İş Adamı Selahattin Balkan ve TİSİAD Başkanı M. Salih Çelik ile yönetim kurulu üyeleri ile üyeler ve iş insanları katıldılar. Ayrıca Türkiye’den Hükümet cenahından Gümrükler Genel Müdürü Mustafa Gümüş, Dış Ticaret ve İhracat Genel Müdürü M Ali Kılıçkaya ile Mardin Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Yılmaz Altındağ katıldılar. İş dünyasından ise TÜRKKONFED Genel Başkanı Süleyman Sönmez, Çukurova Sanayi ve İş İnsanları Federasyonu (ÇUKOSİFED) Başkanı Hüseyin Kış, Uluslararası Lojistik Derneği (UND) Genel Başkan Yardımcısı Ergül Gülen, Mersin Limanı (MIP) Genel Müdürü Johan Van Daele, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Ayhan Kızıltan, MESİAD Başkanı Hasan Engin, Mersin Ekonomi Platformu Başkanı Özcan Demir ile çok sayıda STK başkanı ve iş insanı akademisyen ve uzman katıldı.
Neler Konuşuldu?
İki gün süren Türkiye-Irak/IKBY İş Geliştirme Zirvesi iki ülke arasındaki birçok ekonomik konuyu ve sorunu ele alarak tartıştı ve müzakere etti, sonuçlara ulaştı. İlk gün bakanların valinin ve üst düzey yöneticilerin katıldığı bir açılış paneli ile beraber sorunların tartışıldığı üç oturum gerçekleştirildi.
Yüksek düzeyli ortaklık konuşuldu
Moderatörlüğünü Prof. Dr. Ahmet Özer’in yaptığı, yukarıda adı zikredilen Irak/IKBY’den iki sayın bakanın, Süleymaniye Valisi ve Türkiye’den iki genel müdürün ve TÜRKKONFED Genel Başkanının konuşmacı olarak katıldığı sabah açış oturumunda “Türkiye Irak Arasında Yüksek Düzeyli Stratejik Ortaklık” meselesi ele alınarak enine boyuna tartışıldı. Bu oturumda Almanya’dan sonra ikinci en büyük ihracat yaptığımız ülke olan Irak ve IKBY’nin Türkiye açısından önemi vurgulandı, başta Habur Gümrük Kapısı olmak üzere, vergi meselesi, yasal mevzuat, vize sorunu ve ulaşım konusunda yaşanan sorunlar başta olmak üzere birçok sorun ele alındı yapılması gereken çözümler en üst düzeyde dile getirildi, tartışıldı ve çözümler önerildi. Kadim Semavi Dinlerin merkezi, uygarlığın beşiği Mezopotamya ve Orta doğu Halkları için barışın önemi üzerinde duruldu. Çünkü ekonomik istikrarın vazgeçilmez koşulu siyasi istikrardır. Siyası istikrarın üstünde yükseleceği sacayağı ve sigortası hukuk, demokrasi ve barıştır. Bu noktada, toplumsal barışın sağlanması için diplomasinin olduğu gibi iş aleminin, akademinin ve sivil toplumun katkıları da elzemdir ve hükümetler bu katkıların önünü açmalı, altyapıyı oluşturmalı ve olanakları sağlamalıdır.
Yatırım ve ticaret fırsatları var
Moderatörtlüğünü Şırnak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdurrahim Alkışın yaptığı panelde “Irak/IKBY de Yatırım ve Ticaret Fırsatları” ele alındı. Bu oturuma iki bakan yardımcısı, Gümrükler Genel Müdürü, Mersin Limanı Genel Müdürü ile Duhok Ticaret Odası Başkanı konuşmacı olarak katıldılar. 30 yılı aşkındır IKBY’de ve Irak’ta Türkiye’den müteahhitlik firmaları çeşitli alanlarda faaliyetler sürdürdü, inşaatlar yaptı. Gelinen noktada artık sanayi, eğitim, sağlık, turizm gibi alanlarda da karşılıklı iş birliği ve yatırımların teşvik edilmesi hem ticaretin ve ihracatın gelişmesi hem de halklar arası diyalog ve kardeşliğin tesisi için önemi vurgulandı. Daha sonra TISİAD ile Duhok Ticaret Odası arasında bakanların katılımı ile hazirunun huzurunda karşılıklı “İş Birliği Protokolü” imzalandı
İlişkiler gündeme geldi
Moderatörlüğünü Prof. Dr. Yusuf Zeren’in yaptığı son oturumun konusu ise “Yüksek Katma Değerli Ürün Ticareti ve Oda İlişkileri” idi. Bu oturumda Musul Ticaret Odası Başkanı, Serbest Bölge Başkanı, Sanayi Odası Başkanı, Duhok Yatırım Birliği Başkanı ile ÇUKOSİFED Başkanı ve Mardin Sanayi ve Teknoloji Müdürü söz aldılar. Türkiye ile Irak ve IKBY arasındaki ihracat ve ithalat hacmi IŞID belası ve referandum sonrası biraz düşse de tekrar bir yükseliş ivmesi yakalandı. Burada önemli olan ihracat mallarının kg değeridir, yani yüksek katma değerli olup olmamasıdır. Bilindiği üzere çağımız bilgi ve bilişim çağı. Ülkeler artık bilgi ekonomisi ile zenginleşiyor. Bizim de artık dijital dönüşüm, yapay zekâ ve yeşil dönüşüm çağında, ekolojik ve sürdürülebilir bir ekonomiye ihtiyacımız var. Çevreyi gözeten, insan saygılı, yaşanabilir, adil ve hakça olan bir kalkınmaya. 18. yüzylı ıskaladık, çünkü matbaa batıda ortaya çıktıktan 200 yıl sonra girdi Osmanlıya. 19. Yüzyılı ıskaladık (Osmanlı Sultanlarının kişisel ikbal korkuları nedeniyle) sanayileşme bir yüzyıla yakın geç girdi ülkeye ve sanayi çağını da ıskaladık. Aynı şekilde 20. yüzyıl otomasyondan sonra dijitalleşme çağını da ıskalamış durumdayız. Bari 21. Yüzyılı ıskalamayalım. Kaynaklarımızı savaşa değil insana ve gelişmeye ayıralım diyoruz.
Kalkınmanın en önemli noktası
Bilindiği üzere çağımız aynı zamanda kalkınma çağı. Kalkınmanın en değerli kaynağı insan, insanı dönüştürmenin en etkili yolu nitelikli eğitimdir. Bu nedenle “3 T” üzerine inşa edilen Mersin ve Çukurova kalkınması onlarca üniversitesiyle bir “T” daha (yani Teknoloji) eklenmeli diyoruz. Böylece kalkınma stratejisi 4 T üzerinde yükselecek. Bunlar, Tarım, Ticaret, Turizm ve Teknoloji alanlarıdır. Temel strateji tarıma dayalı sanayi ürünlerinin ihraç edildiği bir üst haline gelmesidir. Burada Türkiye’nin en büyük limanı olan Mersin Limanı ticaretin nirengi noktasını oluşturuyor. Kara, hava, deniz ve demiryolu ulaşımının olduğu nadir illerden olan Akdeniz kenti ve lojistiğin başkenti Mersin aynı zamanda Türkiye’ye ve Ortadoğu’ya açılan önemli bir kapı.
Turizm ve eğitime önem verilmeli
En zayıf olan sektör olan turizmde ise giderek artan bir ivme yakalanmalı. Son yıllarda Mersin’e gelen ve buradan ev alan Kürt ve Arap sayısı artıyor. Aynı şekilde Erbil, Duhok, Süleymaniye, Zaho, Halepçe, Musul’da iş yapan ev bark sahibi olan insanlarımız var. Buradaki Ticaret Sanayi Odalarına kayıtlı 2 bin civarında Türkiyeli firması söz konusu. Bu çerçevede gidiş gelişler turizm faaliyetleri, iş ve ticaret hacmi daha da aratmalıdır. Ayrıca Türkiye’deki Üniversitelerde Kürt Bölgesinden 5 bin civarında öğrenci okuyor. Bu sayı artmalı ve hatta o bölgede üniversite başta olmak üzere eğitim kurumları kurulması gerekir. Bölgeden ve hükümet yetkililerinden bu noktada yoğun davet var. Zirvenin ikinci gününde ikili görüşlümeler yapılmış ardından Akdeniz İhracatçı Birlikler (AKİP), Mersin Ticaret ve sanayi Odası (MTSO=, Serbest Bölge ve Mersin Limanına (MIP) ziyaretler ve iş gezileri düzenlenmiştir. B2B görüşmelerine Irak'tan 37 firma katılmıştır. Katılımcıların sektörleri çoğunlukla İnşaat, Sanayi, Gıda, Teknoloji, Otomotiv, Hırdavat, İthalat ve İhracat alanındadır. Türkiye'den toplamda 154 iş insanı B2B görüşmelerine katılarak iş birliği görüşmeleri yapmıştır. 7 projede mutabık kalınmış diğer projelerle ilgili çalışmalar ve görüşmeler sürdürülmektedir.
Zirveden çıkan sonuç
Sonuç itibariyle bu zirvenin ekonomik, kültürel, sosyal ve siyasal ilişkilerimize her bakımdan olumlu yönde katkı yaptığına inanıyoruz. Bundan sonraki süreçte ilişkilerin barış, kardeşlik ve demokrasi temelinde artarak devam etmesi için elimizden gelen çabayı sürdüreceğiz.
HABER MERKEZİ