Darbe girişimi iddiaları ile ilgili konuşan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu "Türkiye, bir darbe girişimiyle karşı karşıya ise Cumhurbaşkanı Erdoğan çıkıp açıklamalı. Sayın Cumhurbaşkanı korona nedeniyle bile olsa İstanbul'da değil Ankara’da sosyal mesafe kurallarına dikkat ederek Ankara'da olmalı. Darbe girişimiyle ilgili açıklamalar sosyal medyadan değil Ankara'da Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanmalı" diye konuştu.
Davutoğlu'nun açıklamaları şöyle:
"Ocak-Mart ayında alınmayan tedbirlerin Nisan ayında salgını nasıl tırmandırdığı ortadadır. Önerimizi tekrar paylaşıyorum: 4 aşamalı bir acil müdahale planı hazırlanmalıdır.Yapısal dönüşümün birinci unsuru olarak birinci basamaktan başlayarak yeniden yapılandırma zarurettir. 2005 yılında pilot uygulamalar ile başlatılan aile hekimliği modeli son yıllarda ciddi yapısal sorunlarla karşı karşıyadır. Bu merkezler sağlık hizmeti sunumuna göre planlanamamıştır.
"3 bin 500 nüfusa bakan aile hekimliği merkezlerinde 2 kişi çalışmaktadır"
3 bin 500 nüfusa bakan aile hekimliği merkezlerinde 2 kişi çalışmaktadır. Kovid 19 sürecinin başlangıcında aile hekimliği çalışanlarına kişisel koruyucu malzemeleri verilmemiş ve salgın aile hekimliği çalışanlarında yayılmıştır. Aile sağlığı merkezlerinde Kovid şüphelisi hastalar ile diğer hastalar ayrılmalıdır. 3 bin 500 nüfusa bakan aile hekimliği merkezlerinde 2 kişi çalışmaktadır.
Kovid-19 sürecinin başlangıcında aile hekimliği çalışanlarına kişisel koruyucu malzemeleri verilmemiş ve salgın aile hekimliği çalışanlarında yayılmıştır. Aile sağlığı merkezlerinde Kovid-19 şüphelisi hastalar ile diğer hastalar ayrılmalıdır. Aile sağlığı merkezlerine devlet eliyle laboratuvar kurulmalı, tetkikleri yapılan hastaların aynı gün içerisinde sonuçları çıkarılmalıdır. Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının özlük haklarının iyileşmesi için çalışma düzenlerinin sağlanması ve hayatını kaybeden sağlık çalışanlarına şehitlik verilmelidir."
"Maske dağıtan görevlilerimizi gözaltına alınmıştır"
Maske krizi mevcut iktidarın yönetim zaafını ortaya seren en güzel örneklerden birini göstermiştir. İktidar çok basit bir maske dağıtımını gerçekleştirememiş, maske dağıtımını maske krizine çevirmiştir. Maske krizi, ucuz popülizm ile ülke yönetilemediğini göstermiştir. İktidarın kendisi çözüm üretmediği gibi, çözüm üretenleri de engellemiştir. Son olarak maske dağıtan görevlilerimiz gözaltına alınmıştır.
"Şimdi de İşsizlik Fonu’na mı göz dikilmiştir?"
Doğrudan destekler konusunda Mısır’ın bile altında kalan bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Kamu bankalarında kredi yükü seviyesi yüzde 77’lere ulaşmıştır. İhtiyat akçeleri, bedelli askerlik kaynakları tükenmiş, şimdi de İşsizlik Fonu’na mı göz dikilmiştir? İşsizlik Fonu size değil, işçiye, emekçiye aittir.
Maalesef son dönemde yapılan açıklamalar milli eğitimde yaşanan sıkıntıyı açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Türkiye’nin geleceği eğitimdir. Eğitimle ilgili konularda ciddiyetle hareket etmek ve yeni dönemde yeni sorunlara kapı aralamamak gerekmektedir. Son dönemde yapılan açıklamalar eğitim konusunda da bir başıbozukluğun, belirsizliğin olduğunu ortaya koymaktadır. Gün eğitimle ilgili konularda öğrencileri belirsizliğe sevk etme günü değildir. Son günlerde sayın Milli Eğitim Bakanı’nın yaptığı açıklamalarda özellikle sınavlarla ilgili öğrencileri belirsizliğe sevk eden açıklamaları öğrencileri teşvik eden değil aksine sınav planlamalarını olumsuzluğa sevk eden bir durum yaratmıştır."
"Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanmalıdır"
Türkiye’de hiç kimse seçim dışında bir iktidar değişimini aklından ucundan geçirmemelidir. Böylesi bir ihtimali dile getirmek dahi iktidar eliyle yaratılan adaletsizliği, hukuksuzluğu onaylamak olur. Türkiye bir darbe girişimi ile karşı karşıya ise Cumhurbaşkanı Erdoğan çıkıp açıklamalıdır. Sayın Cumhurbaşkanı korona nedeniyle bile olsa İstanbul’da değil, Ankara’da sosyal mesafe kurallarına dikkat ederek Ankara’da olmalıdır. Darbe girişimiyle ilgili açıklamalar sosyal medyadan değil, Ankara’da Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanmalıdır.Basın sektöründe bir varoluş kaygısı vardır. Ülkemiz uzun süredir başkanlık sistemini sorunu daha da derinleştirmiştir. Geçtiğimiz ay yürürlüğe giren af düzenlemesinin gazetecileri kapsamaması hukukun etrafından nasıl dönüldüğünün göstergesidir."