Davutoğlu'nun açıklamaları şöyle:
"Burada bulunan kurucularımıza ve il başkanlarımıza, pandemi dolayısıyla buraya davet edemediğimiz ilçe ve mahalle başkanlarımıza, teşkilat mensuplarımıza samimi ve hasbi gayretleri için yürekten teşekkür ediyorum.
305 ilçedeki ilçe başkanlarımız ve 1000'in üzerindeki mahalle başkanlarımız Çınar'ın ümit ve ferahlık veren esintisini toplumumuzun kılcal damarlarına yaydılar, yayıyorlar.
Ümidimiz bu Çınar'ın ülkeye kol kanat germesi. Baskılara aldırmadan, kim ne der diye düşünmeden, bir Kuvayı Milliye ruhuyla hareket eden il başkanlarımız 66 ilde bu çınarın bereketini Anadolu'nun her köşesine yaydılar.
Burası herhangi bir mekan değildir. Bu mekanın ruhu Anadolu'nun ruhudur. Bu mekanın her bir köşesinde hayır konuşulacak, hayır işlenecek
"KİBİR VE EGO BU KADPIDAN GİREMEYECEK"
Kibir ve ego bu kapıdan giremeyecek. Bu kapıdan sadece tevazu, sadece mahfiyet, sadece nezaket, sadece samimiyet girecek.
Allah bu mekanı Hazreti Mevlana'nın dediği gibi olduğu gibi görünenlerin, göründüğü gibi olanların mekanı eylesin.
Siyasetin enerjisi kapalı salonlarda, fildişi kulelerinde de değildir. Siyasetin enerjisi Anadolu'nun bozkırındadır, Fırat'ın Dicle'nin kenarındadır, Sakarya'nın o güzel ovasındadır, Trakya'nın o Rumeli'ye açılan kapısındadır, Karadeniz'in coşkun dalgalarındadır.
Daha düne kadar savundukları ne varsa, konuştukları ne varsa, gururla arkasında durdukları ne varsa hepsini inkar etmelerini isteyen bir iktidarla muhatap oluyor o geniş kitleler. İktidar sahipleri bu konuda hiçbir sıkıntı yaşamıyor.
"YOLSUZLUK OLDUĞUNDA MİLLETİN GÖZLERİNİ KAPATMALARINI İSTİYORLAR"
Milletin de kendileri gibi vicdanlarını, değerlerini unuttuğunu zannediyorlar. Haksızlık, hukuksuzluk, yolsuzluk olduğunda gözlerini kapatmalarını, yüzlerini çevirmelerini, vicdanlarını bastırmalarını istiyorlar. Biz onlara ayna tutuyoruz. Onun için öfkeliler.
Dün 3Y ile mücadele edenler, bugün 3Y'den bahsedenlerle mücadele eder hale geldiler. İstiyorlar ki; biz yolsuzluklardan, yasaklardan, yoksulluktan bahsetmeyelim.
Türkiye'yi uçuracak dedikleri sistemin 2. yılında kutlama yapamadılar. Getirdikleri ittifak düzeni siyasetin doğasını bozdu. Siyasette temsil bitti.
Vesayet bitecek dediniz. 6 ayda bir darbe söylentileri çıkmaya başladı.
"KÜÇÜK ORTAK OLMADAN ADIM ATAMAZ HALE GELDİNİZ"
Güçlü başkanlık sistemi dediniz. Küçük ortağınız olmadan adım atamaz hale geldiniz. İstikrarlı Türkiye dediniz, İstiklal Savaşı'nda bile telaffuz edilmediği kadar bekadan bahsedilir oldu.
Şuurlu bir devlet adamı kendi ülkesinin bekasını tartışma konusu yapmaz. Bekanın gereğini yapar ve hissettirir ama sözünü etmez.
