Davutoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül arasındaki 'tutuklama' diyaloguna da değinerek, "Süleyman Soylu’nun yaptığı açıklama Berat Albayrak’a attığı omuz atmak gibi aynen. Ben o dönem başbakan olsaydım o görüntüyü veren Albayak’ı ve Soylu’yu hemen görevden alırdım. AK Parti’de yeni bir liderlik yarışı başladı. Herkes Tayyip Erdoğan sonrası koltuk peşinde Erdoğan’da kendi iktidarının peşinde. Süleyman Soylu, Adalet Bakanı’na parmak salladı" dedi.
"Cumhurbaşkanı’ndan bir kınama mesajı daha gelmedi"
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ ve Yeniçağ gazetesi yazarı Orhan Uğuroğlu'na yapılan saldırılara ilişkin olarak, "Saldırı sonrası yaşananlar da vahameti gösteriyor. Böyle bir saldırı oldu. Münferit bir saldırı olduğu ne zaman ortaya çıkar eğer iktidardakiler bu saldırıları net olarak kınar, bütün siyasi partiler tavır alır, biz bu saldırıların arkasındayız derse arkasından da hukuk gerekli cezayı verirse o zaman bu marjinal bir grubun saldırısıdır denir. Siz emniyette 7-8 saat ifade veriyorsunuz, şüpheliler gözaltına alındıktan sonra 3-4 saat sonra serbest kalıyorsa eğer vahamet burada. Cumhurbaşkanı’ndan bir kınama mesajı daha gelmedi. Fahrettin Altun’un mesajıyla olmaz bu iş." yorumunu yaptı.
"Tedbir alması gereken Cumhurbaşkanı"
Davutoğlu, "Ülkeyi yöneten iradenin direkt araması lazımdı. En azından kamuoyunu rahatlatan bir mesaj yayınlaması gerekiyordu. Evinden çıkarken herkes sağ sola bakarak mı dışarı çıkacak? Tedbir alması gereken Cumhurbaşkanı'dır. Cumhurbaşkanı kamuoyunu rahatlatan bir mesaj yayınlamıyorsa, Türkiye’de siyasi parti olan bir grubu olan MHP açık ve net bir tavır sergilemiyorsa bunu düşünmek gerekir." diye konuştu.
"Terör sadece dağlarda değil Ankara’nın caddesine inmiş durumda"
Davutoğlu, "Bahçeli madem 'Bizimle ilgisi yok' diyor, Derince İlçe Başkanı’ndan hesap sorsun, iki milletvekiline desin ki 'Bırakın savcı gerçek suçluları ortaya çıkarsın. Böyle devam ederse ülkede hukuk kalmaz. Kimse bu iki tane delinin işidir deyip geçemez.' Saldırı planlı bir saldırı aynı anda hem Selçuk Bey’e hem size hem de Afşin Bey’e bu ne demek? 'Ben herkesin sesini kestiririm' demek. Bu örgütlü bir suçtur. Bu bir terördür. İçişleri Bakanı çıkmış tepkisel bir olay diyor. Mağdur gösteriyor saldırganları bu durum. Bunu İçişleri Bakanı söylerse herkes bireysel tepki göstermeye başlar. Terör sadece dağlarda değil Ankara’nın caddesine inmiş durumda." ifadesini kullandı.
"Süleyman Soylu’nun yaptığı açıklama Berat Albayrak’a attığı omuz atmak gibi"
Süleyman Soylu'nun kendisiyle annesinin fotoğrafına hakaret içeren yorumda bulunan kişinin serbest bırakılmasına gösterdiği tepkiye de değinen Davutoğlu, "Süleyman Soylu’nun yaptığı açıklama Berat Albayrak’a attığı omuz atmak gibi aynen" düşüncesini dile getirdi.
"Süleyman Bey’in annesine geçmiş olsun"
"Süleyman Bey’in annesine geçmiş olsun. Tüm anneler kutsaldır. Allah’tan şifa dilerim. Böyle bir kritik dönemde ailesi hakkında bir konuyu gündeme getirmesi doğru değildir. Bir kere bile devlet millet işleriyle boğuştuk demedim. Bu insanın görevidir. Şimdi şehirlerde bile güvenlik yoksa devlet millet işleriyle boğuşmaktan vazgeçemez."
"AK Parti’de yeni bir liderlik yarışı başladı"
Davutooğlu, "Kahramanlık hikâyeleri anlatıyorlar ama mafya çeteleri ülkeyi sarmışsa İçişleri Bakanı görevini yapmıyor demektir. Senin döneminde bir siyasetçi 12 Eylül’den sonra sokak ortasında saldırıya uğradı. Biz İçişleri Bakanı’ndan hesap sorarız. Bakana hesap vermek düşer. Her fırsatta gündemi değiştirmek için mağduriyet üretmek için yapılıyor. Hukuk herkese lazım. Kıyaslamak doğru değil ama size saldıranlar hemen serbest kaldı. Benim eşime küfür edildi neredeydi Süleyman Bey? Akşener’in evi basıldı neredeydi Süleyman Bey? Süleyman Soylu’nun yaptığı açıklama Berat Albayrak’a attığı omuz atmak gibi aynen. Ben o dönem başbakan olsaydım o görüntüyü veren Albayrak’ı ve Soylu’yu hemen görevden alırdım. AK Parti’de yeni bir liderlik yarışı başladı. Herkes Tayyip Erdoğan sonrası koltuk peşinde Erdoğan’da kendi iktidarının peşinde. Süleyman Soylu, Adalet Bakanı’na parmak salladı. Yargı mensuplarına sesleniyorum vicdanınızla karar verin biz sizin arkanızdayız. Vasıfsız liyakatsiz bakanların arasında kalmayın kulak asmayın." değerlendirmesini yaptı.
"AK Parti ve MHP yol ayrımında"
"AK Parti ve MHP yol ayrımındalar. Trump döneminde bu daha kolaydı bakın dünyanın her yerinde bir otoriterlik var MHP’de buna yakındı. Biden dönemine geçince bu yeni dönemi anlamaya çalışıyor. Demokrasi, hukuk, ekonomi reformu deniyor da buna kim inanır. MHP, AK Parti’ye 'Benim vesayetim altındasın' diyor. AK Parti'ye çizgi çiziyor. Doğu Türkistan konusunda sadece ikisi de sessiz. Çin’e tek kelime yok. Uygur Türkleri inim inim inliyor bu mu milliyetçilik?
"Erdoğan yeni arayışlar içinde"
Erdoğan yeni arayışlar içinde. Tekrar giydi Milli Görüş gömleğini. Bunları yapmalarının sebebi Gelecek Partisi’dir. Değerlerimiz vardı onlar yok. Yoksullukla, yolsuzlukla, yasaklarla mücadele edecektiniz hepsi yok oldu. Biz çıktık kral çıplak dedik. MHP ve AK Parti içindeki görüş ayrılıkları ortaya çıktı. MHP’nin ve AK Parti’nin kaybettiği oylar Gelecek Partisi’ne geliyor.
"AK Parti’de kimse kimseye güvenmiyor"
Erdoğan, MHP ile bile Cumhurbaşkanı seçilemeyeceği anda MHP yükünden kurtulmaya çalışacak. Erdoğan Brüksel’de reform diyecek bunu burada Bahçeli’ye anlatacak. Adalet Bakanı’nın yaptığı açıklama ortada, bu söylemler yapılırken hukuk reformu nasıl olacak. Abdülhamit Gül hukuk diyecek İçişleri Bakanı bireysel tepki diyecek. Nasıl olacak bu iş? Bu uyumu kabinede sağlayamayan Erdoğan, MHP ile uyumu nasıl sağlayacak. Yarın seçime girildiğinde Cumhur İttifakı devam etmeyecek nasıl dört ay önce Berat Albayrak olayını kimse öngörmüyordu. Bu bakan çekip gidecek diyordum. Biliyorum işlerin nasıl yürüdüğünü. Cumhur İttifakı’nın bir seçimde beraber olması artık çok zor. Bahçeli’ye diyecekler bu yoksulluktan perişan haldeyiz MHP ne diyecek AKP yaptı diyecekler. Her şeyi AKP’ye yıkacaklar. Olan Türkiye’ye oluyor. AK Parti’de koalisyon partisi herkes Erdoğan’a selam verirken aşağıda örgütleniyor. Bana karşı hepsi birleşmişti. Hepsi benim gıyabımda metne imza atanlardı. Ben Cumhurbaşkanı’na söylemiştim. Ben ayrılacağım bu ülkeye zarar vermem. AK Parti’de kimse kimseye güvenmiyor."