Davutoğlu, şunları söyledi:
"Hiç lamı cimi yok"
Ben başbakanlığı bıraktığım Mayıs 2016’da Merkez Bankası’nın 118 Milyar dolar rezervi vardı. 86 Milyar dolarda yükümlülükleri ve borcu vardı. 118 Milyar dolar rezerv brüt rezervdir. Yükümlülükleri ve borcu çıkardığınızda 32 Milyar dolar net rezervimiz vardı. Damadın göreve geldiği Temmuz 2018’den, ayrıldığı Kasım 2020’ye kadar döviz rezervimiz 85 Milyar dolara indi. Merkez Bankası borçları ve yükümlülükleri ise eksi 133 milyar dolar, yani eksi 48 milyar dolara indi net rezervimiz. 32 milyar dolar net rezervimiz vardı, bunu harcadı damat Hazine ve Maliye Bakanı. Ayrıca da 63 Milyar dolar ek borç yüklendi, Merkez Bankasına. Toplamda 95 Milyar dolarlık bir açığa sebebiyet verdi. Bir de ihracatçıların getirdiği dövizler var. Onları da kullandı. Hiç lamı cimi yok, bir daha söylüyorum. Ekonomi bilen, matematik bilen herkesin anlayacağı dille söylüyorum, yine 128 milyar dolar bu damat tarafından buharlaştı.
İyi mi oldu kim kazandı?
"Merkez Bankasının son yaptığı açık şeffaf dolar, kura müdahale işlemi Nisan 2016’dayken ben Başbakanken yapıldı. Ondan sonra yapılan Merkez Bankası müdahalelerinin çoğu, arka kapı operasyonları şeklinde, şeffaf olmayan usullerle yapıldı. Sayın Cumhurbaşkanı aileni bahis konusu yapmayacaktıysan, damadını Hazine ve Maliye Bakanı yapmayacaktın. Şimdi Sayın Cumhurbaşkanı’na sormak isterim, iyi mi oldu. Kim kazandı. Şimdi çıkıp ailenizi savunmak adına, bu kez Türkiye’nin hazinesini tüketen, Merkez Bankası’nın rezervlerini negatife indiren bir bakanı savunmak zorunda kalıyorsunuz. Yazık olmadı mı memlekete. Maalesef bugün ailelerini siyasetin içine sokanlar, onları düşünmekten devleti düşünemez hale geldiler. Sonra da onların eleştirilmemesini istiyorlar." ANKA
