Cumhuriyet ulusun, egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği millet vekilleri aracılığıyla kullandığı devlet biçimidir..
Peki bu gün bu anlamı taşıyan bir devlet biçimi var mı?
Tabi ki var ve bunun başını da Türkiye çekiyor diyeceksiniz hemen demi?..
Yani bir ulusun egemenliğini kendi elinde tuttuğu, ama dolar, silah, petrol ve diğer bir çok konuda başkalarının eli olmadan bir devlet..
Ve bu devleti halkın kendi içinde, kendisi delege olup, önerdiği ardından seçtiği millet vekilleri aracılığıyla yönettiği bir devlet biçimi var derken bunun genel başkan, genel merkez ya da hatırı geçenlerin adamları olarak algılamaya neden olmamak gerek..
Yani cumhuriyetle yönetilmeyen bir ülkede yaşamak biraz zor sanki....
Ama sözlük anlamı;
'Cumhuriyet ulusun, egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği millet vekilleri aracılığıyla kullandığı devlet biçimidir..' diyor..
Sizce öyle bir ülke var mı?
Yoksa İran'ın da cumhuriyetle idare edildiğini belirtip, cumhuriyeti istediği gibi kullanan güçlere göre mi cumhuriyet..
Halbuki bu ülkeyi kuranlar ve yönetim biçimi de 'Cumhuriyettir' diyenler bile cumhuriyetin sözlük anlamına yakında olsa bir anlayış sergilemediğini görür ve yaşarız..
Peki cumhuriyetin tam anlamı ile yaşatılması için verilen mücadeleyi yok sayıp, yerine başka yönetim ya da İran mollasının aklına uymakda cumhuriyet mi sebep oluyor?..
Bilmem ama benim bu gün yaşadığım ülkemde cumhuriyetin gerçek anlamda hayata yansıması için çokda çaba sarf edilmediği yönünde ciddi kaygılarım var..
Sizi bilmem..
Ardahan'ın adını öne çıkarmak gerek
Cumhuriyet'in yıl dönümü bu yılda kutlanan ülkemde, ilk cumhuriyet devlet fikrinin Ardahan'dan çıkıp daha sonra bu ülkenin kurucusu tarafından da benimsenip, ulusun yönetim şekli olarak ilan edildiğini biliyor musunuz?
Bilmem ama birileri hala Ardahan'ı görmezden gelip, Ardahan Dernekler Federasyonun ve Ardahanlıların red ettiği KAI, KAISİAD, KAIFED adı altında ki saçma sapan oluşumlar ile Ardahan'ın adını gölgelemeye devam eder durur.
Karslıların kutlaması gereken ve biz Ardahanlılar başta olmak üzere 80 vilayetin de kutlaması gereken 30 Ekim Kars'ın kurtuluşunu Ardahanlı olan sözde dernek başkanları tarafından kutlanmaya çalışılması da Ardahan adını gölgeleyen bir durumdur..
İlk olarak Ardahan'da geçmesine karşın Ardahan'ın adının anılmadığı Kar, Tiflis, Bakü tren yolu da birileri gibi Ardahan'ı ötelediğini görmekteyiz..
Çünkü adı Kars-Tiflis-Bakü konulan ama ilk olarak Ardahan sınırlarında temeli atılan bu tren yolu ile ilgili haberlerde de Ardahan'ın adını göremezsiniz..
Halbuki aynı tren yolu üzerinde bulunan tünel, demir yolunun en önemli güzergahı Ardahan sınırları içinde geçerek, Gürcistan'a buradan Azerbaycan'a ulaşmakta..
İşte bu nedenledir ki ; Ardahan'ın bu ülkenin 75 plakalı Gürcistan ve Ermenistan'a komşu bir vilayet olduğunu anlatmaya çalışır, Ardahan diye bir İL'in olduğunu başta KAI, KAISİAD, KAIFİAD denen saçmalıklar içinde kendilerine 'başkan' dedirtmeye çalışan Ardahanlılara olmak üzere herkese anlatmaya çalışır ve 'Ardahan'ın adını gölgelemeyin' diye avazımızın çıktığı kadar bağırırız..
Ve yine bu nedenledir ki; 1-7 Ekim 2019 günlerinde ülkenin en büyük kenti ve metropolü olan İstanbul'un dağına, taşına Ardahan'ın adını yazdırmak için kendimizi paralar ve bu yönde attığımız adımları tüm Ardahanlıların desteği ile sonuçlandırmaya çalışırız..
Yani kısacası başta 'Ardahanlıyım' deyip, sadece öne çıkmak, bana başkan desinler diye başkaları için kendilerini paralayanlara diyeceğimiz tek şey var..
Artık bırakın şu KAI, KAISİAD, KAIFED gibi saçmalıkların eteklerine yapışmayı da kendi memleketinizi, tanınmaya, tanıtılmaya muhtaç Ardahan'ın adını öne çıkarmak için verilen mücadeleye destek olun..
Ardahan'ın adını öne çıkarın..